Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

Alýn da gaçan mý?

Bir iþin hukuka-kitabýna uygun olmasý, ‘haklý ve adil olduðu’ anlamýna gelmiyor. Hatta makul ve mantýklý olduðu anlamýna da gelmiyor... Týpký Kýbrýs’ýn çevresinde olduðu gibi.

Kýbrýs’ýn güneyindeki siyasi oluþum, BM’nin Deniz Hukuku Sözleþmesi’nden yola çýkýp, kendi kýyýsýndan 200 mil açýða kadar ‘Münhasýr Ekonomik Bölge’ ilan etmiþti... Bu bölgedeki ekonomik deðerler, iddia edenin oluyor. Gaz-petrol için bölge delinebiliyor. Ekonomik Bölge, en fazla 12 millik kýta sahanlýðýnýn çok ötesinde... Kýta sahanlýðýndaki net egemenlik haklarý hesapta Ekonomik Bölgede yok, ama Ekonomik Bölge de bu aralar -þahsi mülk, babanýn malý- sayýlmaya baþladý.

Akdeniz gibi herkesin burun-buruna olduðu dar bölgede ‘200 mil’ deyince deniz çoðu yerde biter, karþý kýyýya çýkýlýr. -Bu 200 mili kim kaybetmiþ de sen bulmuþssun- denmesi gereken Güney Kýbrýs ise çevrede Mýsýr, Lübnan ve Ýsrail ile 200 mil anlaþmalarý yaptý ve hesapta kendi sýnýrlarýný çizdi.

Lübnan ile anlaþmanýn Lübnan meclisinden geçmesi gerekiyor, daha geçmedi. Mýsýr ile  2003’te ve 2006’da iki anlaþma yapmýþlar. Hem Ekonomik Bölge sýnýrýný hem de bu sýnýrlar içinde gaz-petrol aramasýný kayda baðlamýþlar. Zaten mevcut gaz aramalarýný da iþte bu ‘sýnýrlar’ içinde yapýyorlar...

Geçenlerde Mýsýr parlamentosunun üst kanadý - Senato gibi olan Þura’nýn üyelerinden Halid Abdülkadir Ouda ‘G. Kýbrýs ile imzalanan anlaþma Mýsýr’ýn aleyhinedir, iptal edilmelidir’ diye çýkýþ yaptý. Ouda, iptal için bir yasa tasarýsý da sundu. Hatta bazý haberlere göre Þura, G. Kýbrýs ile anlaþmalarý iptal eden bu tasarýyý kabul etti. 

Haberler G. Kýbrýs’ý çok rahatsýz etti. Hemen bir telaþ ‘anlaþmalar geçerli, sorun yok’ açýklamalarý yaptýlar, ama sorun var, ve de sürüyor.

Telaþ var, çünkü G. Kýbrýs kendi kafasýna göre gaz aramasý ve iþletmesi planlarý yapýyor, ihale açýyor, arama ruhsatý veriyor. Ekonomisi-bankalarý batakta olduðundan gaz, Güney’in umudu... Denizdeki balýða güvenir gibi, denizdeki gaza güvenip AB’den yardým istiyorlar... AB belki yardým edecek ama, gaz yüzünden deðil, minik Güney’in boyuna posuna bakmadan euro krizi çýkartma ihtimali yüzünden... Güney’de iþler karýþýr bankalar batmaya baþlarsa, bunun Yunanistan’a, oradan da diðer sorunlu euro ülkelerine sýçramasýndan korkuluyor. G.Kýbrýs ‘herkes bizden korkuyor, ne güçlüyüz’ diye ne kadar övünse azdýr!

Mýsýr’da halen yasama süreci eksik. Þura’yý Cumhurbaþkaný Mursi atadý. Alt meclis için seçim gerek. Seçim süreci de aþamalý ve nisan-haziran arasýnda bitecekti. Ancak yargý itirazlarý mahkemeler var ve süreç gecikiyor. Sadece Þura ile yasama olmuyor, sistem tam iþlemiyor.

Yani þu durumda Mýsýr anlaþmayý teknik olarak iptal etmemiþ olabilir. Ancak bir süreç de baþladý ve bölgede yeniden yapýlanmanýn iþaretleri var. Mýsýr bölgeye yeni bir açýdan bakýyor. Mübarek yönetiminin gayet Rum-Yunan yanlýsý bir havasý vardý. O havanýn deðiþtiði anlaþýlýyor. Mýsýr tabii ki her durumda kendi ulusal çýkarýný öne alacaktýr. Ancak bölgede oldu-bitti yaratýlmasýna karþý da Kahire’de bir duyarlýk var. Hukuken bir anlaþmanýn iptali mümkün olur, olmaz, o ayrý konu. Siyaseten, Mýsýr alýþýlmýþýn dýþýnda bir tavýr geliþtiriyor...

Güney Kýbrýs’a gelince: Kýbrýs’ta toprak üzerinde anlaþma yapýlamazken denizde ayrýca anlaþmanýn olmasýný zaten kimse beklemiyor... Bu enerji iþlerinde de -önce delen ve önce çýkartan kazanýr- gibi bir yanlýþ anlayýþ var... Yani denizin ortasýna kazýk çakan, orayý sahipleniyor... Akdeniz zaten dar bir alan... Sahipsiz, boþ bir yer yok. Böyle dar bir denizde 200 millik alanlar çizmenin ve hak iddia etmenin mantýðý tartýþmalýdýr... Deniz Hukuku Sözleþmesi’nde evet 200 mil var ama, Afrika kýyýsýndan okyanusa 200 mil çizmek baþka, daracýk Akdeniz’de Ege’de 200 mil iddia etmek baþka.

Ve Güney’in tavrý tabii ki Atina’dan yüz buluyor. Atina da Ege’de 200 millik ekonomik bölge iddiasýnda... Artýk nereden baþlatýrlarsa, 200 mil çizince herhalde Aydýn’a, Manisa’ya gelecekler. Bu arada Türkiye de 200 mil çizerse nerede biteceði belli olmaz... Aslýnda bu iþleri oturup konuþmanýn ve çözmenin zamaný çoktan geldi, geçiyor. Ancak ne Atina’da ne de Güney’de radikal çözümü göze alacak siyaset var... Ekonomik krizle zayýflamýþ, cesur siyasetten uzak, demokratk meþruiyeti zayýflamýþ ve fanatizme yatkýn hükümetlere bakýyoruz. Üstelik, petrol - gaz gibi yanýcý maddelerin olduðu alanlarýn karada ya da denizde çok istikrarlý-saðlam yerler olmasý gerekmekte... Zaten gergin ortamda bir de gaz-benzin dolaþtýrmak, akýllý iþ deðil. ‘Alýn da gaçan mý’ diye güzel bir söz vardýr. Yunancasý ve Arapçasý da kesin vardýr.



twitter.com/selimatalayny