"Akil Adamlar Heyeti” içinde yer alan bir insan olarak, terörle mücadelenin týrmandýðý bugünkü süreçte, bu heyetin rolünü yeniden deðerlendirme gereði oluþmuþtur, diye düþünüyorum.
Üstelik 10 kiþinin “Akil Adam” ismini kullanarak muhtevasý son derece tartýþmalý bir bildiri ile gündeme geldiði görülüyor. Ýlginç olan þu ki hemen ayný muhtevada ve Paralel medyanýn manþetlere çektiði bir bildiri de, “30 aydýn” imzasýyla güncelin içine girmiþ bulunuyor.
Bu bildirilerin muhtevasýna iliþkin deðerlendirmeyi yazýnýn ilerleyen bölümünde yapacaðým. Ancak öncelikle “Akil Ýnsanlar Heyeti”nin oluþumu, misyonu ve sonraki süreç hakkýnda görüþlerimi paylaþmak istiyorum:
-Heyet, katýlanlarýn inisiyatifi dýþýnda, Devlet ile Ýmralý görüþmeleri içinde oluþtu. Heyetlerin yapýsý karma idi. Farklý görüþlerden seçilmiþti. Muhtemel ki Devlet (Hükümet) adýna isimler verilmiþti, Ýmralý (Örgüt - HDP) adýna isimler verilmiþti. Toplumun farklý kesimlerine ulaþma noktasýnda böyle bir karma yapýnýn faydalý olduðu söylenebilir.
-Bir barýþ süreci baþlasýn, çatýþmalar dursun, ölümler olmasýn, analar aðlamasýn, temennileriyle yola çýkýlýyordu. Bu bir baþlangýçtý. Nihayetinde Kürt vatandaþlarýmýzýn maðduriyetleri sona erecek, maðduriyet zemininde oluþtuðu iddia edilen terör örgütü de silahý býrakacaktý.
-Sürecin olmazsa olmazý, silahlý yapýnýn sona ermesi idi. Bizler daima, Kürt vatandaþlarýmýzýn maðduriyetini giderecek düzenlemelerin örgütle herhangi bir pazarlýða girmeden, re’sen yapýlmasý gerektiðini ifade ettik. Çünkü bunlarý örgütle müzakere etmek, örgütü “Kürt temsilcisi” haline getirmek anlamýna gelirdi. Bunlar konuþulacaksa bile çok daha geniþ bir yelpaze ile konuþulmalý, nihai karar da TBMM’de þekillenmeliydi.
-Olan ne? Olan evet, maðduriyetlerin giderilmesi noktasýnda ciddi adýmlar atýlmýþtýr. Bunu kimse inkar edemez. Türkiye “Kürt sorunu” konusunda dünkü Türkiye deðildir.
-Olmayan ne? Silahlý yapýnýn tasfiyesinin gerçekleþmemesidir.
-Bize, gezilerimiz sýrasýnda -ki biz Ýç Anadolu’da çalýþtýk- “Örgüte nasýl güvenilecek, ya silahlarý býrakmazlarsa” sorularý soruldu. Biz de “Ülke güvenlik kuvvetlerini daðýtmýyor, güvenlik ihtiyacý söz konusu olduðunda yeniden devreye girerler” cevabýný verdik.
-Þu an gelinen nokta maalesef, “Güvenlik kuvvetlerinin yeniden devreye girmesi gereken nokta”dýr. O noktaya gelinmiþtir, çünkü örgüt silahý býrakmamýþ, hatta bu çatýþmasýzlýk dönemini, ülke çapýnda etkinliðini artýrmak için kullanmýþtýr. Bu etkinliðin içine, silah yýðýnaklarýnýn girdiðini istihbarat birimleri söylüyor. Yol kesmeler, kimlik sormalar, haraç almalar, Daða bir tür “asker alýmý” yapmak, illegal yargýlamada bulunmak ve seçimleri silah gölgesinde yapmak giriyor.
-Akil Ýnsan Heyetleri sadece 2.5 ay çalýþmýþtýr. Ondan sonra herkes kendi iþine dönmüþtür. Sürecin sonrasý Devlet ile Ýmralý, HDP ya da örgüt arasýnda geçmiþtir. Soru þu: Örgütün etkinliði bu derece artarken, “Çözüm Süreci hatýrýna” bir devlet zaafý söz konusu mudur? Ben þahsen, yazýlarýmda ve konuþmalarýmda, terör örgütünün bu süreci bölgede derinleþmek için kullanabileceði ihtimaline dikkat çektim, sonra yargýlama - yol kesme - Daða eleman götürme hadiseleri yoðunlaþtýkça büyüyen tehlikeye iþaret ettim.
-Bugün “Derinleþmiþ bir terör olgusu”nun görüntüleri ile karþý karþýyayýz. Bir muhasebe yapýldýðýnda süreci yürüten devlet ve siyaset kadrolarýnýn olan biteni görme ve tavýr koyma noktasýnda geç kaldýðýný, ihmallerin olduðunu söylemek kaçýnýlmazdýr. Þimdilik buraya nokta koyalým.
-Gelelim “Akil Ýnsan” titrini kullanarak bildiri yayýnlayan 10 kiþilik heyete. Hemen söyliyeyim: Bu tavrý etik bulmuyorum. Bu grubun, 10 kiþi olarak bildiri yayýnlama ve her türlü düþünceyi ifade hakký var kuþkusuz. Ama gölgesi diðer heyet üyeleri üzerine düþecek bir isim kullanma tavrý etik deðil.
-Açýklamalarýnýn muhtevasýna gelince o da HDP dilini andýran bir nitelik arzediyor. “Silahlar derhal susmalý, çatýþmazlýk haline dönmeli.” Bu, terörü görmeyen, teröre tavýr koymayan, güvenlik güçlerinin operasyonlarýyla örgüt cinayetlerini eþitlemiþ bir yaklaþýmdýr. “30 aydýn” imzasýyla yayýnlanan Paralel medyaya manþet olan bildiri de ayný muhtevayý taþýmaktadýr. Evet, etik bulmuyorum.