Bilge Kral Aliya Ýzzetbegoviç vefat edeli 14 yýl olmuþ... O, Hakka yürüdü ama öyle zannediyorum ki ölmeden evvel de, tüm hayatý boyunca hep Hakka yürümüþtü. Her þart altýnda doðru, özüne uygun, asla eðrisi büðrüsü olmayan demek "hak". Her an Allah'ýn huzurunda olduðunu bilmek ki buna ihsan deniyor istilahta. Sadece siyasetin, hukukun kaynaðý deðil ihsan bilinci, güzellik ve iyilik felsefesi, sanat da bu kavramdan içiyor suyunu... Begoviç'i asrýmýzýn düþünürleri içinde farklý bir yere koyan da bu hassasiyetidir sanýrým, zira ohem felsefi dünyasýný kurarken, hem siyaset mücadelesi verirken, hem de hayatýn içindeki mütevazi örnekliðini gerçekleþtirirken, güzel ahlaklý bir insandý, ihsan sahibiydi... Akif Emre'nin ifadesiyle "yüzünde gölgesi olmayan" bir bilgeydi.
Ýstanbul Ticaret Üniversitesi'nde, TÜGVA gençlerinin tertip ettiðiAliya Ýzzetbegoviç'i anma toplantýsýnda Prof. Yücel Oðurlu ve Av. Muharrem Balcý beyefendiler, Begoviç'in tasavvur dünyasýný, yol haritasýný anlattýlar gençlere. Yücel Bey haritalar eþliðinde mukayeseli bir anlatýyla yaklaþýk iki yüzyýlýn özetiydi konuþmasý. 1856 sonrasý Avrupasýnda resmi evrakta "þark meselesi" olarak addettiði Osmanlý'yý Avrupa'dan atma giriþiminin günümüzdeki uzantýsý olarak Balkanlar ve Bosna'nýn üzerindeki aðýr baskýyý anlattý. Talebelerini, Bilge Kral'ýn; "Kadir-i Mutlak olan Allah'a andolsun ki asla köle olmayacaðýz" sözünü düþünmeye davet etti. Ben bu cümleyi ne zaman okusam kaným damarlarýmda hýzla akmaya baþlar. Özgürlüðün yüce bir onur olduðu kadar çok deðerli hayati bir bedel olduðu bilincine çaðrýdýr bu cümle...
Ömrünü hukuk talebelerine adamýþ öncümüz Av. Muharrem Balcý, Hukuk Vakfý, Hukuk Sebili, Salý toplantýlarýyla, adaleti bir varoluþ tasavvuru olarak, siyaset ve devlet yönetiminin de temel esasý öðretisiyle anlatan kiþiydi. Av. Muharrem Balcý'nýn metni; "Yaþayan Sünnet Sürecinde Aliya Ve Arkadaþlarýnda Gelecek Tasavvuru" idi. Bosna'daki özgürlük ve varoluþ mücadelesini, cihad ahlakýyla bütünleþtiren hareketin Aliya'dan ibaret olmadýðýna dikkat çekti.
Aliya, komünist rejiminin beþ yýllýk ve zor þartlar altýndaki hapis cezasýný çektikten sonra, evine geçmezden evvel, ilkin arkadaþlarýnýn yanýna gitmiþ. Gelecek tasavvurunu yola çýkacaðý arkadaþlarý, dostlarý ve kardeþlik hukukuna riayetle çizmiþ. Muharrem Balcý için de yoldaþlýk önemlidir, Begoviç'i Türkiye'ye takdim eden Akif Emre'yle yol arkadaþýydýlar. Ýktidara karþý veya iktidara taraf olmak dýþýnda bir seçenek daha var dediler hep, iktidara ve imkanlarýna mesafeli durabilmek diye özetledikleri bir durumdu bu. Bu mesafe, "hukukun yaygýnlaþtýrýlmasý" ilkesini de içkindir. Aliya'nýn adalet konusundaki titizliðinin bir izdüþümü.
Ýslam Beyannamesi'nde de açýkça dile getirdikleri gibi "Müslümanlarýn ve Müslüman Halklarýn Ýslamlaþmasý için bir program"dý hedefleri. Ýslamdan uzaklaþmýþ, zulüm ve yozlaþmayý her toplumsal katmanda had safhada yaþayan Müslümanlarýn, Ýslam'ý yeniden düþünmesi, hatýrlamasý ve hayatlarýna tatbik etmeleri hareketiydi onlarýn hareketleri. Bu baðlamda hem Bosna'nýn Osmanlý geleneði üzerinden sahip çýktýðý geleneksel miras hem de zamanýn modern sorularýna cevaplar arayan asrýmýz düþünürlerini mecz eden, çok yönlü bir okumaydý Begoviç ve arkadaþlarýnýnkisi... Av. Balcý'ya göre; Sünnet yani Peygamberin (s) hayatý, tarihsel bir anlatýdan, arkeolojik bir kazýdan ibaret deðildir. Sadece lirik sohbet konusu deðildir son Elçi. O, "yaþayan Kuran" olarak, dinin her çaðda karþýlaþtýðý yeni sorunlara vereceði cevaplarýn anahtarýdýr.
Ýslam sinelerde saklý bir inanýþ deðildir, Ýslam bir hayat tarzýdýr. Hayatý ve kainatý izah eden bir düþünce sistemidir. Bu manada Besmele'yi çok önemser Begoviç. Çünkü Besmele'de, hem Kadir-i Mutlak Allah'a dua vardýr, hem de ayný Besmele dini özgürlüðün simgesidir ve bunu yasaklayan rejime karþý bir itaatsizlik eylemidir.
Ýslam Beyannamesinde.. "Din de devrim de acýlar içinde doðar ikisi de konfor içinde yok olur" derler. Her çaðýn yeni sorularýna karþý yeni cevap formlarý bulunmalýdýr. Ýnsan ile insan ve insan ile toplum arasýndaki iliþkileri belirleyen deðiþmez Ýslami sabiteler vardýr. Lakin deðiþmez mahiyette bir Ýslami ekonomik, sosyla veya siyasi yapý yoktur, onlara göre. Yeni araçlarla Ýslam'a hizmet, bünyesinde elbette risk barýndýrýr ama risk alýnmayýnca da din hayatiyet kazanamaz, duraðanlaþýr...
Begoviç'le ayný çaðda yaþadýk. Tüm þehit arkadaþlarýyla birlikte Allah'ýn tevhidine, baðýþýna, maðfiretine emanetler..."Babo... Allah Emanet."