Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Alayýna GAZOZ…

Futbol baþta olmak üzere uluslararasý arenada mücadele eden takýmlarýmýz baþarý yolunda ne kadar harcama yapsalar da maalesef baþarýlý olamýyorlar. Devasa transfer bütçelerine raðmen baþarý elde edemeyen takýmlarýmýza olimpiyatlarda alýnan baþarýlar umarým bir yol gösterici olur.

Yýllardýr baþarý için çabalayan Süper Lig takýmlarýmýz iþin kolayýný seçerek yurt dýþýndan oyuncu transfer ediyorlar. Bu durum özellikle futbol ve basketbolda o kadar aþýrýya kaçmýþ ki adý Türkiye Basketbol Ligi olan organizasyonun maçlarýnda bazen sahada Türk oyuncu görmek mümkün olmuyor.

Keza futbolda da özellikle Avrupa'da oynanan ve yabancý sýnýrý olmayan maçlarda yerli oyuncu sayýsý bir-ikiyi geçmiyor.

Ne hazindir ki bütün bunlara raðmen takýmlarýmýz arzu edilen baþarýyý bir türlü yakalayamýyor. Daha ilk turlarda elenmeler, baþarýsýzlýklar var. Baþarýsýz oldukça yine yabancý oyunculardan medet umup yeni transferler yapýlýyor ama hayal kýrýklýðýmýz devam ediyor.

Futbol ve basketboldaki bu durum haliyle milli takýmlara da yansýyor ve uluslararasý arenada milli takýmlarýmýzýn baþarýsýzlýklarýný seyretmek zorunda kalýyoruz. Basketbolda artýk kronik hale gelen guard (oyun kurucu) sorunumuzu 20 yýla yakýndýr çözemedik. Bu mevkideki yerli oyuncu eksikliðimizi hep devþirme oyuncularla kapatma yoluna gittik.

Ama gelinen noktada bugün dünyanýn gözünün üzerinde olduðu olimpiyatlara milli basketbol takýmýmýz gidemedi!

Futbolda yaþadýðýmýz hezimeti anlatmaya ise gerek bile yok. Son turnuvada tek bir galibiyet bile alamadan elendik.

Basket ve futbolda yaþadýðýmýz hayal kýrýklýklarýnýn üzerine olimpiyatlarda sporcularýn gösterdiði baþarýlý performanslar sonucu aldýðýmýz madalyalar adeta ilaç gibi geldi. Yangýnlarla boðuþtuðumuz þu süreçte yanan yüreklerimizi bir nebze serinletti. Genç yaþtaki sporcularýmýzýn aldýðý baþarýlý sonuçlar millet olarak göðsümüzü kabarttý.

Bayan voleybol takýmý ve atletizm alanýndaki baþarýlarýmýzýn yaný sýra özellikle bir isim üzerinde durmak istiyorum: Mete Gazoz.

Mete Gazoz adýný, son 10 yýldýr ara sýra da olsa duymaktayýz. Mete Gazoz, çocuk denecek yaþta baþladýðý okçuluk sporunda birçok turnuvaya katýldý. Baþarýlý olduðu kadar baþarýsýz denebilecek sonuçlar da aldý ama o ve ona inananlar vazgeçmedi.

Azmetti, çalýþtý... Her turnuvada yeni tecrübeler edindi. Her galibiyet ve yenilgi onu daha da olgunlaþtýrdý. Mete Gazoz ve ona inananlar bu azim ve sebatlarýnýn meyvesini Tokyo Olimpiyat Oyunlarý'nda aldýlar.

Mete Gazoz daha önce dünya þampiyonluklarý yaþamýþ rakiplerini bir bir geçerek altýn madalyaya uzandý ve millet olarak göðsümüzü kabarttý, yüreðimizi serinletti.

Futbol ve basketboldaki senaryoyu okçuluk ve Mete Gazoz'a uyarlarsak karþýmýza þöyle bir tablonun çýkma ihtimali oldukça yüksek: Rio olimpiyatlarýnda altýn madalya kazanamayan Mete Gazoz'a "Bu iþ seninle olmayacak, en iyisi biz yabancý bir okçu devþirip o þekilde baþarý arayalým." denseydi bugün Mete Gazoz'un muhteþem baþarýsýný konuþmuyor olacaktýk.

Ýyi ki Okçuluk Federasyonu yetkilileri böyle bir yola tevessül etmediler ve iyi ki Mete Gazoz kendine olan inancýný kaybetmedi.

Okçuluk Federasyonu ve Mete Gazoz örneðini sporumuzun her branþýna uygulamak çok mu zor?

Hayýr, deðil. Baþarýnýn gelmesi, yerli ve milli oyunculara yapýlacak uzun vadeli yatýrýmlarla mümkün olacaktýr.

Gerekenler; kendi insanýmýza güvenmek, rasyonel davranmak ve birazcýk da sabýr.

Bu noktada devlet yetkililerine büyük iþler düþmekte. Ülkenin her yerinden tespit edilecek yetenekli yerli ve milli sporcular her açýdan desteklenerek Mete Gazoz örneði sporun her alanýnda tekrar edebilir.

Baþta Galatasaray, Fenerbahçe ve Beþiktaþ olmak üzere bütün takýmlarýmýzdan birer Mete Gazoz'a yatýrým yapmasýný beklemek, azim, sabýr ve iradeyle baþarýlý olmasýný saðlamalarýný istemek bu milletin en tabi hakkýdýr.

Eminim ki bu milletin içinden on deðil, yüz deðil, bin deðil on binlerce Mete Gazoz çýkacaktýr...