1 Kasım seçimlerini etkileyecek faktörlerden birinin AK Pati kongresi olduğunu daha önce yazmıştım.
Diğer partilerin üç beş puan almaları veya kaybetmeleri sadece kendileri için bir sevinç veya üzüntü kaynağı olacaktır. Siyasete etkisi yok denecek kadar azdır.
AK Partinin üç beş puan alması veya kaybetmesi önümüzdeki dört yılın iktidar yapısını, bölge politikalarını ve dünya politikalarını etkileyecek boyuttadır.
AK Partinin üç beş puan alması demek yeniden siyasi istikrar demektir, kaybetmesi ise koalisyonlarla kaybolacak dört yıl demektir.
Dolayısıyla AK Parti’deki değişim ülkeyi bölgeyi ve dünyayı etkileyecek bir değişimdir.
***
Kongre bu değişime katkı sağlayacak ilk adımdı.
Çok radikal bir değişim olduğunu söyleyemeyiz. Ancak açıklanan MYK kimi hataların telafi edildiğini göstermesi açısından önem arz ediyor.
MYK bir partinin beyni demektir. Partinin başarısının da başarısızlıklarının da ilk sorumlusudur.
Bir yıl önce cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 52 oy alan parti 7 Haziran seçimlerinde 11 puan kaybederek yüzde 41 oranında oy almıştı.
Bu gerilemeyi bir başarı olarak görmek veya göstermek inandırıcılıktan uzaktır.
Bu sonucun tek sorumlusu değil ama ilk sorumlusu parti yönetimidir. MYK’dır.
***
MYK içinde en önemli görevler de ikinci adam pozisyonundaki siyasi işlerden sorumlu genel başkan yardımcısı, genel sekreter, teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısı, seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı ve sözcüsüdür.
Diğerleri de önemlidir ama bu beşinin sorumluluğu bence daha ağırdır. Evvelki gün açıklanan MYK’daki isimleri görünce partinin isabetli bir tercihte bulunduğu kanaatine vardım.
Bu beş önemli görev partinin fabrika ayarlarına döndüğünün ilk işaretiydi.
***
Partide liderden sonra ikinci adam siyasi işlerden sorumlu genel başkan yardımcısıdır. Fevkalade önemlidir. Tam adı Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan bu mevkiye Mehmet Ali Şahin Bey getirilmiştir ki mevcutlar içinde en isabetli isimdir. Siyasi tecrübesi birikimi ve başından beri partinin içinde bulunmuş biri olarak parti tabanıyla uyum açısından isabetli bir tercih.
Parti yönetiminde en önemli görevlerden bir diğeri de teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısıdır. Teşkilatların dolayısıyla bir bakıma tabanın muhatap olduğu ilk sorumludur. En az ikinci adam kadar önemlidir. Bence kongre sonrası yapılan en önemli değişiklik bu görevdeki değişikliktir. Dahası Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına getirilen Mustafa Ataş parti kurulduğundan beri bu göreve getirilen en isabetli isim olmuştur. Gerçek manada fabrika ayarlarına dönüş bu görevde yaşanmıştır.
***
Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına getirilen Bekir Bozdağ da isabetli tercihler arasındadır.
Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına ve Parti Sözcülüğüne getirilen Ömer Çelik de bu görevi hakkıyla yapabilecek birikime sahip bir isimdir. Hüseyin Çelik kadar başarılı olabilir mi bilmiyorum ama gladyatör gibi davranan muhalefet parti sözcülerine karşı aynı gerilim dilini kullanmamasını, dinleyeni rahatlatacak bir dil kullanmasını tavsiye ederim. Türkiye’nin öfkeye ve abus vecheye değil tebessüme ihtiyacı var.
Genel sekreterliğe getirilen Abdulhamid Gül’ü yakından tanımadığım için hakkında bir yorum yapmayı uygun görmüyorum. İnşallah o da görevini hakkıyla yapanlardan olur.
***
Öte yandan Mevlüt Çavuşoğlu gibi, Mehmet Özhaseki gibi, Ayhan Sefer Üstün gibi isabetli tercihler de var ancak bence parti lokomotifini bu beş görev teşkil etmekte ve tercihler gayet isabetli görünmektedir.
Şimdi bu ekip ilk zor imtihanını da aday listelerinde verecek.
İnşallah aday listeleri de MYK kadar isabetli olur.
