AK Parti’nin en büyük baþarýsý: 2014 Bütçesi
Bazý þeyleri benim küçük aklýmýn almasý, anlamasý galiba hiçbir zaman mümkün olamayacak.
TBMM’de 2014 bütçesi görüþülüyor, bütçe, küresel kriz ortamýna raðmen, her sene daha da iyileþiyor, 2002-2013 döneminin AK Parti için en büyük baþarýsý olan kamu maliyesi tartýþýlýyor.
Muhalefet partilerinin, sözcülerinin iktidar partisinin bu en büyük baþarýsýnýn tartýþýldýðý, yasalaþacaðý ortamý baþka alanlara çekmeye çalýþmasýný bir ölçüde anlamak mümkün ama iktidar partisinin bu sapmalara, mesela küfürleþmelere taraf olmasýný anlamak pek mümkün deðil.
Oysa, iktidar partisinin yapmasý gereken iþ, tüm saptýrma çabalarýna raðmen, konuyu, ýsrarla, küfürleri bile duymazdan gelerek, 2014 bütçesi büyüklüklerine getirmek.
2014 bütçesi, küresel ortama raðmen, büyük bir baþarý, çünkü;
1-Bütçe kamu kesiminin planlamasýdýr ve baþarýsýnýn en büyük göstergesi baþlangýç büyüklükleri ile gerçekleþme büyüklükleri arasýnda sapmanýn, mümkünse olmamasý, olacaksa da, minimum olmasýdýr.
80’li, 90’lý senelerin tüm bütçe gerekçeleri masamýn üzerinde durur, bu bütçelerde en çok dikkatimi çeken aksama, yanlýþlýk, hatta saçmalýk baþlangýç büyüklükleri ile gerçekleþmeler arasýndaki, bütçeleri bütçe olmaktan çýkaran sapmalardýr.
Bu durumun görünen nedeni o senelerde enflasyon idi ama bence daha derinde bir disiplinsizlik faktörü de vardý, bu ciddi sorun son senelerde çok büyük ölçülerde aþýldý, bütçelerde baþlangýç ile gerçekleþme büyüklükleri arasýnda kabul edilemez farklar kalmadý.
2-Bütçelerle üretilen kamu hizmetinin niteliðini, miktarýný, yönünü eleþtirebiliriz, her demokratik sistemin özü bütçe eleþtirileridir ama en azýndan son senelerde bütçeler olmalarý gerektiði gibi kamu hizmeti üreten normal süreçler haline geldiler çünkü 2002 senesinde bütçeden ödenen faizlerin milli gelire oraný yüzde 15 iken 2012 itibariyle bu oran yüzde 3.4’e düþmüþtür; bütçeden ödenen faizlerin milli gelire oraný yüzde on beþ (15) ise ortada kamu hizmeti bütçesi kalmamýþ, bütçe bir faiz ödemeleri transfer bütçesi haline gelmiþ demektir. Bugün gelinen milli gelirin yüzde 3.4 oraný da (faiz ödemelerinin milli gelire oraný) az deðildir ama en azýndan kabul edilebilir, çaðdaþ ülkelerle mukayese edilebilir bir orandýr (Bu noktaya gelinmesinde saðlýðýný yeniden kazanan Maliye eski bakaný Sayýn Kemal Unakýtan’ýn büyük katkýsýný unutmamak lazým).
3-Bütçe üzerinden ödenen faizlerin milli gelirin yüzde 15’inden (2002) yüzde 3’lere düþmesi kanýmca AK Parti iktidarýnýn en büyük baþarýsýdýr, bu baþarýda bütçe açýklarýna karþý verilen mücadelenin kazanýlmasýnýn payý belirleyicidir.
2002’de milli gelirin yüzde 12’sine çýkan bütçe açýklarý 2012 sonu itibariyle milli gelirin yüzde ikisi mertebesine düþmüþtür, dört nala üç önemli seçime gidilen 2014 senesi için öngörülen bütçe açýðý ise yüzde ikinin altýndadýr (%1.9).
Þunu unutmayalým, iyi görelim, 2002 bütçe büyüklükleri yani milli gelirin yüzde 12’si kadar bütçe açýðý, bütçeden yapýlan milli gelirin yüzde 15’i kadar faiz transfer harcamasý aslýnda 2002 senesinde Türkiye’de devletin bittiðinin göstergeleri idi, devlet, nihai analizde, bütçe üzerinden kendini gösteren, okunmasý gereken bir kurum demektir.
AK Parti, hiçbir þey yapmadý ise bile, bütçeyi bütçe haline dönüþtürerek, devletin yeniden normalleþmesine büyük katký yaptý, bunu da iyi görelim.
Bu satýrlarý okuyacaklarýn bir bölümü bu satýrlarýn yazarý bendenizi muhtemelen “yandaþlýkla” suçlayacaklar, valla hiç umurumda deðil, durum bir gerçekliðe tekabül ediyor.
Ancak, muhalefetin de dayanýlmaz bir çekiciliði var; bütçeye, büyüyen ekonomiye baktýðýmda aklýma hep Emile Ajar’ýn (Romain Gary) “Onca yoksulluk varken” kitabýnýn ismi geliyor.
Ekonomide, bütçede “onca baþarý varken”, AK Parti bazý konulara, geliþtirmiþ olmasý gereken özgüvenle, daha müsamahakar bakma, mesela gazeteciler hakkýnda suç duyurusu yapmama, devlet memurlarýnýn maaþlarý açýklanýrken askerlerin de maaþlarýný açýklayabilme refleksini geliþtirmeli idi diye de düþünmüyor deðilim.
Pazartesi günü, inþallah, Milli Savunma Bakanlýðý bütçesi üzerinden de bir bütçe eleþtirisi yazmak istiyorum.