Akşener'den Özgür Özel'e, “abla demen lazım”…

Özgür Özel dün mazbatasını aldı ve Kılıçdaroğlu ile devir teslim töreni yaparak, CHP'nin 8. Genel Başkanı olarak koltuğa oturdu.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin başında 13 yıl kaldı. FETÖ'nün, Baykal'a yönelik kaset kumpasının ardından çıktığı siyaset sahnesinden ayrılışı sonrasında, bir muhasebe yapabilir mi?

13 yıl yenilgiye doymadı. Sonunda delegeler kendisini Genel Merkezin avlusuna bıraktılar...

Baykal'ı hançerledi de eline ne geçti?

Ne ibret sahnesi ki, kurultayda sırtında hançerle dolaştığını söyledi...

Erdoğan'a vefasızlık yapanlarla Erdoğan'ı devirmeye kalktı, kurultayda vefasızlardan söz etti...

Gelelim Özgür Özel'e.

Beş dönemdir milletvekilliği yapan, Kılıçdaroğlu'nun dizi dibinden ayrılmayan Özel, hangi değişimin öncüsü olabilir ki?

CHP'de öylesine bir iktidar açlığı var ki, Özgür Özel'e Ecevit kasketi giydirip eline de bir güvercin tutturarak ikinci bir "Karaoğlan" çıkarmaya çalışıyorlar.

İktidar açlığı çok büyük olduğu için bu müsamerelere fazla ses çıkarmayalım.

Gelelim asıl konuya.

Özgür Özel, CHP'yi tek başına iktidar yapma sevdası ile genel başkanlığa getirilmedi.

Dün, "yüzde 48-yüzde 52'yi tersine çevirmek için geldim" dedi.

Tek başına iktidar için lafı yok...

Özel yönetiminde CHP'nin bütün umudu, 31 Mart'taki yerel seçimleri kazanmak.

Eğer başarırlarsa, Cumhur İttifakı'nın Mayıs zaferlerinin, artık AK Parti iktidarını taşıyamayacağı algısı için içerden dışarıdan düğmeye basılacak.

31 Mart seçimleri, muhalefet ve AK Parti iktidarından çok rahatsız olan dış odaklar için son demokratik beklenti.

Bu açıdan CHP iki yere mahkûm:

1. HDP'ye.

2. Meral Akşener'e.

HDP konusunu izah edelim.

HDP/Kandil desteği olmadan CHP İstanbul, Adana, Antalya, Mersin ve Eskişehir'de asla kazanamaz.

Kurultay'da hem Kılıçdaroğlu'nun, hem Özgür Özel'in terörist Selahattin Demirtaş'a selam göndermeleri, "her pazarlığa varız" mesajıdır.

Akşener konusuna gelince. Başta Ankara olmak üzere, bazı şehirlerde CHP'nin İYİ Parti desteğine eli mahkûm.

Özgür Özel seçildikten sonra verdiği her beyanatta en çok Akşener ile görüşmeyi arzu ettiğini söyledi.

İlk röportajını verdiği Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz'ın, "İYİ Parti ile ilgili yerel seçim için görüşme trafiği olur mu?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Ben isterim. Meral Hanım da uygun görürse olabilir. Meral Hanımla geçmişten sıcak ilişkim var. Kendisine 'Genel başkanım' dediğimde, 'Abla demen lazım' diyordu. Meral Hanımla görüş­me imkânını önemli buluyorum. Uygun görürse bir büyük ittifaktan ziyade yerel örgütlerimizin sesini dinleyeceğimiz, gerekli yerlerde ittifak olmasının hiçbir sakıncası yok."

Bazı İYİ Partililer, "Asla ittifak yapmayacağız, kendi adaylarımızla gireceğiz" deyip duruyor ya. Boşa konuşuyorlar.

Özgür Özel'in Akşener umudunu ciddiye almalıyız.

Birincisi, 6'lı masadan "kumar masası" deyip kalkan sonra oturan bir Akşener'den bahsediyoruz.

İkincisi, Akşener, İmamoğlu ile zaten abla kardeş gibi. İstanbul Saraçhane'deki samimi sarılma sahnesi unutulmuş değil.

Özgür Özel'i sahneye çıkartan da İmamoğlu olduğuna göre, göreceksiniz en kısa zamanda Akşener ile görüşme sağlanacak.

Üçüncüsü, Akşener, partisini "ittifak yapmıyoruz, AK Parti ve MHP kazanmasın diye işbirliğine gidiyoruz" diye ikna edecek.

Nitekim Özgür Özel'in sözüne dikkat ediniz; "genel ittifak değil, bazı yerlerde birlikte hareket..."

Özgür Özel, Kurultay'dan önce (11 Ekim 2023) BBC Türkçe'ye şu beyanatı vermişti: "İYİ Parti'yle ittifak yapmayıp karşılıklı kaybettirmek harakiri olur."

CHP, yerel seçimler için HDP ve Akşener ile sıkı pazarlıklar yapacak.

39 milletvekili verdikleri gibi, İYİ Parti'ye İstanbul ve Ankara'da büyük ilçe belediyelerini teklif edecekler.

Akşener, etrafını bu vaatler ile ikna edecek. "Ne yani intihar mı edelim?" diye soracak.

Olmaz olmaz, demeyin.

İYİ Parti, kendi adayları ile hangi büyük ilçelerde seçim kazanabilir