Alabora’ya ayar lazım

Kanal D’nin yeni yarışma programı Alabora iyi başlamadı. Karşısında maç olması sonucu bir nebze etkilemiştir ama sorunlu ve düzelmesi gereken yerler var. Mesela görsellik... Bu yarışmayı Marmara değil de Ege koylarında çekmek demek doğal güzellikleri ekrana daha fazla getirme vaadini koyuyor seyircinin önüne ama ortaya çıkan sonuca bakınca cimri davranıldığını görüyoruz.

Sonra oyunlar meselesi... National Geographic’de Zeka Oyunları adı altında harika çalışmalar var. İnsan refleksi, beynin algılaması garip ve komik durumlara yol açıyor. Mesela aşağı bırakılan banknotu yakalamak yukarı çekileni yakalamaktan daha zor ama her insan farklı sonuç alıyor. İnsanların cinsiyetlerine göre bir yarışmada güç oyunu düzenlemek demek erkeklerin avantajlı başlaması sonucunu doğurur çoğunlukla.

Zaten düzenlenebilecek oyun sayısı belli, çabukluk, görsel hafıza, refleks mücadelenin daha kıyasıya yaşanacağı oyunlar, rekabet isteniyorsa o tarz oyunlara ağırlık vermek lazım. Belki daha farklı bir örnek, mesela yatın erzak ihtiyacını aynı sürede hangi takım daha ucuza sağlayacak gibi daha özgün ve başka programları hatırlatmayacak yarışmalar da tercih edilebilir.

Hadi bunlar olmuyor, gece yön bulma oynanır bir şekilde ve bu sayede daha özgün olunabilir. Ben fikrin hala iyi fikir olduğu düşüncesindeyim ama üzerinde oynamak ve biraz kalın biraz ince ayar yapmak gerekiyor...

Ömer Çelik’e çağrı

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e televizyon köşesinden çağrı yapılır mı? Financial Times’da gördüğüm bir haberin ardından yapılabileceğine karar verdim. Türkiye’de de ilgiyle izlenen Game of Thones, Kuzey İrlanda’ya 189 milyon dolarlık bir gelir sağlamış. Daha önemlisi çok ihtiyaç duyulan nitelikli elemanların ülkeye ilgisini arttırmış. Türk dizilerinin bir turizm hareketi yarattığı bir bütçe girdisi de sağladığı doğru ama fazlasını konuşalım.

Ekim Ayı’nda Kazıklı Voyvoda’nın hayatını anlatan Amerikan yapımı bir film vizyona girecek ki Osmanlı kötü tasvir ediliyor bu filmde. Kimse kusura bakmasın ama Fetih 1453 tarzı filmler ancak bize bizim propagandamızı yapar, global alanda seyirci bulamaz, bulsa da ikna edici olamaz.

Bakan Ömer Çelik son derece vizyoner bir isimdir ve çağrımın sebebi de bu aslında. Dünyanın iyi stüdyoları ve senaristleriyle, çok iyi kadroyla bir dizi ya da film çektirilse acaba nasıl olur acaba? “Bizden olan herkes iyi düşman olan herkes kötü” mantığıyla değil hayatın akışına daja uygun bir film ya da diziden söz ediyorum.

Mısır bir zamanlar bir kitap serisiyle gözde turizm ülkesi olmuştu, bir film ya da dizi bırakın turisti dünyaya doğru Osmanlı doğru Türkiye imajı oturtur, çok da iyi olur.