Ne yazýk..! Bununla da anýlacaksýn... Çok yazýk...
Ali abi... Çok yazýk!
Sen PKK’ya “terör örgütü” diyemeyenler kervanýnda yoluna devam ederken, bir temennine Boþnaklarý þahit tuttun!
Hani “Ýnsanýn Özgürlük Arayýþý” diyerek, “Modernizm” diyerek, “Medine Vesikasý” diyerek kattýðýn ya da karýþtýrdýðýn zihinlerimizi bu kez “idiþ etmeye” kalkýþtýn...
Bu sana yeter; Ali abi!
Ali abi dediysem, tabir camiada yerleþik olduðu için...
Yoksa abiliðin de “katkýn” da mazide kaldý!
Sen PKK terör örgütünün nihai hedefini Boþnaklarý hem de bir Boþnak’ýn 1999 yýlýnda söylediði sözler üzerinden “þahit tutun” ya..!
Aslýnda zihninin arkasýndakini de faþ etmiþ oldun.
Ne diyeyim... Yuh desem az gelir!
Neymiþ efendim, “PKK, NATO’ya müracaat ederse NATO Güneydoðu’yu iþgal edebilirmiþ!” kim diyor, Zaman yazarý Ali Bulaç..!
Peki gerekçesi neymiþ, “Kriz bölgeleri”ne yeni konsepti gereði NATO müdahale edebilirmiþ.
Müracaatý da PKK bizzat yapabilirmiþ!
Bugünü ta 1999 yýlýnda Saraybosna’da tanýþtýðý Aliya’nýn bir danýþmanýndan duymuþ Ali Bulaç!
Vay be..!
“Türkiye’yi de pek yakýndan tanýyan dostumuz ‘Uzak olmayan bir gelecekte NATO Türkiye’yi iþgal edebilir!’ dedi. Hayretle ‘Hangi gerekçe ile?’ diye sordum. Þunlarý söyledi: ‘Kürt sorunu giderek aðýrlaþacak. Çatýþmalar yayýlýp da, sorun siyasi ve toplumsal krize dönüþürse NATO istikrarý saðlamak gerekçesiyle Güneydoðu’ya müdahale edecek.’ Ona, bunu kendi yorumu olarak mý düþündüðünü sordum, ‘Hayýr, Sayýn Begoviç, bunu bizzat konuyu kendi aralarýnda müzakere eden Amerikalý generallerden duyduðunu bize söyledi’ cevabýný verdi.” (Ali Bulaç, Zaman 14 Eylül 2015)
Medine Vesikasý’ný sündüre sündüre yýllarca zihin dünyamýza katký vermiþti ya da karýþtýrmýþtýn da Boþnaklarý düþüncene þahit tutup, Türkiye’yi NATO’ya iþgal ettirecek kadar ileri düzeyde düþünceler serdedeceðin aklýmdan geçmemiþti!
MÝT TIR’larý üzerinden Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý Lahey’e göndermek için çýrpýndýðýnýzý biliyorduk da...
Daha doðrusu maaþlý elemaný olduðun Paralel Yapý bütün aktörleri ile Erdoðan’ý “Terör suçlusu ilan etmek için” elinden geleni yaparken ve bir þekliyle Uluslararasý Adalet Divaný’na göndermek için bütün kirli servislerle kol kola çalýþýrken, senin fikrin hepsini bastýracak türden! (uzun cümle kurmayý da senin kitaplarýndan öðrenmiþti be Ali abi)
Sen iþin kolayýný bulmuþsun.
“PKK müracaat etsin, NATO, Güneydoðu’yu iþgal etsin!”
Sonra?
Sonrasý malum. Kýsa bir sürede orasý Türkiye’den ayrýlsýn.
Aslýnda fikrinin gerçekleþmeme ihtimalini de düþünmüþ olmalýsýn ki DAEÞ’i de senaryona eklemiþsin. NATO’nun Güneydoðu’yu iþgal etmesi için ikinci bir senaryoyu da yazmýþsýn.
Sen her ne kadar IÞÝD demeyi tercih etsen de (ki anadilin Arapça olduðu halde) DAEÞ’in Türkiye’ye saldýrmasýný bahane etmesi durumunda NATO’nun harekete geçeceðinden dem vurmuþsun..!
Sahi senin köþe arkadaþlarýndan biri geçen gün Paralel Yapý’nýn, CIA ve MOSSAD ile iç içe geçmiþliðini bütün cüretkarlýðýyla o gazetede yazmýþ ve Erdoðan’ýn alaþaðý edilmesinde “dýþarý”yý iþaret etmiþti.
Senin o kadýn yazardan ne farkýn kaldý?
Aslýnda bütün bu tehditleri neden yaptýðýný da yazýnýn son paragrafýnda itiraf ediyorsun.
Ne diyorsun, “Türkiye en zayýf dönemini yaþýyor. Ben ilk günden Hükümet-Hizmet kavgasýnýn ‘dýþ etkiler’den kopuk olmadýðýný düþünüyorum.” (Ali Bulaç, Zaman 14 Eylül 2015)
Ne hallere düþtün be Ali abi?
Tayyip Bey Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðýna devam etse, sen de o matbuat iþlerini yürütseydi iyiydi hý?
Senin bir kitabýnda þöyle bir cümleyi okumuþ olmalýyým, “Allah kindarlarý sevmez!”