Aladað... Babalar düþkün olur kýzlarýna...

13 kýz çocuðu.

13 yaþýnda…

Adana Aladað’da kaldýklarý kýz öðrenci yurdunda çýkan yangýnda genç yaþta veda ettiler hayata.

Kolay günler geçirmiyor olsak da hiçbir þeye benzemedi bu haber. 

Bir kýz öðrenci yurdunu saran bir bina yangýný,

Bir de 800 bin kilometrelik memleketin tümünü kapsayan bir ciðer yangýný.

***

Kýz çocuklarý babalarýna çok düþkün olur.

Baba eve gelince koþmazda uçar adeta kapýya.

Kýz çocuklarý evin kardeleni, narin papatyasý, gül goncasý.

Kim söyleyebildi acaba babalarýna bu haberi? Nasýl söyledi? Ne dedi?

Ne düþündü baba ilkin, ne geçti aklýndan.

Nasýl bir acý bu, yaþadýðýmýz hangi acýnýn kaç milyon katý?

Kýz çocuklarý düþkün olur babaya.

Üzüldüklerinde babalarý teselli eder.

Peki babalarý kim teselli edecek?

***

Ailelerine gitsek mesela. “Acýnýzý anlayabiliyoruz” diyebilir miyiz? Ne kadarýný anlayabiliriz o acýnýn, kaçta kaçýný? Binde bir? Ya onbinde?

Annesine ne derdiniz kýzlardan birinin, karþýnýzda olsa?

Gözlerinizin içine yaþlý gözlerle baksa, ne söylerdiniz?

Aladað’da alabildiðine acý, göðüslerde dað gibi bir aðýrlýk var.

Bundan böyle nerede, ne zaman bir yerde Aladað dense, orada bir yangýn baþlar…

***

“Kilitli yangýn merdiveninin önünde can verdiler.”

Bu haberin baþlýðýný nasýl yazabildi bir insan? Nasýl gitti klavyeye o parmaklar? Nasýl bir cümledir bu, nasýl söylenebilmiþ?

Ne düþündü kýzlar o kilitli yangýn merdiveninin önünde? Neler geçti akýllarýndan? Ne söylediler en son birbirlerine?

Hangi hayallerini gerçekleþtiremeyecekleri geldi akýllarýna o anda.

Milyon tane soru nasýl cevap bulacak þimdi?

***

Baþka þeyler yazmýþtým bugün, yayýnlamaya utandým.

Ýçinde can olan, gencecik, tazecik canlar olan yapýlar, okullar, yurtlar…

Milyonda bir ihtimal olan tehlikelere bile “Ne olur ne olmaz, göze alamayýz” diye bakmalarý gerekmez mi?

Bebekler, çocuklar, genç kýzlar, engelliler, kimsesizler, öksüzler, yetimler, mülteciler, kadýnlar, yaþlýlar…

Bazý gruplar vardýr ki o gruplardan bahsedildiðinde bir kere deðil on kere düþünmeli insan.

Ve her kim bu iþte sorumluysa, gün aydýnlanmadan açýklanmalý. Görevden alýnýp ihmal var mý yok mu diye bakýlmak üzere soruþturma baþlatýlmalý.

Bu yara derin yara oldu dostlar, uzun zaman alýr kapanmasý.

Çünkü her ne kadar babalarýna çok düþkün olursa kýzlar;

Babalarý da bir o kadar düþkün olur kýzlarýna...