Aleviler, cemevleri ve iktidar

Hükümetin Alevi vatandaþlarý rahatlatacak bir dizi kararýn arefesinde olduðu duyuluyor. Daha önceki ‘açýlým’ çalýþmasýndan elde edilen veriler üzerine yapýlacakmýþ yeni düzenlemeler ve varolan sýkýntýlar ortadan kaldýrýlacakmýþ... Bir hükümet yetkilisi, bu amaçla, Alevi temsilcileriyle görüþüleceðini açýkladý.

Ne güzel.

Sadece hükümet deðil sivil toplum da konuya el atmýþ görünüyor. Fethullah Gülen’in sempati dolu çýkýþlarýna eþlik edecek biçimde Hizmet de devreye girmiþ; iki büyük kentte üzerine cemevi inþa edilecek arsalar alýnmýþ...

Bu, tabloyu daha da güzelleþtiriyor.

Alevi toplumunun ileri gelenlerinin de yeni geliþmelerden umutlandýklarý anlaþýlýyor gazetelere yansýyan haberlerden... Medyamýz da Alevilere yönelik yeni açýlýmý nihayet ‘cami-cemevi’ zýtlaþmasý dýþýnda deðerlendirmeye baþladý. Aleviler devletle ve toplumun Alevi-olmayan unsurlarýyla kendi deðerleri kabul edilerek buluþmuþ olacak.

Doðrusu hükümeti ve sivil toplumu þimdilerde harekete geçirenin ne olduðunu tam bilmiyorum. ‘Kürt sorunu’ ile çözüm odaklý yüzleþmenin veya Gezi Parký sonrasý baþlayan hareketlenmenin konuyu ele almada rolü herhalde olmuþtur. Olmuþsa da yadýrgamamak gerekir. Birikmiþ sorunlarýný çözümden yana ele alan bir ülke olarak, Türkiye, Alevilik konusunda geç bile kaldý.

Geç kalmada ‘Sünnilik’ damarýnýn rol oynadýðýný düþünenler var; ancak gerçeklere pek uygun düþmüyor bu... Çoðunluk rahat ve huzurun azýnlýk ihmal edilerek gerçekleþmeyeceðini biliyor bu günün dünyasýnda; Türkiye de toplum olarak ne kadar ‘dünyalý’ olduðunu her vesileyle ispat eden bir ülke. Önyargýlarýn yýkýldýðý, herkesin hak ve özgürlüklerinin teslim edildiði bir ülke olmak zorunda Türkiye ve bunu en iyi göstereceði alan da ihmale uðradýðýný düþünenlerle ilgilenilmesidir...

Zannedildiðinin aksine, Alevi toplumunun beklentileri hiç de fazla deðil. Beklenti tek bir cümleyle özetlenebilir: Kimliklerinin kabul edilmesi ve buna uygun düzenlemelerin yapýlmasý... Baþkalarý tarafýndan kimlik tanýmlamasý geçmiþte çoðunluðun da baþýna büyük iþler açmýþtý. ‘Baþörtüsü yasaðý’ belli bir görüþün kendi ‘Ýslâm anlayýþý’‘en doðru’ diye baþkalarýna dayatmasý deðil miydi?

Hiç kuþkum yok, ‘cemevleri’ yeni açýlýmda en kritik sorunu teþkil edecek; sorun çözüldüðündeyse, cemevleri, Alevi açýlýmýnýn merkez üssü haline dönüþebilecek...

Çözümü bugüne kadar týkayan ‘cemevi’ ile ‘cami’ arasýnda kurulmak istenen yanlýþ iliþkidir; birileri konuya bu gözle yaklaþarak “Cami/mescit varken baþka ibadethane mi olurmuþ?” sorusuna “Olmaz” cevabýný veriyor. Oysa Aleviler açýsýndan cemevi sadece bir toplantý yeri deðil, ibadet saydýklarý ‘semahý’ da yaptýklarý bir mekân...

Neden Aleviler adýna baþkalarý tanýmlama iþine kalkýþýyor? Onlar neyi nasýl görüyorlarsa onun kabul edilmesi gerekir ve bunu da en iyi geçmiþte benzer ayrýcalýklara maruz kalmýþ kadrolara sahip Ak Parti iktidarý baþarabilir. Aksi taktirde, hak ve özgürlüklerin tanýnmayýþýnýn yakýþýksýzlýðý bir yana, Alevilik ve Aleviler, Türkiye ile ilgili hesabý olanlarýn el atmaktan çekinmeyeceði dikenli bir konu olmaya devam eder.

Konuya hemen el atýlmalý ve vakit kaybetmeden çözüme ulaþýlmalý.