Beþiktaþ þampiyonlar Ligi’ne katýlabilmenin arayýþýna baþladýðý Feyenoord maçýna, geçen yýl Türkiye Ligi’ni 3.lükle bitirebilmiþ kadrosunun eksik hali ile çýktý!
Futboluna katký yapabilmek için aldýðý adamlar, kulübedeydi!
Rakibi, bir yýl öncesine göre önemli adamlarýnda kayba uðramýþtý, ama sahip olduklarý ekol, ayrýlanýn yerini dolduracak nitelikteydi. Beþiktaþ’ýn böylesi önemli bir moral ve para getirecek maça transferlerini yetiþtiremeden çýkmasý akýl alacak gibi deðildi! Aslýna bakarsanýz, geçen yýla oranla daha dar bir kadro ile yola çýkmýþtý! Ama dün için bir iyilik yaný da vardý bu durumun. Uyumlu bir takýmdý Beþiktaþ. Birliði, güveni, planý ve uyulama yeterliði vardý. Sahanýn her yerinde basabiliyor, topun arkasýna hýzla geçebiliyor, hücum üstünlükleri gösteremese de genç ve dinamik rakibine pozisyon kuracak alan býrakmýyordu. Pozisyon üretemeden, ama pozisyon da vermeden kornerden gelen topa vurulan kafa ile ilk yarýyý önde bitirdi. Demba Ba Mustafa için bir itici güç olmuþtu. Mustafa, böyle her yerde basmaya yönelik bir oyun yapýsý için daha uygundu. Görevinde zaman zaman sýrýtan Kerim oldu. Çok çalýþsa, kendini iþine iyi verse de futbol karakterindeki top tutma özelliðinin kazýðýný yedi. Bu nedenle çok top yitirdi. Oðuzhan da bekleneni veremeyen adamdý. Son yarým saatte yerini Demba Ba aldý. Beþiktaþ ikinci yarýda rakibin oyununu bozmada gene iyiydi ama kendi oyununu kurmada bir aþama göstermedi. Hatta giderek yorgunluk ve durumu koruma güdüsü etkisinde aðýrlaþtý. Þunu gördük dün: Beþiktaþ iyi iþler yapmaya çok yakýn... Yöneticisi bununla yetinmemeli, o iyi iþleri baþaracak takýmýn doðmasýný gerektiren transferleri ne yapýp edip gerçekleþtirmeli. Dünkü gibi muhteþem Atiba’lar bulmalý.