Ali Babacan neden kabinede?

Yeni hükümet, yeni Türkiye ve yeni siyaset derken kimin ne anladýðýný ve bu tanýmlarýn yakýn gelecekte nasýl þekilleneceði üzerine biraz konuþmak gerekiyor. Kuþkusuz bu kavramlarýn iç ve dýþ politika üzerinde olduðu kadar ekonomide de ciddi bir karþýlýðý olmalý.

AK Parti’nin üç iktidar dönemiyle ilgili en fazla dile getirilen baþlýklardan birisi, ‘ekonomik istikrar’dý. Peþ peþe çok sayýda seçimden galip çýkýlmasýnda bu durumun hayli belirleyici olduðunu da kabul etmek gerekiyor.

Peki hükümetin ekonomik politikalarý, karþýmýza saðlam bir model çýkarýyor mu ya da çýkardý mý? Bu soruyu þöyle sormak da mümkün. Dördüncü AK Parti hükümeti yola nasýl bir modelle devam edecek? Tam bu noktada Baþbakan Ahmet Davutoðlu’nun altýný çizdiði ‘Ýkinci ekonomik þahlanýþ’ sözünü hatýrlamak gerekiyor. Siyasetin olaðanüstü gergin günler yaþadýðý bir dönemin ardýndan ekonomide yeni bir heyecan, yükseliþ ve modele ihtiyaç duyduðumuz çok açýk.

***

Yeni hükümette görevine devam edip etmeyeceði en fazla merak edilen isimlerden biri kuþkusuz Ali Babacan’dý. Merkez Bankasý üzerinden gerçekleþen tartýþmalarda sergilediði duruþ, ayrýca genel anlamda ‘finans’ odaklý bir ekonomi politikasýyla birlikte anýlmasý bu meraký daha da artýrmýþtý.

Ali Babacan yeni hükümette baþbakan yardýmcýsý olarak yoluna devam ediyor. AK Parti’nin üç iktidar döneminde de önemli görevler üstlenen Babacan’ýn, yeni döneme dair neler söyleyeceðini doðrusu merak ediyordum. Önceki gün NTV’ye verdiði mülakatta hayli önemli açýklamalarda bulundu.

Baþýndan itibaren savunduðu tezlerden vazgeçmediðini açýk ifadelerle ortaya koyuyor Bakan Babacan: ‘Enflasyonun yüksek çýkmasý Merkez Bankasý politikalarý ile alakalý deðil, enflasyonun çift haneye çýkmasýna yüzde 1 bile þans vermiyorum. Enflasyon bu yýl yüzde 7’nin biraz üzerinde çýkabilir.’

Babacan’ýn Merkez Bankasý’nýn rolüyle ilgili tarifi de net. Kurumun temel önceliðinin enflasyonla mücadele, fiyat istikrarý olduðunu ifade ederek “MB fiyat istikrarý ile çeliþmeden büyümeyi ve istihdamý destekleyebilir. Faiz oranlarýnýn seviyesine MB karar verir” deðerlendirmesini yapýyor.

***

Buraya kadar þaþýrtýcý bir geliþme yok. Ali Babacan, daha önce ne söylediyse arkasýnda duruyor. Ancak dikkat çekici deðerlendirmesi, sanayi yatýrýmlarý konusunda söyledikleri. Babacan, sanayi üretiminin genel ekonomide payýnýn düþmesinin iyi bir iþaret olmadýðýný ifade ediyor ve paranýn dönüþü daha kýsa olduðu için inþaat projelerinin aðýrlýk kazandýðýný belirtiyor:

‘Ýnþaatta kolay para kazanmanýn önüne geçmek için imar yasasý ele alýnmalý. Ýmar yasasýna yeni düzenleme gerekiyor.’

Bunlar Ali Babacan titizliðinde bir isim için çok kez oturup düþünülmüþ ve tartýlmýþ cümleler olmalý. Eðer bu ifadelerden hareket ederek yeni Türkiye’nin yeni ekonomik modeli üzerinde kafa yoracaksak, hala kýrýlgan özellikler taþýyan mevcut modelin, finanstan üretim merkezli bir alana doðru evrileceðini söyleyebiliriz.

Ali Babacan’la yola devam ettiði için Ahmet Davutoðlu hükümetini ‘Demek ki dünyayla kavga etmeyecekler’ diye tarif edenler, ne söylediklerini ne kadar biliyorlar, emin deðilim. Çünkü Baþbakan Davutoðlu, dün de kavgayý deðil, güçlü Türkiye’nin tezlerini bir oyun kurgusuna dönüþtürmeyi hedefliyordu. Bugün de farklý davranmayacaktýr. 

Yeni Baþbakan’ýn ikinci ekonomik þahlanýþ çaðrýsý, ancak ayaklarý yere basan ve sahici dinamikleri olan, sözgelimi inþaat ya da tekstil üzerinden devam etmeyen bir modelle mümkün.