Geçen pazartesi günü, Harran Üniversitesinde, 2. Ulusal Zeytin ve Zeytinyaðý Kongresi dolayýsýyla Þanlýurfa’ya giderek dört gün kaldým. Þanlýurfa’ya her gidiþimde oranýn biraz daha mamur hale geldiðini görmekten mutlu oluyorum. GAP projesinin uygulama merkezi olan bu ilimizde bu gidiþimde sýkýntý olduðunu fark ettim. Akçakale ilçemiz ve Al Abiyat çatýþmasýnýn ilçeye yansýttýðý stres. Ýlin deðerli ve o kadar da becerikli valisi ilçede duruma vaziyet ediyor. Ama olaylar dýþ kaynaklý olduðu için de onlarý önlemesi söz konusu deðil.
Suriye ile en uzun kara sýnýrýna sahip ülkemiz tarihte hep problem yaþamýþ. Seksenden önce kaçakçýlýk endüstrisinin geliþtiði bu bölgede önlem olarak binlerce hektarlýk (takriben yirmi beþ bin hektar)arazi kullanýlamaz durumda olduðu gibi potansiyel tehlike alaný. Biz insan ve hayvan geçiþlerini önlemek için örgü tel ile bazý yerleri kapatmýþýz. Sýnýrýn sýfýr çizgisine kadar (tel örgüye kadar) gittik. Ne güzel topraklar mayýnlý.
Þimdi de bu sýnýr bölgesinde, özgür Suriye ordusu ile Esed rejiminin askerleri arasýnda kavgadan ve savaþtan dolayý buralardaki tehlike daha da artmýþ.
Suriye topraklarýndan atýlan bir top mermisi ile beþ vatandaþýmýz öldü, on vatandaþýmýz yaralandý. Ýlçe adeta kýyamda. Harran Üniversitesine baðlý yüksek okul kapalý, birçok orta dereceli okullarda kapalý. Bu durum daha ne kadar sürer bilinmez. Bildiðimiz þey Çin Rusya ve Ýran’ýn farklý sebeplerle destek verdikleri Esed rejiminin kýsa sürede gitmeyeceðidir. Bazý odaklar bizi dolduruþa getirip Suriye’ye sokarlar diye endiþem var. Baþbakan yardýmcýsýnýn samimi bir toplantýda aðzýndan dökülen “iyi ki bu Generallerle savaþa girmiyoruz” mealindeki cümlesi adeta “kral çýplak” cinsindendir.
GAP’a kaynak ayýramama, bu projenin kýrk yýldýr bitirilememesine yol açtý. Uçsuz bucaksýz ova su ile yemyeþil olmuþ. Batý Anadolu’da ekonomisini kaybeden ( arazilerin küçülmesi, insan gücünün pahalý olmasý hatta bulunmamasý) ürünlerin GAP’a kaymasýný görüyoruz. Kongre yaptýðýmýz, Zeytincilikte tarýmý da GAP’a kaymaya baþlamýþ. Bu konuda hata yapmamalýyýz. Zeytin plantasyonunun, kýsmen düz arazilerde en az yüz hektarlýk arazi büyüklüklerinde yapýlmasýnýn ve bu arazilerin bölünmesinin önlenmesi düzenlemesinin getirilmesi mekanizasyonun yaygýnlaþtýrýlmasýnýn gerekli olduðunu düþünüyorum.