Alevilere ve Kürtlere düþmanlýk nerden çýktý?

Siyasi rekabete eyvallah. Sert siyasi eleþtiriler de seçim süreçlerinde anlaþýlabilir. Lakin siyasetçiler etnik ve mezhep bahsinde konuþurken ayrýþtýrýcý ve düþmanlaþtýrýcý bir dil kullanýrlarsa iþte buna zinhar tahammül edilmez. 

Kim ki etnik ve mezhebi bir topluluk üzerinden bir baþkasýný toptancý bir anlayýþla “düþman” kategorisi içine yerleþtiriyorsa Türkiye’nin sosyal barýþýna bilerek dinamit koyuyor demektir. 

Muharrem Ýnce’nin tam olarak yaptýðý budur. Cumhurbaþkaný Erdoðan’a yönelik söylediði þu sözler asla yenilir yutulur sözler deðildir: “Sen Alevileri sevmezsin, Kürtleri sevmezsin!” 

Ne demek bu þimdi? Ýnce Alevileri ve Kürtleri çok sevdiði için mi böyle diyor? Yoksa Alevileri ve Kürtleri Erdoðan’a karþý konumlandýrmak için nefret dilinden medet mi umuyor? 

Sahi Ýnce nereden biliyor Erdoðan’ýn Alevileri ve Kürtleri sevmediðini? 

Ýnce’nin þahsýna soruyorum: Senin sevmediðin Aleviler veya Kürtler yok mudur? Yani sen bir bütün olarak Alevi ve Kürt olan herkesi seviyor musun? Mesela terörist bir Alevi’yi veya Kürdü sever misin? Þimdi birileri kalkýp sana senin mantýðýnla “Ýnce Sünnileri sevmez, Müslümanlarý sevmez, hatta Kýlýçdaroðlu fanatiði Alevicileri sevmez!” derse ne hissedersin? 

Bak sana bir tavsiyede bulunayým. 

Sözün þehvetine kapýlýp baþkaca siyasi eleþtiriler yapman tolere edilebilir. Lakin Aleviler ve Kürtler bahsinde yalana dayalý zehirli bir dil kullanman siyaseten seni bitirir. 

Bu ülkede her dinden, her etnisiteden ve her mezhepten vatandaþlarýmýz var. Vatandaþlarýmýzý ayrýþtýrýcý her dil, en fenasý düþmanlaþtýrýcý her dil sahibini zehirler. 

Sünnilerin sadece Sünnileri, Kürtlerin sadece Kürtleri sevdiði bir Türkiye tasavvuru etnik ve mezhebi bir gettolaþma cehennemine yol açar. 

Ne yani DEAÞ sözümona “Sünni-dincidir” diye dindar Sünniler DEAÞ’ý mý sevsinler? Kürtler sözde kendi adlarýna hareket eden terör örgütüne veya teröristlere sevgi mi duysunlar? Alevi vatandaþlarýmýz sýrf Alevi-Nusayri’dir diye eli kanlý bir diktatöre arka mý çýksýnlar? 

Bu etnikçi, dinci ve mezhepçi bakýþ açýsý son derece tehlikelidir. Türkiye için zehir hükmündedir. O yüzden toptancý bir yaklaþýmla Aleviler, Kürtler, Müslümanlar, Sünniler, Hristiyanlar vs. üzerinden konuþmaktan kaçýnmak lazým.

***

Erdoðan partisini kurarken üç kýrmýzý çizgiye o yüzden dikkat çekti. 

Dedi ki: “Biz etnik, dinsel ve bölgesel milliyetçiliðe karþýyýz.” 

Yine dedi ki: “Biz birlikte Türkiye’yiz.” 

Erdoðan’ýn Alevileri ve Kürtleri sevmediði iddiasý kocaman bir yalandan ibarettir. Erdoðan’ý 80 öncesinden tanýyan biri olarak rahatlýkla diyebilirim ki Erdoðan Alevilere ve Kürtlere karþý asla içinde sevgisizlik taþýyan biri deðildir. 

Erdoðan’ýn Alevi kardeþlerine uzattýðý el bilinen siyasi nedenlerle havada býrakýlmýþ olmasýna raðmen Erdoðan asla Alevileri düþmanlaþtýran bir anlayýþa geçit vermemiþtir. 

Kürtler bahsinde de Erdoðan asla ýrkçýlýða izin vermemiþtir. Kürt kardeþlerini týpký Türk kardeþleri gibi bir taraðýn diþleri gibi müsavi görmüþtür. 

Türkü Kürde, Arabý Aceme üstün gören anlayýþlarý cahiliye pisliði ýrkçýlýk olarak addedip ayaklarý altýna almýþtýr. 

Erdoðan sevgisini bu tür kategorizasyonlar üzerinden belirlemiþ olsaydý kendisi bir Sünni Müslüman olduðu için Mýsýr’daki darbeci Sisi’yi severdi! “Sünni” kökenli diktatör Saddam’dan yana tercihini koyardý! 

Yok böyle bir þey! 

Ýnce bir yalan üzerinden Erdoðan’ý eleþtireyim derken Türkiye’nin tehlikeli fay hatlarý üzerinden siyasi sörf yaparak ülkesine kötülükte bulunmuþtur. Oy uðruna bunun yapýlmýþ olmasý asla affedilemez. Umarým bu yanlýþtan özür dileyerek çýkar.