Aðlayarak aðlatan FETO’nun en bariz özelliði bütün kutsallarý, her türlü Ýslamî deðeri kullanarak çok inandýrýcý yalan ve iftira ustasý olmaktýr.
Suçlarýný, baþkalarýna attýklarý iftiralarla örterler.
Ýþte bir örnek...
7 Haziran seçimleri öncesinde FETÖ medyasý þefliðindeki muhalefet korosunun, gece gündüz “Kaçak Saray” þarkýlarý çaldýðý günlerdi.
Hatta Kýlýçdaroðlu, “Saray’da altýn kaplama klozet var” iddiasýyla yeni bir açýlým bile getirmiþti!
Ayný günlerde Ankara’nýn baþka bir köþesinde bir “yavru saray” doðmak üzereydi.
Havuzundan toplantý salonlarýna, barbekü alanlarýna kadar bütün ayrýntýlarýn düþünüldüðü bir saray...
Üstelik, yüksek güvenlikli bahçe duvarlarýyla çevrilmiþ, 5 adet güvenlik kulübesi tarafýndan 24 saat korunan ve daha da önemlisi, sadece büyükelçiliklere mahsus “diplomatik ruhsat”lý bir saray...
Kuþbakýþý görüntülediðimiz bu “altýn” marka sarayý 4 Haziran 2015 tarihli Star’da manþete taþýdýk ve bu sarayýn, halife olarak dönmeyi hayal eden FETO’yu beklediðini yazdýk.
Maske düþtü, kel göründü
FETÖSARAY’ýn emanetçisi çok fena bozulmuþtu.
Ertesi günkü gazetesinde bizi sürmanþetten “yalanladý”(!)
Meðer bilmem kaç metre yükseklikten fotoðraf karesine zor sýðdýrdýðýmýz malikâne, Akýn Ýpek ailesinin “Kýrk yýllýk ev”iymiþ???..
Ama ne hikmetse inþaatý yeni bitmekte olan bu “kýrk yýllýk ev”de aþýrý korumanýn, diplomatik ruhsatýn ne iþi olduðu hakkýnda tek kelime açýklama yok...
Þahsýmý yalancýlýkla itham etmekle hýzýný alamayan Akýn Ýpek bu “açýklama”sýnda bendenize, “Zerre kadar þahsiyeti, zerre kadar utanmasý, zerre kadar karakteri olan biri, bile bile, milletin gözüne baka baka yalan söyler mi?” diye sormuþ ve “Gel bir gün Ýncek’teki evimizde(!) misafirimiz ol. Sana helal kazançla yapýlmýþ pide ikram edelim. Utanýrsan istiðfar namazý kýlacaðýn mescidimiz de var. Yüzüne vurmayýz, hakkýmýzý helal ederiz” demiþti.
Ev sahibi kaçtý, gidemedim...
Fakat bendeniz bu davete icabet etmek için son rötuþlarýn bitmesini beklerken duyduk ki ev sahibi yurt dýþýna kaçmýþ!..
Derken kýsa bir süre sonra da “dürüst patron”un 22 þirketine kayyum atandý.
Oysa sahte delillerle hapse attýklarý Ergenekon sanýklarýnýn en küçük itirazý durumunda, “Ya suçsuzsanýz yargýda ortaya çýkar, feverana ne
gerek var” diyorlardý.
Oysa Akýn Bey telekulaklarý sayesinde tüyoyu almýþ ve bir ay önce tüymüþ...
Ama gerçeklerin mutlaka ortaya çýkma gibi
bir huyu vardýr.
Latif Erdoðan, “içeriden” haberler verdiði “Þeytanýn Gülen Yüzü” kitabýnýn 164. sayfasýnda, Fetullah Gülen’in, Cumhurbaþkaný Erdoðan baþta olmak üzere bütün yetkililerin Türkiye’ye davetlerini çeþitli vesilelerle reddettiðini hatýrlatarak diyor ki:
“Çünkü o Türkiye’ye, kendisine biçtiði “Hilafet” misyonuyla dönmek istiyordu. Nitekim yoðun bir inþaat faaliyetine girilerek Ankara’da kendisine bir de “saray” yapýlmýþtý.”
***
Gerçekten Akýn Bey, “Zerre kadar þahsiyeti, zerre kadar utanmasý, zerre kadar karakteri olan biri, bile bile, milletin gözüne baka baka yalan söyler mi?..”
Bu arada önceki günkü gazetelerde, “Ýpek’in malikânesinin yola taþan kaçak kýsmý yýkýldý” þeklinde haberler vardý.
Ben size demedim mi, devlet için yapýlan bir kuruma ýsrarla “Kaçak Saray” türküsü çalýnmasýnýn altýnda bir bit yeniði vardýr
diye...
‘Paralel yapý kalkaný’ ortadan kalkýnca bütün foyalar meydana çýktý Akýn Bey...
Bu arada üzülme, sen
olmasan da ben davetine icabet edip “altýn saray”a
gideceðim...