Alkol ve sigaranın sosyal güvenlik ve iş hukuku açısından zararları

Alkol ve sigara kullanımının sağlık açısından menfi sonuçlarını biliyoruz. İşin bir de sosyal güvenlik ve iş mevzuatı yönünden yarattığı olumsuz neticeler de var. Bu yazımız da bu sonuçların bir kısmını ele alacağız. 

1.SOSYAL GÜVENLİK BOYUTU

Alkollü araç kullanarak kazaya sebebiyet veren sigortalı hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre, kasti hareketi nedeniyle iş göremezliğe uğradığının kabul edilmesi halinde, 5510 sayılı Kanunun 22’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre hak ettiği geçici iş göremezlik ödeneğinin yarısı  kadar azaltma yapılır.

Örnek: Sigortalı trafik kazası geçirmiş olup, kazaya ilişkin trafik kaza tespit tutanağı ve eki resmi belgelerde sigortalının alkollü olduğu tespit edilmiştir. Kaza sonrası iş göremezliğe uğrayan sigortalının hak ettiği geçici iş göremezlik ödeneği miktarı 400 TL’dir. Alkollü araç kullanarak kazaya sebebiyet veren sigortalı hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre, kasti hareketi nedeniyle iş göremezliğe uğradığının kabul edilmesi halinde, Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre hak ettiği geçici iş göremezlik ödeneği olan 400 TL nin  yarısı kadar azaltmaya gidilerek 200 TL  ödenir. (Kaynak: 2014/20 sayılı SGK Genelgesi)

2.İŞ MEVZUATI BOYUTU

 İş Yasası’nın 25’inci maddesi işverene bildirimsiz fesih hakkı vermektedir. 

Söz konusu Yasa maddesi hükmünce, işçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi halinde, işverence işçiye iş sözleşmesinin feshedilmesi ile ilgili önceden bildirimde bulunmaksızın, iş sözleşmesi derhal feshedilebilir.

Yine aynı madde hükmünce, işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması halinde ise işverence işçiye ihbar ve kıdem tazminatı ödenmeksizin iş akdi feshedilebilir.

Öte yandan, 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi Ve Kontrolü Hakkındaki Kanun’un 2.maddesi uyarınca, işveren işyerinin kapalı alanlarında sigara içilmesini yasaklamak ve bu talimata uymayan işçiler hakkında disiplin hükümlerini uygulamak yetkisine sahiptir.

Aşağıda belirtilen Yargıtay Kararında da görüleceği üzere, sigara içmenin iş yeri güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda ise,  işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle değil,  haklı nedenle feshedilmesi söz konusu olmaktadır.

Geçerli nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçinin kıdem tazminatının ödenmesi gerekmekte ancak, haklı nedenle iş sözleşmesinin feshi durumunda ise kıdem tazminatı ödenmemektedir. 

‘Davacı iş akdinin haksız şekilde feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı işveren; kimyasal boyalar ve yanıcı maddelere çok yakın olan bir yerde davacının sigara içtiğinin tespit edilmesi ve bu durumun iş yeri güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının bu davranışının ancak geçerli fesih nedeni sayılabileceği gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkemece yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsizdir. Bu nedenle davalı iş yerinde bir iş güvenliği uzmanı bilirkişi marifeti ile keşif yaptırılmak sureti ile davacının sigara içmesinin iş yeri güvenliğini tehlikeye düşürüp düşürmediği hususunun araştırılması, sonucuna göre feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığının tespiti gerekmektedir. Eksik araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.’ (Yargıtay 9.H.D  23.11.2015 E.2014/21243 K.2015/33186)