Demokrasilerde bütçe en temel belgedir; bakanlýklara, kurumlara ayrýlan bütçe paylarý da demokrasilerde siyasi iktidarlarýn farklý kamu hizmetlerine verdiði önemi, önceliði yansýtýr.
Bugün Pazar, Eðitim yazý günüm ve bugün 2014 bütçesi ve daha eskiler üzerinden siyasi iktidarlarýn eðitime verdikleri önem üzerine mukayeseli bir yazý yazma niyetindeyim.
2014 Bütçe Gerekçesi yayýnlandý ve biz de bu çok önemli doküman üzerinden 2014 Milli Eðitim Bakanlýðý bütçesinin 56 milyar TL düzeyinde olduðunu görüyoruz; okuru sýkmamak için büyüklükleri yuvarlayarak veriyorum.
Mukayese yapabilmek için ise 2014 bütçesinde Milli Savunma Bakanlýðý’nýn bütçe büyüklüðünün yaklaþýk 22 milyar TL olduðunu söyleyebiliriz.
Milli Eðitim Bakanlýðý bütçesi Türkiye’deki tüm eðitim harcamalarýný göstermiyor, özel harcamalar var, baþka kurumlarýn kendi içlerinde gerçekleþtirdikleri eðitim harcamalarý var, YÖK, üniversiteler var, vs. ama yine de MEB bütçesi eðitime ayrýlan kaynaklar hakkýnda bir bilgi verecektir.
Aynen MEB örneðinde olduðu gibi Milli Savunma Bakanlýðý bütçesi de Türkiye’nin savunma harcamalarýnýn tümünü vermiyor, Jandarma Genel Komutanlýðý var, Sahil Güvenlik Komutanlýðý var, kavrama biraz daha geniþ bakarsak Ýçiþleri Bakanlýðý var, Emniyet Genel Müdürlüðü var, MÝT var, MGK var, Kamu Düzeni ve Güvenliði Müsteþarlýðý var, en önemlisi harcamalarýna çok saydam bir biçimde ulaþmakta zorlandýðýmýz Savunma Sanayi Destekleme Fonu ve Savunma Sanayi Müsteþarlýðý var ama yine de MSB bütçesi de Türkiye’nin savunma harcamalarý hakkýnda þöyle böyle bir fikir verebiliyor.
2007 senesinde Milli Eðitim Bakanlýðý’nýn bütçesi yaklaþýk 21 milyar TL iken Milli Savunma Bakanlýðý’nýn bütçesi de 13 milyar TL imiþ.
2007 senesinde MSB bütçesi MEB bütçesinin yaklaþýk yüzde 60’ý iken, 2014’e gelindiðinde MSB bütçesi MEB bütçesinin yüzde 40’ýna düþmüþ durumda.
AK Parti’nin iktidara geldiði 2002 senesinde, bu yýlýn bütçesini AK Parti yapmýyor, MSB bütçesi (8.2 milyar TL) MEB bütçesinin (7.4) üzerinde.
Görüleceði gibi 2002’den günümüze MEB ve MSB nispi bütçe paylarýnda önemli bir dönüþüm söz konusu, 2002’de MSB bütçesi MEB bütçesinin üzerinde iken bugün MEB bütçesi MSB bütçesinin tam iki buçuk katý.
Bu çok önemli ve o ölçüde de olumlu bir geliþme.
Bu çok önemli geliþmeye gölge düþüren üç faktör var.
Birincisi siyasi vesayet konusu, neden bugün hala bu bakanlýklarýn adlarýnýn baþlarýnda “milli” kelimesi var?
Bu “milli” kelimesi bir önem hiyerarþisi gösteriyorsa ki bence öyle deðil, saðlýk, adalet gibi konularýn daha az önemli olduðunu söylemek mümkün deðil; kanýmca bu “milli” ibaresi bu bakanlýklarýn isimlerinin baþlarýna bu iki alanýn siyaset/demokrasi dýþý kalmalarýnýn istenmesinden konmuþ, gelen-giden (?) bu alana müdahale etmesin istenmiþ ama bu istek çok fazla demokrasi ve hukuk dýþý, þayet gerçek bir yeni Türkiye isteniyor ise deðiþtirilmesi þart.
Ýkincisi, eðitim ve savunma harcamalarýnýn daðýnýklýðý bilgi edinmeyi, mukayeseyi ve en önemlisi etkin bir murakabeyi zorlaþtýrýyor; savunma alanýnda bugün büyük bir fona neden ihtiyaç var, bu konunun tartýþýlmasý lazým.
Bir zamanlar Özal’ýn getirdiði fon uygulamasýna karþý çýkan aslan sosyal demokratlar nedense bugün bu konuda pek itirazcý deðiller.
Üçüncü ve en önemli sýkýntý, bu konu tüm kamu harcamalarýný ilgilendiriyor, MEB’in bütçesi, MSB’nin bütçesi þu kadar artmýþ derken bu harcamalarýn verimliliði meselesini hiç konuþmuyoruz.
Altý-yedi sene ortaokulda, lisede ingilizce okuyup “en yakýn metro nerede?” diyemeyen, her PKK saldýrýsýnda karakollarda onlarca þehit veren bir eðitim ve savunma hizmeti söz konusu; mesele sadece bütçenin büyüklüðü deðil, harcanan her kuruþun ne kadar verimli harcandýðý da.