AK Parti Genel Baþkaný ve Baþbakan Davutoðlu “22 Mayýs 2016 Pazar günü olaðanüstü kongremizi yapacaðýmýzý ilan ediyorum. Görevi hakkýyla yaptým. Kongrede aday olmayý düþünmüyorum” ifadesiyle beklenen açýklamayý yaptý.
Konuþmasýnýn bir bölümü ‘aslýnda ne oldu’ sorusuna, bir bölümü de ‘bundan sonra ne olacak’ sorusuna cevap niteliðindeydi.
Bu kararý neden verdiðine dair açýklamalarý net, gazetede okudunuz. Bu konuda bu sözlerden daha fazlasýný bundan sonra söylemesini beklemiyorum.
“Milletin tanýklýðý”ndan söz etmesi bunu gösteriyor.
Þairin söylediði gibi ‘her þey biz yaþarken oldu’...
O yüzden, daha çok geleceðe yönelik mesajlarý belirleyici olacak.
Davutoðlu neler söyledi, altýný çizelim:
“Grup konuþmasýnda, ‘Nefsimi ayaklar altýna alýrým, bir faninin terk etmeyeceði düþünülen her makamý elimin tersiyle iterim ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaþýmýn kalbini kýrmam. Dünya mazlumlarýnýn tek umudu olan bu ak hareketin zarar görmesine, bu ak yürekli kadrolarýn üzülmesine izin vermem’ diyerek kendimi baðladým. Bu baðlýlýk çerçevesinde de bundan sonra adýmlarýmý atacaðým.”
“Cumhurbaþkanýmýz ile insani ve kardeþlik hukukumuzu gözeteceðim, asla spekülasyon yapýlmasýna müsaade etmem. Cumhurbaþkanýmýzýn onuru benim onurumdur. Kimse yeni fitne kapýlarý açmaya çalýþmasýn. Cumhurbaþkaný ile vefa iliþkimi sürdüreceðim.”
Bu ifadeler, Erdoðan’ýn liderliðinde neredeyse 15 yýldýr oluþturulan bir ‘siyasi kültür’ün özeti.
Bu ‘iç sorunlarý çözme yeteneði’nin de en önemli parçasý.
Kriz bekleyen, kriz için çaba gösteren odaklara da en net mesaj.
AK Parti’nin bu yapýsýný, aktörlerin karakterlerini ve duygu dünyalarýný analiz edememenin utandýran sonuçlarýný gözlemliyoruz yine.
Sadece iç siyasette ve medyada deðil dýþ dünyada da.
Kimisi cehaletinden ama çoðu sebebi kendinden menkul öfkesinden gerçekleri görme ve analiz etme yeteneðini kaybetmiþ.
Ama hala belli mevkileri, köþeleri tutmaya devam ediyorlar.
Financial Times gazetesinin Türkiye’den sorumlu ve Türkiye’yi, aktörlerini tanýdýklarý ‘varsayýlan’ gazetecileri, yorumcularý da bunlar arasýnda.
Davutoðlu’nun istifa edeceðini yazdýlar.
Daha önce de AP’nin Türkiye’ye yönelik vize muafiyeti önerisi yaptýðý kararýna raðmen, “AB’nin terör konusundaki talebi karþýlanmadý, bu anlaþmayý bozar” diye yazmýþlardý.
Bugünkü Star’da AB Bakaný Volkan Bozkýr’ýn buna iliþkin açýklamasý var. “AB terör ve terörist tanýmýný daraltacak bazý ifadeleri iç hukukumuza taþýmamýzý istiyor; ancak biz terörle bugünkü gibi bir mücadele içindeyken bunu yapamayacaðýmýzý anlatacaðýz. Kaldý ki bu bir kriter, bir þart da deðil” mealinde.
Özetle, AK Parti ve Türkiye “herhangi bir sorunun krize dönüþmesine izin vermeyiz, çözeriz; kriz ihraç etmeye kalkanlar da baþarýlý olamaz” diyor, demekle kalmýyor bunu gözler önüne seriyor.
Ama kriz üretici ve ihracatçýlarý senaryo imal edip duruyor.
Alýþacaðýz, alýþacaklar...
Bu, þimdi iki hafta boyunca konuþacaðýmýz ‘yeni baþbakan ve bakanlar’ konusu için de geçerli olacak...