Allah Allah demedikçe güzel iþler olabilmez!

Cumhurbaþkanýmýzýn ülkemize yönelik ekonomik savaþ baþladýðýnda ‘Onlarýn dolarý varsa bizim de Allah’ýmýz var’ demesi kimi çevreler tarafýndan alay konusu yapýldý. 

Bunun anlamý elbette ki sorumlu olarak hiçbir þey yapmadan iþi oluruna býrakmak deðildi. 

Mümin kiþi her iþe Allah’ýn adýyla baþlar, O’nu anar, her musibette O’na sýðýnýr.   

*** 

Erdoðan’ýn önce Allah’a sýrtýný dayadýðýný ilan etmesi, fanatik dini bir grup olan Evangelistler’e karþý hak dinin mensubu olduðunu göstermesi açýsýndan anlamlýydý. 

Müminler bir taraftan kiþilere ve inançlara göre deðiþmez kanunlara (sünnetullaha) riayet etmeli, öte yandan da Allah’a dayanmalýdýr.

Tarih malýnýn, mülkün, makamýnýn, mevkiinin, saltanatýnýn ve gücünün kurtaramadýðý imansýz þahsiyetlerle doludur. 

Kimi bir sinek karþýsýnda aciz kalmýþ kimi debdebesiyle sulara gömülmüþtür. 

*** 

1997 Refahyol hükümeti iþbaþýndadýr. Fýndýk taban fiyatý belirlenecektir. Baþbakan Erbakan toplantý öncesi RP’li bakanlara taktik verir. 

Ayný zamanda bölge milletvekili olan Ahmet Demircan’a, ‘Taban fiyatý olarak 5 dolar isteyeceksin. 4 dolardan aþaðý inmeyeceksin.’ Maliye Bakaný’na, ‘Paramýz var endiþe yok diyeceksin, fýndýk üreticisinin bütün fýndýklarýný alacaðýz’ diyor. 

O günlerde beklenen fýndýk taban fiyatý bir dolar civarýndadýr. 

Erbakan hoca ‘Ortaklarla yapýlacak görüþme sonunda 2 dolara baðlayacaðýz’ diyor.  

*** 

Bakanlar kurulu toplantýsýnda taban fiyatý konuþulurken Demircan, ‘5 dolar verelim’ deyince DYP’nin mali iþlerden sorumlu bakaný Ufuk Söylemez þaþýrýp kalýyor ve itiraz ediyor. Demircan, ‘Fýndýk 8 milyon insaný ilgilendiriyor’ kabilinden savunma yapýyor ve‘4 dolardan aþaðý olmaz!’ diyor. 

Söylemez yine itiraz ediyor. 

Ýþte o zaman Erbakan Hoca, Söylemez’e diyor ki: ’Bak, bütün kalemler yazýlmýþ amabereket kalemi yazýlmamýþ! Senin bereket kaleminden haberin var mý?’ 

*** 

Hoca baþbakan olarak ‘2 dolar olsun’ teklifinde bulununca 4 dolara karþý 2 dolar ehven görünüyor ve fýndýk taban fiyatý 2 dolar olarak kararlaþtýrýlýyor. 

Üreticinin bütün fýndýðý alýnýyor, depolara stoklanýyor. 

Zahirde devlet zarar ediyor gibi görünüyor ama müminin bereket inancý Hocanýn deyimiyle, tekeden süt çýkartýyor.  

*** 

O sene dünya fýndýk piyasasý ihtiyaca cevap vermiyor. 

Türkiye’nin bütün fýndýklarý büyük bir kârla satýlýyor. 

Hazineye fazladan yüz milyonlarca dolar giriyor. 

Ýþte o zaman Erbakan hocaSöylemez’e, ‘Bereket kaleminin ne olduðunu þimdi anladýn mý?’ diye soruyor. Söylemez de, ‘Anladým hocam!’ diyor. 

*** 

1903 ile 1993 yýllarý arasýnda Ýstanbul’a kazandýrýlan su miktarý 430 milyon metreküp civarýndadýr. 

Erdoðan’ýn baþkanlýðý döneminde Ýstanbul’a 4 yýlda 400 milyon metreküpe yakýn su kazandýrýlýyor. 

Bu durum önceki baþkan Nurettin Sözen’e soruluyor, onun cevabý da ilginç: ‘Tanrý Refahlýlarý daha çok seviyor!’

Anladýnýz!  

*** 

Evet oyun kuralýna göre oynanmalý ama mümin kiþi Allah’dan gafil olmamalý.

Akif’in dediði gibi, 

‘Allah’a dayan, sa’ye sarýl,  hikmete râm ol 

Yol varsa budur bilmiyorum baþka çýkar yol’ 

Ve N. Yýldýrým Gençosmanoðlu’nun dediði gibi: 

‘Allah Allah demedikçe güzel iþler olabilmez 

Cümle sular buz kesilse okyanuslar donabilmez.’