Kürt sorunuyla ilgili en önemli ve kritik dönüþümler, AK Parti Genel Baþkaný Tayyip Erdoðan döneminde olmuþtur. Bu dönemde genel Türkiye siyasetine paralel olarak Kürt sorununda da keskin dönüþümler yaþanmýþ, sorunun çözümü doðrultusunda siyasi iradenin aðýrlýðýný konmasý açýsýndan, adeta yapýsal bir deðiþim gözlenmiþtir. AK Parti programýnda sorunun adý konmuþ, hem ayrýntýlý bir biçimde tanýmlanmýþ hem de çözüm yollarý açýklanmýþ. Ýlk kez bir "sað" parti, programýnda "Doðu ve Güneydoðu" baþlýðý altýnda Kürt sorununu ele almýþ, resmi tezlerin dýþýnda görüþler öne sürmüþ. Kültürel farklýlýklarýn, bölge halkýyla var olan ortak deðerleri ortadan kaldýrmadýðýný söyleyen AK Parti, bu farklýlýklarýn Türkiye Cumhuriyeti olma bilincinin, toplumun birlik ve bütünlüðünün harcý olduðunu vurgulamýþtýr. Özetle AK Parti çözümü "güvenlik, özgürlük ve ekonomi" kavramlarýnýn öne çýktýðý bir formülle önermiþtir.
Tayyip Erdoðan salt asayiþ ve güvenlik tedbirlerini arttýrmakla sorunun çözülemeyeceði açýklayýp, iþ ve aþ ya da sadece bir kimlik meselesi olarak sorunu ele almadýðýný vurgulamýþtýr çeþitli konuþmalarýnda. Atýlan demokratikleþme adýmlarý yanýnda KÖYDEÞ ve BELDEÞ projeleri kapsamýnda yapýlan ekonomik açýlýmlar en az siyasi açýlým kadar önem taþýmaktadýr. AK Parti hükümetleri döneminde þu uygulamalar hayata geçirilmiþ:
Kürtçe okuma yazma kurslarý açýlmýþ, DGM'ler kaldýrýlmýþ, Kürtçe radyo ve televizyon yayýnlarý baþlatýlmýþ, Yaþayan Diller Enstitüsü adý altýnda Kürt Enstitüsü kurulmuþ, seçimlerde Kürtçe propaganda yapýlmasýna izin verilmiþ, köye dönüþ konusunda engeller kaldýrýlmýþ, Yerel yönetimler güçlendirilmiþ, sýnýr ticareti yeniden serbest býrakýlmýþ, GAP yatýrýmlarý hýzlandýrýlmýþ, özel sektör yatýrýmlarýný destekleyen yeni teþvikler çýkarýlmýþ, bölge illerine yapýlan uçak seferleri arttýrýlmýþ, yerleþim yerlerinin adlarýnýn deðiþtirilmesine imkan saðlanmýþ, cezaevlerinde anadilde konuþabilmenin önündeki engeller kaldýrýlmýþ. Tayyip Erdoðan'ýn "verdiði sözler lafta kalmamýþ, bunlar önemli ölçüde gerçekleþtirilmiþtir".(Hüseyin YaymanKürt Sorunun HafýzasýDK Yayýnlarý Ekim 2011)
AK Parti, Kürt kökenli siyasi kuruluþlarýn kimlik siyasetine hizmet siyasetiyle karþýlýk vermiþse de, kimlik konusunda da çok önemli adýmlar atmýþtýr. Hakký teslim etmek gerekirse Erdoðan, Kürt sorunu karþýsýnda rahmetli Turgut Özal ve Necmettin Erbakan'dan daha cesur bir siyaset izlerken, Kürtlerin haklarýný Erbakan gibi "Adil Düzen"e deðil AB sürecine havale etmektedir. Erdoðan'ýn çözüm önerileri bir yana, soruna içten yaklaþýmý AK Parti'nin salt Doðu'daki Kürtlerin deðil, Batý'ya göç etmiþ Kürtlerin de tercih ettiði parti olmasýný saðlamýþtýr. Erdoðan'ýn bu baþarýsýnýn kökeninde "hizmet+kimlik" formülü yatmaktadýr. BDP'nin salt kimliðe dayalý çalýþmalarý ya da Ecevit'ten kalma "ekonomik iyileþtirme+asayiþ" vaatleri artýk yeterli görülmemektedir yöre halkýnca. Tarafsýz bir gözle bakýldýðýnda, Tayyip Erdoðan'ýn devletin resmi tezlerini deðiþtirdiðini ve kuru bir kardeþlik söyleminin ötesine geçip hem iktisadi yatýrýmlarý hem de devrim sayýlacak demokratik reformlarý hayata geçirdiðini teslim etmek gerekmektedir.
(Daha ayrýntýlý bilgi için baþucu kitabý olarak Hüseyin Yayman'ýn Kürt Sorunun Hafýzasý adlý kitabýný öneririm)