Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn açýkladýðý seçim manifestosu bir Türkiye vizyonu çizdi.
Bunun ‘yol haritasý’ seçim beyannamesi olacak.
Seçim beyannameleri, hükümet programlarýnýn da dayanaðýdýr.
‘Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi’nin hayata geçeceði 2018-23 döneminin yol haritasý olacak bu.
Bu yol haritasýnda manifestodaki ‘iç politika ve ekonomiye’ dair baþlýklarýn ayrýntýlarý yer alacak.
AK Parti’de seçim beyannamesini çalýþan ekibin mesaisi gece yarýlarýna kadar sürüyor.
Seçim manifestosunda yer alan ‘küresel güç ve öncü ülke; baðýmsýzlýk, milli çýkar, milli güvenlik ve vicdani duruþ temelli dýþ politika’ hedeflerini besleyecek bir ekonomik yol haritasý çalýþýlýyor.
Zira bu hedeflere yönelik her adým, dýþ dünyadan Türkiye’ye yönelik ‘finansal operasyon’la karþýlanýyor.
Türkiye ise finansal operasyonlarýn bölgesel ve küresel hedeflerini etkilemesine izin vermek niyetinde deðil.
Bu nedenle;
Büyük yatýrýmlar, yatýrým destekleri, çarklarý daha güçlü döndürecek yeni finansal araçlar beyannamede olacak.
Yeni teknolojilere yönelik projeler; bu kapsamda yerli otomobil, savunma sanayi ürünleri ve markalaþmaya yönelik destekler ‘sonuç alýcý’ þekilde daha etkin hale getirilecek.
Faiz, enflasyon ve cari açýðý düþürmede rol oynayacak ayrýntýlar da yer alacak.
Erdoðan’ýn ‘refah’ ve ‘huzur’ vurgusunun da dar gelirliler bakýmýndan bir karþýlýðý olacak.
Zira büyük hedeflere ulaþmak için zaman geçerken, vatandaþlarý ekonomik olarak refah ve huzur içinde tutmanýn önemi büyük.
Türkiye’nin en çok saldýrý altýnda olduðu ‘demokrasi, özgürlük, adalet ve kuvvetler ayrýlýðý’ konularýnda da Erdoðan’ýn manifestosunda ‘daha güçlü hale getirilecek’ vurgusu vardý.
Bu baþlýklar da seçim beyannamesine yansýyacak.
Erdoðan’ýn ‘AB hedefi’ni vurgulamasý bu bakýmdan önemli.
Zira AB hedefi, 2002’den bu yana yapýlan devrim niteliðindeki reformlarýn itici gücüydü.
Ve bu reformlarla yapýlan anayasa ve yasa deðiþiklikleri, kurulan yeni kurumlar ve mekanizmalardan geri adým atýlmadý.
Þimdi yeni ‘ileri adýmlar’ gelecek.
***
Muhalefet ittifaký CHP-Ýyi Parti (ÝP)-SP+DP þeklinde netleþti.
CHP, ÝP ve SP kendi listeleriyle seçime girecek; DP ise ÝP listelerinden aday gösterecek. Üç partinin oylarý ‘ittifak’ hanesine yazýlacak.
Ancak üçü de ‘kendi milletvekili listesi’ ile seçime girecek.
ÝP, CHP ve MHP tabanýndan; SP de AK Parti tabanýndan oy almayý hedefliyor.
Böylece, Cumhurbaþkanlýðý olmazsa TBMM’de AK Parti karþýsýnda muhalefet çoðunluðu oluþturma hedefi var.
Ancak, bu oylar milletvekili çýkaracak sayýya ulaþýr mý; yoksa muhalefet partilerinin oyu kendi aralarýnda bölünürken ‘artýk oylar’dan AK Parti mi yararlanýr?
Bu hesabýn hangi yönde gerçekleþeceði, AK Parti ve MHP seçmeninin tutumuna baðlý.
AK Parti ve MHP de seçmeninden ‘güçlü TBMM desteði’ istiyor.
Ýktidar ve muhalefet kanadýndaki ittifaklara yönelik ‘ilgi’ önemli bir gösterge.
AK Parti, 7 bin 329 milletvekili aday adaylýðý baþvurusuyla rekor kýrdý.
Bunun bir anlamý, muhalefetin ittifakýna ve söylemlerine yönelik güvensizliðe karþýlýk, ‘cumhur ittifaký’na yöneliþ olmasý;
Diðer anlamý Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi’nde milletvekilliðinin, muhalefetin iddiasýnýn aksine ‘etkisiz ve yetkisiz’ bir görev olmayacaðý;
Bir baþka anlamý da; muhalefet ittifakýnýn ‘parlamentoda çoðunluðu ele geçirme’ hedefinin AK Parti seçmenini partisine daha da yaklaþtýrmasý…
Milletvekili aday listeleri kesinleþtiðinde, ittifaklara ve seçim hesaplarýna dair çok daha somut göstergeler ortaya çýkacak.