Kardiyovasküler hastalýklar ve alkol arasýndaki iliþki öylesine güçlü ki alkolün azý bile ritmi bozuyor.
Alkol tüketimi ve kardiyovasküler hastalýk arasýndaki iliþki son on yýlda ortaya çýktý. Epidemiyolojik çalýþmalar alkol tüketiminin hastalýklara yakalanmada oldukça risk yarattýðýný bildiriyor. Alkol tüketenlerde artan kardiyovasküler riskler arasýnda alkolik kardiyomiyopati, sistemik hipertansiyon, kalp ritim bozukluklarý, hemorojik inme bulunuyor. Hafif ya da orta düzeyde alkol tüketiminin kalbe etkisini açýklamak için, birçok faktör araþtýrýldý. Yaþ, cinsiyet ve alkol tüketim tarzý (sakin ortamda ya da gece hayatýnda) gibi faktörler incelendiðinde riskler belirlendi. Danimarka’da yakýn zamanda yapýlan bir çalýþmada, gece hayatýnda alkol tüketenlerde, ölüm nedenlerine baðlý mortalitenin, yüksek olduðu sonucu çýktý.
Az deðil hiç içmemek en doðrusu
Tüketilen alkolün çeþidinin (þarap, bira, alkollü içecek) kardiyovasküler sistem üzerine spesifik etkisi konusunda tartýþmalar hala sürüyor. Epidemiyolojik ve klinik çalýþmalar orta düzeydeki bira tüketiminin kalp saðlýðý açýsýndan koruyucu etkisi olmadýðýný gösteriyor. Bu durumun biranýn fenolik içeriðinin þaraptaki fenolik içeriðe göre daha düþük olmasýndan kaynaklandýðý tahmin ediliyor. Sonuç olarak kýrmýzý þarap veya diðer alkollü içeceklerin orta düzeyde düzenli tüketiminin kardiyoprotektif etkileri bulunuyor. Genel öneriler kadýnlarda 1 kadeh, erkeklerde 2 kadeh olarak bildiriliyor. Ancak bu miktarlar yaþ, cinsiyet, genetik, vücut þekli, kullanýlan suplementin olup olmama durumuna göre farklýlýk gösterebiliyor. Ayrýca saðlýklý yaþam tarzý için alkolik bireylere veya hiç alkol tüketmeyenlere þarap veya diðer alkollü içecekler önerilmiyor. Diðer taraftan American Heart Association kardiyovasküler hastalýklar ve alkol kullanýmý arasýndaki neden-sonuç iliþkisinde yeterli kanýt olmadýðý, alkol kullanýmýnýn kalp koruyucu bir etmen olarak gösterilemeyeceðini ifade ediyor.