Mustafa KARAALÝOÐLU
Mustafa KARAALÝOÐLU
Tüm Yazýlarý

AK Parti’nin yolu; ÝKÝNCÝ YENÝ

Geride kalan 12 yýlýn bize söylediði; Adalet ve Kalkýnma Partisi’nin sadece bir iktidarlar dizisinin deðil bundan daha güçlü olarak deðiþim sürecinin aktörü olduðudur. Deðiþim ve reform yapabildiði için iktidarýný geliþtirdi, iktidarýný geliþtirdiði için de alternatifsiz bir siyasal merkez haline geldi. 

Alternatifsizlik bir seçim yorumu deðildir. Türkiye bugün öylesine deðerli tarihsel bir eþiktedir ki, devamlýlýðý saðlamanýn AK Parti’den baþka yolu yoktur. Demokrasi de, ekonomi de büyümek için ayný itici güce ihtiyaç duymaktadýr; AK Parti’ye... 

Tarihinin en iyi göstergeleri

Bu tespiti bizzat, demokrasiye ve ekonomiye ihtiyaç duyan toplum yapmaktadýr. Baþbakan Erdoðan’ý Çankaya’ya çýkartan rakamýn AK Parti’nin en yüksek seçim sonucu olan yüzde 52’ye bulmasý tesadüf deðildir. Tarihsel, siyasal ve sosyolojik bir durum tespitidir. Seçmen, seçilmiþ Çankaya modeline itimadýný ve o modelden beklediði faydayý ifade etmiþtir.  

Ýktidar partisi her açýdan kendi kýsa tarihinin en parlak dönemini yaþamaktadýr. Seçmen desteði, tecrübe, siyasi rakiplere üstünlük saðlama, krizlere karþý dayanýklýlýk, uluslararasý oyuna hakimiyet, sosyal dinamikleri keþif vs. Hangi kritere vurulursa vurulsun AK Parti göstergelerinin en iyi istatistiðine ulaþýlan gün, 10 Aðustos 2014’tür.  

Göstergeleri bu seviyeye ulaþmýþ bir parti umulanýn ve sanýlanýn aksine siyasal risklerle karþý karþýya deðildir. Yeni Baþbakan ve Genel Baþkan dönemi veyahut da partide Erdoðan’sýz zamanlar belirsizlik ve risk üretmeyecektir. Aksine, her yeni duruma en hazýrlýklý parti olmanýn avantajýyla AK Parti daha da büyüme imkanýna sahiptir. Genel Baþkan ve Baþbakan deðiþimini gerileme için fýrsat olarak gören muhalefet açýsýndan durum eskisinden daha az umutsuz olmayacaktýr.

Yeni dönem apaçýk; yeni fýrsat ve tabiatýyla yeni geniþleme imkaný sunmaktadýr.

Üç dönem kuralýna sadakatin anlamý

AK Parti’nin 30 Aðustos’tan sonraki dönemine ÝKÝNCÝ YENÝ diyorum. Þiirden mülhem... Deðiþimi diri tutacak, hala ayakta kalan eski kalýplarý yýkacak, yeni kavramlarý egemen kýlacak güçlü bir sesin yükseleceði dönem.

Yeni Türkiye çatýdýr; daha çok demokrasi ve daha fazla refah hedefini anlatýr. “Ýkinci yeni” ise, bu yolu yürüyecek siyasi kadrolarýn ve vizyonunun adýdýr. 

AK Parti, üç dönem kuralýna sadakat göstererek zaten önündeki fýrsatýn farkýnda olduðunu ve kýymetlendirdiðini ilan etmiþ oldu. Ülkeyi deðiþtiren tecrübeli bir ekibin birikimiyle, sorumluluk almaya hazýr kadrolarýn ortaklýðý daha geniþ bir deðiþim enerjisi rezervi doðuracaktýr.

Bir baþka siyasi partide böyle bir imkanýn bulunmadýðýný ayrýca not edelim. 

Ýki Türkiye arasýndaki son köprüler

En önemli faktör de bütün süreçleri nezaret edecek Erdoðan perspektifinin varlýðýdýr. Erdoðan vizyonunu çok iyi anladýðý þüphe götürmeyen Ahmet Davutoðlu’nun ayný zamanda AK Parti felsefesine hakimiyeti de yeni dönem için benzersiz avantaj sunmaktadýr. Erdoðan’ýn öteden beri tekrarladýðý “Seçilmiþ Cumhurbaþkaný ve seçilmiþ Baþbakan Türkiye’yi uçurur” cümlesinin anlamý bu uyumda bulunacaktýr.

Türkiye reformlarýný hukuk içinde yaptý, zamana yaydý, dirençlere karþý soðukkanlýlýðýný kaybetmedi ve hepsinden önemlisi de demokrasi dairesinden hiç çýkmadý. Zaman kaybetmeyi göze aldý ama demokrasiden vazgeçmedi. AK Parti kuruluþundan 10 Aðustos’a kadar her zaman ‘yeni’ kalmayý baþardý. Þimdi ayný yolu yürümeye de karar verdi. Tabiatý gereði, adým atmak üzere olduðu “ikinci yeni” dönemiyle, açýk bir þekilde eski ve yeni Türkiye arasýndaki son köprüleri yýkýp geçmeyi hedefleyecektir. 

Kürt sorunun çözümü,

paralel yapý dahil her türlü vesayetin sonlanmasý,

ekonomide daha çok üretim ve daha adil paylaþým,

tohumlarý ustaca ekilen aktif dýþ politikanýn takibi,

ve nihayet bütün kimliklerin bütün fýrsatlara eþit eriþiminin kalýcý olarak temin edilmesi...

Hedeflerin tamamýnýn zaten tecrübe edilmiþ olduðunu ve hepsinde de kollarýn sývanmýþ olduðunu hatýrlatalým.

Türkiye’nin önündeki günler yine heyecanlý ve tempolu olacak. Ama baþtan ayaða bütün halkalarýn toplumsal denetime tabi olmasýyla birlikte daha hýzlý çalýþan bir sistemde yaþayacaðýz. Böyle bir sistem hem sorunlarýn çözümünü kolaylaþtýracak, hem de sorun çýkmasýný zorlaþtýracaktýr.