Aklımız hep başımızda olsun

Aslında benzer olaylarla defalarca karşılaştığımız için biliriz de, kolayca etkisi altına düştüğümüz için her seferinde hatırlatılması gerekir: ‘Siyasi terör’ eylemlerinin amacı, eylemin hedefi olan kişiyle, kurumla, örgütle sınırlı olmak zorunda değildir; çoğu eylemin hedef olarak seçilenden öte bir veya birkaç amacı vardır...

Diyelim bir parti binasına bomba atıldı; eylemci/ler binasını bombalayarak o partiye veya binasına zarar vermeyi mi hedeflemişlerdir, yoksa eylemin kendisinden de öte bir anlamı var mıdır?

Sorunun ilk bölümüne ‘Evet’, ikinci bölümüne ‘Hayır’ cevabı vermişseniz, bu yazının devamını okumasanız da olur. Çünkü bu yazı ‘terör eylemi’ denilen olayların ardında çok daha farklı mesajlar olduğuna inananlar için yazılıyor...

Paris’te PKK’yla irtibatlı olduğu bilinen bir ofiste öldürülen üç kadın olayını düşünün... Acaba o eylemin hedefi öldürülen üç kadın veya içlerinden bir-ikisi miydi; yoksa çok daha farklı bir sonuç doğurmak için mi sahneye konuldu o eylem? Aradan bunca zaman geçmesine, bu süre içerisinde olayı soruşturanların elinde her türlü bilgi —ve en önemlisi olayın fâili— bulunmasına rağmen eylemin içyüzünün aydınlatılmamış olması bile, yeterince bir fikir veriyor...

Hatırlatmam gerekir mi, bilmem, ama yine de hatırlatayım: Her eylemin mesajının herkes tarafından bilinmesi gerekmez; tıpkı her eylemin her zaman amacına ulaşmasının da beklenmeyeceği gibi... Eylemi planlayan/lar açısından önemli olan, mesajın, muhatabı tarafından alınmasıdır; eylemlerin bazısı planlanan sonuca hizmet etmeyebilir...

Esas konumuza ilişkin soruyu şimdi sorabilirim: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Meclis grubu toplantısına girerken saldırı düzenlenmesi eyleminin amacı ne olabilir?

Burada kastedilenin yumruk atan kişinin amacı olmadığını herhalde anlamışsınızdır. Eğer eylem saldırganın kendi başına verdiği bir kararın sonucunda gerçekleşmişse, üzerinde bir dakika bile düşünmeye değmez. Ancak hedefin siyasi bir kişi olduğuna bakılır, saldırganın da gözaltında siyasi mesajlar verip durduğu —veya verdiği mesaj dışarıya böyle yansıtıldığı— değerlendirilirse, eylemin bir ‘plan’sonucu gerçekleştiğini düşünebiliriz.

Annesi, saldırganın birileri tarafından ‘yönlendirildiğini’ söylemiş... Psikolojik bakımdan tahrike gelebilecek, siyasi hassasiyeti yüksek kişilere musallat olan ‘yönlendirici’ aramaya başlamakta yarar var...

Yine de artık bu noktada ‘Ne olabilir bu siyasi eylemin hedefi?’ sorusunu sorabiliriz...

Türkiye gerilimli bir seçim ortamından yeni çıktı; daha az gerilimli olmayacağı belli bir başka seçime doğru yol alıyoruz. Bir yönüyle huzur içerisinde geçebilir cumhurbaşkanlığı seçim süreci: Sonuçta yüzlerce-binlerce aday arasından tercihte bulunmayacağız; bir tek kişi için oy kullanacağız... Ancak Çankaya sistemin kilidi olarak düşünüldüğü ve hemen her cumhurbaşkanlığı seçimi yüksek gerilim ortamı yarattığı için tetikte olmak gerekebiliyor...

Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar gerilimin daha da artacağını düşünmemiz ve CHP liderinin burnuna atılan yumruğu bu çerçevede değerlendirmemiz akıllıca olur.

Kıssadan hisse arayanlara bir son söz: Gerilimin artmasına hazır olalım da, buna âlet olmaktan uzak duralım.