AK Parti’yle savaþtýðýnýzý biliyoruz ama istediðiniz þey bu ülkeye ait

AK Parti Ýstanbul Ýl Teþkilatýmýza alçakça bir saldýrýda bulunuldu.

O tetikçileri biliyoruz. Kimden talimat aldýklarýný da...

Kandil’deki savaþ baronlarýndan biri geçenlerde doðrudan AK Parti’yi hedef alan bir açýklama yapmýþtý.

Malumu ilam cinsinden bir açýklamaydý gerçi ama asýl zihniyetlerini ortaya koymasý bakýmýndan üzerinden durulmaya fazlasýyla deðer. Duran Kalkan þöyle demiþti:

“Biz orduyla deðil AK Parti’yle savaþýyoruz. Ordu kendini AK Parti’ye kullandýrmamalý.”

Ýstanbul Ýl Teþkilatýmýza yapýlan saldýrýnýn emrinin nerden geldiði belli. Ama asýl altýný çizmek istediðim husus, bu açýklamanýn arkasýndaki asýl niyet.

Kandil’in “çözüm süreci”nden yana olduðunu söyleyen o safdillere aslýnda Kalkan çok anlamlý bir cevap vermiþ oluyor.

***

CHP Kandil açýsýndan cici... Paralel yapý baþ tacý... Türkiye’nin bilumum ulusalcý-statükocu odaklarý Kandil açýsýndan muteber. Eski Türkiye koalisyonunu oluþturan cümle çevreler de... Bir tek çözüm sürecini büyük bir inançla baþlatan ve kararlýlýkla sürdüren AK Parti düþman.

Kürt kimliðinin inkarý üzerine oturan o eski Türkiye’nin devlet paradigmasýný deðiþtiren ve Kürtçe’nin önündeki bütün engelleri kaldýran AK Parti Hükümeti düþman ama Kürt sorununun yaratýcýsý CHP ve Kürt sorununun çözümüne bir bütün olarak karþý çýkan eski Türkiye koalisyonunu oluþturan güçler cici...

Kandil’in durduðu yer burasý iþte... Kandil’dekilerin zihniyeti de asýl bu iþte... Kürt sorunu çözmeye yönelmiþ bir AK Parti en baþýndan itibaren Kandil’i hep rahatsýz etti. Çünkü beslendikleri bataklýk kuruyacaktý. Sorundan beslendikleri için çözüme hep ayak dirediler. Çözüm sürecine karþý çýkan güç odaklarýyla da AK Parti düþmanlýðý temelinde iþbirliði yapmakta hiçbir sakýnca görmediler. Olan ortada.

PKK terör uyguluyor. HDP terörün siyasetini yapýyor. PKK/HDP üzerinden AK Parti’yi iktidardan alaþaðý edip çözüm sürecini sonlandýran eski Türkiye koalisyonunun medyasý da terör siyasetine arka çýkýyor. Cümlesi birden Kandil’i suçlayacaklarýna Cumhurbaþkanýný suçluyor. Cumhurbaþkanýnýn tekrar bir seçimde AK Parti’yi tek baþýna iktidara taþýmak için kan istediðini söyleyecek kadar aþaðýlaþabiliyorlar.

PKK kan döküyor. Ülkenin bir kýsmý üzerinde silahlý bir fiili egemenlik kurmaya çalýþýyor alenen. Ama AK Parti düþmanlýðý dolayýsýyla o malum güçler söz birliði etmiþçesine Cumhurbaþkanýný ve AK Parti hükümetini suçlamaya devam ediyorlar.

***

Duran Kalkan AK Parti’yle savaþtýklarýný söylüyor. Doðru...

Peki AK Parti kim? Devleti yöneten parti... Devleti yöneten hükümetin tâ kendisi... Kalkan devlet ile hükümeti birbirinden ayrý görüyor anlaþýlan.

AK Parti’nin devleti ele geçiren bir güç olduðunu söyleyen o malum Baasçý-beyaz Türkler gibi düþünüyor. Ne de olsa Baasçý genetikleri bir...

Ordunun Hükümetin emrinde olmamasý gerektiðine ve en fenasý gerektiðinde ordunun Hükümeti dinlemeyip devirmesi gerektiðine inanýyor. Týpký o Türk Baasçýlarý gibi... Ne de olsa genetikleri bir...

O Türk Baasçýlar “Ordu göreve!” diye baðýrýyorlardý. Kandil’deki de ayný þeyi söylüyor. Ama bir þeyi unutuyor. O da þu:

Türkiye’den koparýp üzerinde hakimiyet kurmak istediði bölge AK Parti’nin babasýnýn mülkü deðil. AK Parti’nin kendisinin tapulu arazisi de deðil. O bölge bu ülkenin ve bu devletin malý... Ve bu ülke ve bu devlet sadece Türklerin deðil Kürtlerin de ülkesi ve devleti...

PKK Kürtler için bir bölge istemiyor. Kendisi için bir statü istiyor. Ýstediði bölgesel iktidar aslýnda kendisi gibi düþünmeyen Kürtlerin esaretini beraberinde getirecek büyük bir zulüm düzeni ayný zamanda. PKK’nýn Kürtler için statü istediði iddiasý kocaman bir yalan.

Asýl kendisi için bir statü talep ediyor. Kendisinin iktidarda olmadýðý/olmayacaðý bir Kürdistan’a nasýl düþman olduðunu Barzani iliþkilerinden görüyoruz. Ve önemli bir hatýrlatma daha: PKK gerçekte “Kürtlerin sorunu”dur. Çünkü baskýladýðý, dýþladýðý, ezdiði, zulmettiði ve silahla köleleþtirmek istediði Kürtler’dir...

***

AK Parti Ýl Teþkilatýmýza yapýlan saldýrýyla bizi davamýzdan vazgeçirmeye çalýþacaklarýna inanýyorlarsa nafile! Bu bizim sadece azmimizi ve þevkimizi arttýrýr.

Demokrasiden asla ödün vermeden terörle mücadeleyi büyük bir kararlýlýkla sürdüreceðimize hiç kimsenin kuþkusu olmasýn.

Ta ki silahlý güçler sýnýr dýþýna çekilene, silahlar bir tehdit unsuru olmaktan çýkartýlana ve demokratik hak ve özgürlüklerin teminatý olan kamu güvenliði saðlanana kadar...