Bir kere bu meclis tablosu halkýn iradesi deðil, þer projesinin hormonlu bir ürünüdür.
Mevcut durum, tek hedefi “Her ne pahasýna olursa olsun AK Parti’den ve Erdoðan’dan kurtulmak” olan, meþru-gayrimeþru, yerli-yabancý, paralel-yamuk aklýnýza gelen her türlü unsurun oluþturduðu bir koalisyonun, mevcudu devirdiði ama yerine yenisini koyamadýðý bir hilkat garibesidir...
Nitekim Demirtaþ, (Kandil kulaðýný çekince geri adým atsa da) bu emanet oylarla barajdan çýkabildiklerini bizzat ifade etti.
Yoksa “Doðuda zalim, batýda mazlum” bir iki yüzlülükle bu sonuç alýnamazdý...
Zaten asýl mesele HDP’nin barajý aþmasý da deðildi; hâlâ anlamadýnýz mý?..
Ama her þeye raðmen yeni doðmuþ bir meclisimiz var artýk.
Deðerli vekillerimiz dün “...vatanýn ve milletin bölünmez bütünlüðünü, toplumun huzur ve refahý” için namus ve þerefleri üzerine yemin ettiler...
Milletin vebali artýk sizin üzerinizde
Þimdi ilk görev, bu tablodan bu ülkeyi yönetecek bir hükümet çýkarýlmasýdýr. Burada da en büyük vebal de “AK Parti yönetemiyor, gitsin” diyenlere aittir.
Ve gitti... Buyurun, görev sizde.
Nitekim bu tablonun ressamlarý, bunun için çok uðraþtýlar ama baþaramadýlar.
Þimdi Cumhurbaþkaný Erdoðan, AK Parti Genel Baþkaný’na görev verecek ve sayýn Davutoðlu temaslarýna CHP’den baþlayacak.
O “ressamlar” bu görüþmeyi çok önemsiyor. Çünkü “AKP’siz olmuyorsa bari CHP’siz olmasýn” derdindeler.
CHP’nin yaklaþýmý ortada iken, AK Parti’nin, kendisini entrikalarla alaþaðý edenlerin “B Planý”ný uygulayarak birlikte yola çýkacaðýný sanmýyorum.
HDP ile de çuvala girilemeyeceðine göre geriye MHP kalýyor.
Sayýn Bahçeli’nin tutumuna bakýlýrsa bu da pek mümkün görünmüyor.
“Bilal’i ver, koalisyonu al” yaklaþýmý, bu milletin önemli bir kesimini temsil eden bir kiþiye asla yakýþmayan, siyasi terbiye sýnýrlarýný aþan bir tutumdur.
MHP ne yapmak istiyor?
MHP sorumluluðunun gereðini yapmazsa “seçim” gündeme gelecek.
Bu sonuç büyük ölçüde MHP’nin eseri olacak. Zaten sayýn Bahçeli daha 7 Haziran akþamý yeni seçimden bahsetmeye baþlamýþtý...
MHP bu “Alayýnýza hayýr” tutumuyla nasýl bir siyasi hedef amaçlýyor bilmiyorum.
Böyle gidilen bir seçimde MHP’nin oy kaybedeceðini düþünüyorum ama yanýldýðýmý varsayalým.
Ne olacak... MHP tek baþýna iktidara mý gelecek?..
Sayýn Bahçeli’nin, “Erdoðan’ýn baþkanlýðýna hayýr” derken, 2001’de Fazilet Partisi’nin kapatýlmasý üzerine kapýldýðý “Tek baþýna iktidar ve baþkanlýk” hayali tekrar depreþmiþ olabilir ama adý üstünde hayal...
Bu uzlaþmaz tavýr kime yarar?..
Gerçekten MHP’nin bu tavrýyla ne kazanacaðýný bilmiyoruz ama ülke çok þey kaybedecek.
Üstelik de o þapþallaþacak ekonomik verileri, azacak enflasyonu, faizleri filan bir kenara býrakýn; korkarým o namuslarý þerefleri üzerine koruma sözü verdikleri bölünmez bütünlüðümüz zarar görecek...
Bu seçim sonuçlarýnýn “hormonlu” olduðunu hatýrlatarak baþlamamýn bir amacý vardý.
Siz, Suriye sýnýrýmýzdaki geliþmelerin, þer þebekesinin AK Parti’yi HDP sapanýyla iktidardan düþürmesine denk gelmesini (!) tesadüf zannediyorsanýz Allah selamet versin!
Nitekim önceki gün gazetemizi ziyaret eden ABD Büyükelçisi Bass, Suriye sýnýrýmýzda olup bitenleri, bütün diplomatik derinliðiyle izah etmeye çalýþtý ama bizi ikna edemedi.
Oysa tekrar seçime gidilirse bu belirsizlik veya “emanetçilik” dönemi nerdeyse bir yýl sürecek.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kaprisleri sebebiyle oluþacak boþlukta, o bölgede neler olur dersiniz?..
Ýpucu olarak “Irak Kürdistaný”nýn da, Türkiye’deki koalisyonlar döneminde oluþtuðunu hatýrlatayým.
Sayýn Bahçeli, bütün çözümlere burun kývýrarak sadece “Büyük Kürdistan” deðirmenine can suyu taþýdýðýnýzýn farkýnda mýsýnýz?..