AKP’liler ana gövdeye saldırıyor…

1950 seçimlerinden beri toplumsal ve siyasal bir ana gövde var; Demokrat Parti, Adalet Partisi, MHP, Milli Görüş Partileri, Anavatan Partisi, AK Parti… 

Menderes, Demirel, Türkeş (bugün Bahçeli), Erbakan, Özal, Erdoğan liderliği ile yürüyen bir kervan. 

Bu kervan; tek parti uygulamalarına karşı milletin tercihlerine, milli ve manevi değerlere yönelme arzusu ile yol aldı. 

Ana gövdenin dünyasını, Batılı yaşam tarzı dayatmasına karşı, İslam’dan kopmamak, tarihe, geleneğe, kendi değerlerimize bağlı kalarak, kendi medeniyetimizi sahiplenmek oluşturdu. 

Bugün ana gövde Cumhur İttifakı’dır. 

İstikamet belli, yol bellidir. Ana gövde, 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminden sonra “Yenikapı ruhu” dediğimiz yerli/milli duruş ile bu duruşun mayası gönül beraberliği ile 2023 hedeflerine yürümek kararındadır. 

Millet İttifakı içerisinde yer alan bloktaki partiler ise (CHP, İyi Parti, HDP ve Saadet Partisi) gönül beraberliğinden tamamen uzak bir tepki bloğudur. 

İyi Parti ile HDP’nin gönül beraberliği olabilir mi? İyi Parti PKK’ya karşıdır. Vatanın bölünmesine yürekten karşıdır. Ya HDP? Demirtaş ve diğer yöneticileri, “PKK, silahlı halk hareketidir” diyorlar. Vatan söz konusu olduğunda, “Kürdistan ve Türkiye tarafı” diyorlar. 

CHP ile Saadet Partisi’nin gönül beraberliği nedir? CHP zihniyeti hala başörtüsüne takılıyken, Saadet Partisi inancımızın yaşanması talebinde bulunuyor. Meselâ Kılıçdaroğlu “S-400’ler alınmasın” diyor, Karamollaoğlu ise Hükümetin yanında duruyor. 

Zıtlıklar dünyasından daha pek çok temel meseleyi sıralayabiliriz. 

Pekiyi gönülleri ayrı, hedefleri ayrı, ruh dünyaları ters bu dört parti, hangi tepkinin hareketidir? 

Tepki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nedir. Buldukları bahane; “tek adam yönetimine hayır, Partisiz Cumhurbaşkanı ve Parlamenter Sistem’e dönüş”tür. 

Bahanelerinin hepsi 16 Nisan 2017 referandumunda millet tarafından reddedildi. 

Bugün 23 Haziran İstanbul belediye seçiminden yüz bularak sergiledikleri tavırların hepsini 17 Nisan öncesinde köpürterek dillendirdiler. Demedikleri hiçbir şey kalmadı. 

Bütün algı operasyonlarına rağmen katılım oranının yüzde 85 olduğu referandumda 25 milyonun oyu, % 51,41 halk desteğiyle bugünkü yönetime sahip çıkıldı. 

İmamoğlu’nun kazanması ile şımardılar yeniden sahne alıyorlar. 

Şimdi CHP-İyi Parti- HDP-Saadet Partisi bloğunun tek bir hedefi var; Ana gövdeyi parçalamak. 

Bunun için yedekte tutulan AKP’liler devreye sokuluyor. 

Abdullah Gül-Ali Babacan ve Davutoğlu ile ana gövdeye içeriden balta vurulmak isteniyor. İçeriden çünkü bu baltanın sapı gövdedendir. 

Bu yeni parti çabalarının iktidar olma hedefi, imkânı asla yoktur. 

Çünkü 4’lü bloğun AK Parti’ye yönelik bütün eleştirilerinde geçmişte bu isimlerin hepsinin sorumlulukları vardır. 

Eğer AK Parti’ye zarar verme hesabındaki rolleri olmasa, bu isimlere CHP’li medya, Sözcü gazetesi, FOX TV demediğini bırakmazdı. 

AKP’li bu isimler CHP, İyi Parti, HDP ve Saadet Partisi’den oy alma derdinde, hesabında değillerdir. 

Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunluğunu azaltma, tabanda kafa karışıklığı meydana getirme ve AK Parti bünyesini zaafa uğratmaktan başka hiçbir emelleri yoktur. 

Ana gövde ile Menderes’ten beri çok uğraşıldı. Ama her budama, bu gövdenin güçlenmesini sağladı. 

Ana gövdeye zarar vermeye kalkanlar hep unutulup gitti. 

Bizim derdimiz şahıslarla değil. 

Ana gövdeyi koruma, kutlu yürüyüşü heyecanla devam ettirme davasının neferleriyiz…