Ali Atý Býrak, Koþmaya Bak!

Türkiye’de 22 farklý bakanlýk bulunuyor. Bunlar arasýnda sadece iki bakanlýðýn adýnýn baþýnda MÝLLÝ ifadesinin geçtiði hiç dikkatinizi çekmiþ miydi? 

Evet, yalnýzca Milli Eðitim Bakanlýðý ve Milli Savunma Bakanlýðý’nýn adlarýnda Milli ifadesi geçiyor. Bu çok önemli bir detay, çünkü eðitimini “milli”leþtiremeyen milletlerin ayaða kalkmasý, savunmasýný “milli”leþtiremeyen milletlerin ayakta kalmasý eskisinden daha da zor. 

Okuduðum bir araþtýrma bize artýk biraz da nostaljik gelen ve çok masum görünen bir gerçeðin geliþmiþ ülkelerde nasýl kullanýldýðýný gözler önüne seriyor.

Daha birinci sýnýftayken, okuma-yazmayý öðrenirken edindiðimiz ilk arkadaþlarýmýz okuma fiþlerindeki Ali, Ayþe, Iþýl, Emel ve niceleri.

Peki biz “Uyu uyu yat uyu” diye eðitimle karýþýk uyku mahmurluðu aþýlarken dünyada ilköðretim birinci sýnýftaki okuma fiþleri ne alemde? 

Japonya: Yaþamak için üreteceksin.

Ýngiltere: Geçmiþini bilmeyen geleceði tayin edemez.

Almanya: Üretim ve yaþam disiplinle baþlar.

Bir kez daha okuyun, bir kez daha, lütfen bir kez daha.

Þimdi daha net anlaþýlýyor deðil mi Japonya’nýn nasýl böylesi bir üretim, AR-GE ve teknoloji üssü olduðu, Ýngiltere’nin nasýl geçmiþinden kopmayýp, deðerlerine baðlý kalarak dünyayý yönettiði ve Almanya’nýn nasýl disiplinli, planlý, programlý bir devlet ve bir millet olduðu.

 Peki 7 yaþýndaki Stefan, Claudia ve Klaus “Üretim ve yaþam disiplinini” öðrenirken biz çocuklara ne öðrettik?

Ali bak.

Ali ata bak.

Emel eve gel.

Emel bal al.

Iþýk, ýlýk süt iç

Ýpek ipi tut.

Ýpek topu at.

Okul açýldý.

Zil çaldý.

Bayram geldi.

Bayrak as.

Fener as.

Atatürk seni çok severiz.

Ömer mýsýr yer

Ömer mýsýr sever.

Oya okula koþ.

Kaya okula koþ.

Uyan ufuk uyan.

Erken uyu erken uyan.

Ümit bu üzüm.

Cumhuriyet çok yaþa.

Kalem al.

Bu bað bizim.

Yücel yazý yaz.

Vataným türkiye.

Yere çöp atma.

Cemil cici kuþ öttü.

Resim yap.

Þenay, türkü söyledi

Pýnar ip al çorap ör.

Yýldýz yumurta soy.

Güler gazete oku.

Jale bu baraj

Jale bu jandarma.

Elif fidan dik sula

Yað yaðmur yað.

Daða baða yað.

Hasan hasta oldu

Dayým düðüne gitti.

Dayým saz çaldý.

Sibel kýrmýzý ýþýkta dur.

Sarý ýþýk yandý, bekle.

Çetin yeþil ýþýkta geç.

Veli köpek havladý

Birol ablan evi süpürmüþ mü?

Atatürk bize çok çalýþýn dedi

Ne mutlu türküm diyene

Zafer oyun oynadý.

Bir yýl on iki aydýr.

Bir hafta yedi gündür.

Bir yýl dört mevsimdir. 

Kýsaltabilirdim, birkaç örnek verebilirdim ama bu tabloyu baþtan aþaðý görmeliyiz. Çocuklarýmýza ip alýp çorap örmeyi, yumurta soymayý, türkü söylemeyi öðütlemiþiz. Bir de Birol’un ablasýnýn evi süpürüp süpürmediðini sormuþuz, merak iþte…

 Bir çocuðun milli deðerleri, manevi duygularý öðretilmesi, erdemli olmanýn, üretmenin, dürüstlüðün vurgulanmasý gereken yaþta Ali’yi bir ata baktýrmýþýz, yetmemiþ, boþ kalmasýn diye bir de topu tutturmuþuz. Eðer Ali’yi bir seyis olarak yetiþtirmiyorsak ya da yedek kaleci gibi alýþtýrmýyorsak, biz bütün bunlarý Ali’ye niye yaptýk?

Ali’leri, Ayþe’leri önce anlam veremedikleri bir tünele sokuyoruz, sonra onlarýn haliyle durumu sorgulamalarýný engelleyerek onlarý “Sorgulamayan” bireylere dönüþtürüyoruz. Sorgulamaktan vazgeçmeyenlere “Asi / disiplin problemi var” damgasý vuruyor, sorgulamaktan vazgeçip akýþýna býrakanlardan da neyi, niçin yaptýðýný bilmeyen bireyler üretiyoruz.

Eðitim bir an önce “Milli”leþmeli.

Çocuklarýmýz ilkokul 1. sýnýftan itibaren milli deðerleri öðrenmeli. 

Tüketme kültürünün elinde oyuncak olmayýp üretimin lezzetini tatmalý. 

Anne-babasýný bunalttýðýnda eline bir akýllý telefon / tablet verilip susturulmak þöyle dursun, ilkokuldan itibaren devreler tasarlamalý, yazýlým geliþtirmeli, mobil uygulama üretmeli.

 Çocuklarýmýzýn sorgulama, merak etme dürtüleri desteklenmeli. 

Dünyada yüz yüze (Face to face) eðitim modeline geçilirken bizim halen bütün sýnýfýn ensesinden baþka bir þey göremeyen (Face to Ense) modelinden acilen kurtulmamýz saðlanmalý.

Bunlarý eðitimciler, anne-babalar, yöneticiler, el birliðiyle çözmeliyiz, zaman aleyhimize iþliyor. Þunu da kabul edelim Milli Eðitim, üzerinde çalýþýlmasý, revizyon yapýlmasý en zor konulardan biri, çalýþan aracýn motorunu tamir etmeye benziyor. Eðitimde zamaný durduramýyorsunuz, bir yandan siz eðitim sistemini düzeltmeye çalýþýrken diðer yandan birileri o eðitim sistemine giriþ yapmaya, birileri içinde ilerlemeye ve birileri o sistemden mezun olmaya devam ediyor.

Ama eðitimi “Milli”leþtirmeden kalýcý ve sürdürülebilir bir gençlik kalkýnmasý oldukça zor görünüyor.

Sizce de Stefan, Charles ve Kiyoshi dört nala koþarken bizim garip Ali’miz arkalarýndan yeterince bakmadý mý?

 Hadi Ali, bakmayý býrak, þimdi öðrenme, araþtýrma, geliþtirme, sorgulama, merak etme ve koþma zamaný!