Özay ŞENDİR
Özay ŞENDİR
osendir@stargazete.com
Tüm Yazıları

Alev Alatlı ‘paçoz’ mu ‘dönek’ mi?

Cumhurbaşkanlığı 2014 Yılı Kültür Ve Sanat Ödülleri töreninde bir konuşma yaptı Alev Alatlı. Sonra başlıkta saydığım sıfatlarla dolu yakıştırmaların hedefi oldu.

Acı, ayıp, tatsız ve düşündürücü olan Alev Alatlı’ya saldırılması değil her zaman olduğu gibi bilgisi olmadan fikri olanların estirdiği sosyal terör, kurduğu mahalle baskısı...

Biraz açmak lazım işin bu kısmını, üstüne örnekler de vermek lazım ki, durum tam olarak ortaya çıksın...

*   *    * 

Kötü huyumuz, sadece başlıkları okumak bizim.En kötü huyumuzsa, birinin başlık okuyup, anladığı şeyi mutlak doğru kabul etmek.

Alev Alatlı konuşmasında yegane terazisi yasalar olan aydınlanma kutbundan kadim değerlerin esas alındığı merhamet kutbuna hicret etmeye çalışan, ikisinin arasında bir yerlerde hakikati arayan bir entelektüel olarak tanımladı bulunduğu pozisyonunu.

Sonra da yasalar açısından sorunsuz olan ama kamu vicdanı, doğruluk, adına sıkıntılı bulunduğu durumlara dair örnekler verdi.

Cümlelerini aynen almıyorum ama Gezi olayları sırasında gençleri sokağa davet eden köşe yazarlarının, olaylar tırmandığında evlerinde oturuyor olmalarından söz etti.

Sonra dedi ki, o yazarların durumu yasal olarak suç olmasa bile merhamet kutbuna uymuyor. “Gezicilere saydırmış Alev Alatlı” başlığından çıkan bir sürü yorum okudum sonra oysa anlatılan
başka bir şey orada.

*   *    * 

Yasalara uygun her karar toplum vicdanına uymaz. Töre cinayeti, namus cinayeti, vakalarında mahkemelerin yaptığı ceza indirimleri yasalara uygundu ama kamu vicdanı kabul etmedi. Ermenek’te yırtık ayakkabılarıyla tanıdığımız madenci babasına bağlanan maaşı beğenmedik mesela. Yasa ne diyorsa onu yaptı Sosyal Güvenlik Kurumu ama kamu vicdanı kabul etmedi. Sorun Alev Alatlı’nın ne dediği ya da ne demediği değil.

Bir sürü örnekte gördüğümüz gibi, bizim neyi nasıl anlamak istediğimiz sonra da başlıklar üzerinden yorumlar yapıp, gerçekten uzaklaşmamız...

*   *    * 

Bir başka nokta “gerçek sanatçı ve aydınlar muhalif olur” inanışı. Burada unutulan bir nokta var, dünya üzerindeki örneklere baktığımızda sanatçı ve aydınlar hükümetlere değil sisteme muhalif olurlar daha çok.

Unuttuğumuz en önemli noktaya gelince: Tüm sanatçı ve aydınların muhalif olduğu ya da tüm sanatçı ve aydınların hükümet yanlısı olduğu bir ortamda tartışacak fikir bulamaz, gelişemeyiz.