Bazý kaybetmiþ tipler var ortalarda dolanan.. Bunlar kendi kayýplarýný, bir takým siyasal çözümlemelerle havalý hale getirmeye çabalýyorlar.. Dün Erdoðan için; “Nasýl bir adam ki bu, daha biz hayal ederken o hayata geçirmiþ oluyor” diyenler bugün, kaybettikleri bu atmosferde; “2019 seçimlerini çantada keklik zannetme” diyerek parmak sallýyorlar.. Uzun ve sýkýcý siyasal, sosyolojik bir takým aðýr aðdalý laflarýn arasýnda da aðýzlarýndaki baklayý döküveriyorlar; “Ya AK Parti içinden yeni bir parti doðarsa”… Ben lafý uzatmadan vereyim cevabýný; “..Alýr arabadan soðaný..” Bakýn bu kadar net.. Adam ne yazmýþ; “..AK Parti seçmeninin hatýrý sayýlýr bir kýsmý yeni kurulacak partinin göstereceði adaya kayar.. MHP, CHP ve HDP seçmeninin de bir kýsmý kendi adaylarýnýn þansý olmadýðýný düþünerek bu isme oy verir.. Erdoðan da sandýða gömülür..” Delikanlý gibi o ismi de açýklasanýza… Her tarafýnýz tedbir takiyye.. Kimden öðreniyorsunuz bu taktikleri anlamýyorum ki.. Söyle kardeþim.. Bu AK Parti seçmeninin de diðer partilerin seçmenlerinin de gönlünü kazanacak olan adam kimmiþ?.. Kime veriyorsunuz bu gazý?.. Kimi yakacaksýnýz?.. Adam gibi söyleyin ya hu…
Bir tanesi var.. Tam komedi.. Eski danýþman.. Mahçupyan.. Oturmuþ parmak hesabý yapmýþ..
“…16 Nisan’da, yüzde bilmem kaç þunlar verdiyse, yüzde bilmem kaç da bunlardan geldiyse AK Parti’nin oyu bilmem nereye düþmüþtür..” diyor..Bunlarda utanma arlanma da kalmadýðý için ne söylesen kâr etmiyor.. Arkadaþ, senin Baþbakan Baþdanýþmanlýðý yaptýðýn ve kimseye nefes aldýrmadýðýn dönemde AK Parti’nin oyu yüzde 40’a düþtü.. Sen ve senin gibi akademik cahiller kenara çekildi de 1 Kasým Zaferi öyle geldi.. Hâlâ konuþmaya devam ediyorsunuz.. Uçurumun kýyýsýndan döndü parti.. Köþende CHP güzellemeleri yapýyordun 7 Haziran sürecinde.. Sistemi ancak bir CHP koalisyonunun rahatlatacaðýný söylüyordun.. Þimdi bugünün analizini yaparken 1 Kasým’dan baþlýyorsun saymaya.. Saysana 7 Haziran’dan.. Bu davanýn gerçek sahipleri çýktýlar ve “CHP ile koalisyon asla” dediler.. Size kalsa yemiþtiniz koskoca partiyi.. Býrak bu iþleri.. Meydan er meydaný.. 16 Nisan da geçti.. Herkes çýksýn ortaya döksün eteðindeki taþlarý artýk..
Kürt kimliði ve 16 Nisan
Deðerli dostlar.. Yýllar boyu baskýlanan Kürtler.. Ýnkâr, imha, ret ve asimilasyon politikalarý altýnda ezilen bu topraklarýn insanlarý, ilk kez 2005’te, Recep Tayyip Erdoðan’ýn ortaya koyduðu kimlik inþasýyla nefes almaya baþladý.. Kiþi ve yer adlarýnýn iadesi, kültür-sanat-edebiyat alanýndaki anlamsýz yasaklamalarýn ortadan kaldýrýlmasý, televizyon ve radyo yayýnlarýnda atýlan devrim gibi adýmlar hep bu 2005 sürecinden sonraki geliþmelerdi.. Ancak devlet içinde yuvalanmýþ olan FETÖ ile bölgeyi silahla elinde tutan PKK’nýn iþbirliði, yapýlan iþleri görünmez kýldý... Dahasý FETÖ, devlet adýna öyle akýl almaz iþler yaptý ki, atýlan hiçbir demokratikleþme adýmýnýn anlamý kalmadý... Adamýn babasýný gözaltýnda kaybetmiþsin, savaþ uçaklarýyla tepelerine bombalar yaðdýrmýþsýn, “..Ne yapayým ben Kürtçe TRT’yi..” deme noktasýna getirmiþsin insanlarý… Özellikle 15 Temmuz’la birlikte bu tablo daha belirgin biçimde ortaya çýktý.. Hangi radikal adýmlarý atarsan at, kenarda diri duran bir mekanizma bu hamleleri berhava edecek bir saçmalýk yapmayý beceriyordu.. Ama artýk özellikle de çukur siyaseti ve kaybolan çocuklardan sonra 16 Nisan düzenlemesine bir umut gözüyle bakan Kürt kamuoyu bir yumruk indirdi masaya.. “Yeni Türkiye’de ben de varým” dedi.. Onlar bu tavrý her riski göze alarak ortaya koymuþken, Yeni Türkiye, dýþlayabilir mi?.. Bakýn görün neler olacak...