Al birini vur ötekine!

Yine bir derbi haftası.. Türk sporunun iki temel direği Galatasaray ve Fenerbahçe, Kadıköy’de pazar günü karşı karşıya gelecek. Fenerbahçe’nin saha, seyirci ve psikolojik anlamdaki üstünlüğü tartışılmaz. Ne var ki, sezon başından bu yana Sarı-Lacivertliler çok kötü futbol oynuyor.

Bunun en büyük nedenleri de Teknik Direktör Vitor Pereira ile oyuncuları arasındaki uyumsuzluk... Robin van Persie gibi bir dünya yıldızının forma girememiş olması... Takımı çekip çevirecek bir beyinden yoksun olarak sahaya çıkılması... Ancak çok güçlü bir kulübesi var Fenerbahçe’nin. Yedeklerinin çoğu Galatasaray’ın ilk 11’inde oynayabilir. Özetlersek Fenerbahçe takım olamamış.

Galatasaray’a gelince; Hamza ile futbolcular arasında özellikle son haftalarda bir yakınlaşma hatta bütünleşme göze çarpıyor. Hamza, taraftar ve camianın bir bölümünce ciddi olarak eleştiriliyor. Oyuncu tercihlerinin yanlışlığı, verdiği taktikler, Podolski ve Sneijder gibi dünya çapında yıldızları yanlış yerlerde oynatması, orta sahasının Melo’nun gitmesiyle topa basan, rakibini ısıran niteliğini kaybetmesi Sarı-Kırmızılılar’ın en büyük sorunu.

Gençlerbirliği maçının ikinci yarısında oynadığı futbolu 90 dakikaya yayabilirse Galatasaray derbiden galip ayrılabilir. Ayrıca bu derbi ilk yarının final maçı sayılır. Şampiyonlar Ligi’nde yarın Benfica ile yapacağı maçın çok zorlu geçeceği belli. Galatasaray eğer bu maçta varını yoğunu tüketecek biçimde oynarsa, Fenerbahçe karşısına  istediği oranda güçlü çıkamayabilir.

Önemli galibiyetlerin ardından takımlarda bir rahatlama, futbolcularda bir gevşeme görülür.

Galatasaray çarşamba ve pazar oynayacağı bu iki hayati maçı 180 dakikalık bir final olarak görebilirse hem Benfica hem de Fenerbahçe karşısında sahadan başı dik ayrılır.