Lig bitince, futbolcularýn tatile gitmesi elbette normal... Ama onlarýn tatili; sporcu olmayan herhangi bir kiþiye karþý çok farklý özellikler ve nitelikler gösterir. Göstermek zorunda... Ýþin doðasý gereðidir.
Ancak ne var ki; özellikle yerli futbolcular, “Aktif dinlenme” diye adlandýrýlan ve yapýlmasý þart olan temel egzersizleri tümden unuturlar. Kulüplerinin kampa davet günlerine yakýn, biraz toparlanmak adýna uygulasalar da, o zamana kadar zaten iþ iþten geçmiþtir. Sezon açýlýþlarýnda, hepsinin fazla kilolarý vardýr.
Bazý teknik direktörler, futbolcularýna yaz boyu uygulayacaklarý tatil çalýþma programý vermesine raðmen; yerine getirilme þansý sýfýra yakýndýr.
Yerlisi de yabancýsý da, o dönemlerde disiplin altýna girmeyi asla göze almadýðý için; sezon açýlýþlarýnda çuval gibidirler. Ancak iþini ciddiye alan çok özel nitelikli gerçek profesyoneller; aktif dinlenme kurallarýný tam anlamýyla yerine getirdiði için, ilk çalýþmalara sorunsuz baþlarlar. Bunlar da bir kaç kiþiyi geçmez.
Ancak ne var ki; teknik direktörler, hazýr gelenle, ihmal edilmiþ olarak gelenleri birbirinden ayýrmadan ayný idmanlara sokunca, problem çýkýyor.
Dalgacýlarýn toparlanma süreci içinde, aktif dinlenme yapanlar olumsuz etkilenir. Geri olan zaten geridedir, ama hazýr gelen de (Onlar yüzünden) geriye gider. Bu farký algýlamayan ya da önemsemeyen teknik adamlar; iki ayrý grubu iki ayrý standartta çalýþtýrmaya tabi tutmadýðý için, “Takým bütünlüðü” kurmakta zorlanýrlar. Sorun burada!
***
Bu yüzden hiçbir futbolcu, savruk, istediði gibi, kendini koyuverircesine tatil yapamaz, yapmamalýdýr.
Aktif dinlenme; kendini unutmadan, (Zorlayarak bile deðil) bireysel hafif çalýþmalarý ihmal etmeden, tatil yapmak demektir. Çoðu hoca program vermez. Ama verenler varsa, sadakatle uygulayýn.