Ali Kazma ve Yüksel Arslan 55. Venedik Bienali’nde

1955 yılında otodidakt İtalyan - Amerikalı sanatçı Marino Auriti bir ütopya yarattı. Dünyanın bütün bilgisini çatısı altında toplayan devasa bir Ansiklopedik Saray! Amerikan Patent Enstitüsü’ne verdiği dosyada ABD’nin başkenti Washington’da inşa edilecek olan 136 katlı bu müzenin 700 metre yüksekliğinde olacağını, 16 blokluk bir şehir alanını kaplayacağını öngörüyordu...

Ansiklopedik Saray hiçbir zaman gerçekleştirilemedi ama 55. Venedik Bienali’nin küratörü Massimiliano Gioni’ye ilham verdi: İnsanlık tarihinin bütün bilgi ve sanat birikimini bir araya toplama ütopyası Venedik Bienali’nde aynı adı taşıyan serginin teması oldu. 38 ülkeden 150 sanatçının gözünden 20. yüzyılın tanıklığını yapan ya da bu etkinlik için ısmarlanmış yapıtlarından oluşan Il Palazzo Enciclopedico / Ansiklopedik Saray 1 Haziran’da Giardini’deki merkez pavyonda açılıyor. Bu sergiye Türkiye’den Yüksel Arslan davet edildi. Andre Breton ve Jean Dubuffet’nin hayranlığını kazanan; farklı dönemlerinde Nietzsche ve Marx’tan etkilenen Yüksel Arslan hem içerik hem kullandığı malzemeler açısından hakiki bir tabu kırıcı.

***

55. Venedik Bienali’nin 1998’den bu yana, Genel Yönetmen Paolo Baratta’nın deyişiyle “daha araştırmacı” bir tavırla tercih ettiği tematik sergilerin yanı sıra her ülkenin resmi pavyonuyla temsil edilmesi geleneği de sürüyor. Bienal’de bu yıl 10 tanesi ilk kez açılan 88 ülke pavyonu yer alacak. Angola, Bahamalar, Bahreyn, Fildişi Kıyısı, Kosova, Kuveyt, Maldiv, Paraguay ve Tuvalu’nun yanı sıra Vatikan da ilk kez temsil edilenler arasında.

Türkiye pavyonunda Emre Baykal’ın küratörlüğünde Ali Kazma’nın “Rezistans” adlı çokekranlı video enstalasyonu sergilenecek. Ülkemizde video sanatı alanında en yetkin isimlerden biri olan Ali Kazma’nın önceki çalışmaları da hem ülkemizde hem uluslararası alanda büyük beğeni toplamıştı. New York’ta sinema öğrenimi gören Ali Kazma, 2000 yılında UNESCO’nun Sanata Destek, 2010 yılında Almanya’nın Kuzey Ren - Vestfalya Sanat Vakfı Nam June Paik ödüllerini kazandı. Yapıtları İstanbul, Havana, Lyon, Sao Paulo bienallerinde ve başka prestijli sanat etkinliklerinde sergilendi.

“Rezistans”ı oluşan video serisi, insan bedenine odaklı, kapsamı son derece geniş birer kavramsal çalışma. “Engellemeler” serisinde de Ali Kazma ile çalışan küratör Emre Baykal, “Rezistans”ın onun içinden çıktığı ve sanatçının gelecekte ilerleyeceği yol üzerine de önemli veriler sunduğu kanısında. Baykal yapıtı “Bilimsel, kültürel ve toplumsal araçlar yoluyla bedenin bugün nasıl şekillendirildiğini, bir icra alanı olarak nasıl tekrar tekrar yeniden üretildiğini araştırıyor. Diğer bir deyişle ‘Rezistans’ yaratıcı bir güç olan bedenin üretim aktivitesini doğrudan beden üzerine taşıyor; üreten ve üretilen, şekil veren ve şekillenen, bu kez bedenin kendi maddeselliğinde birleşiyor” sözleriyle özetliyor.

Ali Kazma, daha önceki işlerindeki gibi bu projenin çekimlerini de dünyanın birçok farklı mekanında gerçekleştirdi. Baykal bu mekanlar arasında Paris’te bir film seti, Sakarya’da bir hapishane, İstanbul’da bir okul ve ameliyathane, Berlin’de robot üretim ve deneylerinin yapıldığı bir üniversite, Lozan’da bir tıbbi araştırma laboratuvarı, Londra’da bir dövme stüdyosu, New York’ta Shakespeare’in “Hamlet” oyununun provalarının yapıldığı bir tiyatro salonu olduğunu belirtiyor. Kazma’nın referansları arasında Amelie Jones’un “Decorporealization” ve Michel Foucault’nun “Ütopik Beden” makalelerini sayıyor.

Venedik Bienali’nde 47 resmi yan etkinlik de yer alıyor. Bunlardan biri de Azerbaycan ve komşularından güncel sanat altbaşlığını taşıyan, YARAT adlı STK tarafından düzenlenen “Seviyor, Sevmiyor” sergisi. Sanatçı gözüyle dünyayı tanımak isteyenler için 55. Bienal hakiki bir ansiklopedik saraya dönüşecek anlaşılan...