En çok eve girmekle övünen gazetemizin ‘Eðitime Darbe’ manþetiyle çýktýðý günden bu yana mütedeyyin yöneticilerinin ýsrarla AK Parti iktidarýný darbe dönemiyle eþitleyen akýl almaz yorumlarýný ve manþetlerini üzülerek takip ediyorum.
Daha ilk günden “PKK da istemiyor AK Parti de istemiyor” gibi akýllara ziyan bir propagandayla baþlattýklarý operasyonel dershaneler tartýþmasýný, “taþýna dokunaný yakarýz” tehdidini “Allah affetse biz affetmeyiz” sýnýrýna kadar getirdiler.
Bütün bunlar olup biterken bir yandan da ülkenin dört bir yanýný ironik bir þekilde ‘zaman kardeþlik zamaný’ bilbortlarý kuþatýyor...
Ýnsafsýzca PKK’yla AK Parti’yi eþitlerken aslýnda Sözcü’yle eþitlendiðinizi görmüyor musunuz?
Firavun suçlamalarý, totaliterlik ithamlarý havada uçuþurken ve hiçbirinden nezaketen bir özür dahi dilenmemiþken dalga geçer gibi bir de Baþbakan Erdoðan’ý insafa davet eden ve içinde bolca ‘Allah aþkýna’ geçen bir yazý kaleme aldý Zaman Gazetesi Genel Müdürü Ekrem Dumanlý...
Bir mazlummuþ gibi kaleme alýnan ‘Baþbakan’a açýk mektup’ yazýsýnda Dumanlý ‘Allah aþkýna anla eðer anlamazsan günah bizden gitti’ diyor açýk açýk!
***
Bütün bu olup bitenlere bakýldýðýnda ortaya þöyle bir manzara çýkýyor.
Türkiye’de dershaneler zaman içerisinde dönüþe dönüþe eðitim sisteminin üzerinde bir vesayet oluþturmuþ.
Vesayetin ne olduðunu daha açýk ve bilinen bir örnekle anlatacak olursak, siyasi iradenin üzerindeki askeri vesayet ne idiyse ‘eðitim sisteminin’ üzerine de dershaneler çöreklenmiþ ve vesayetlerini oluþturmuþlar.
Anlaþýlan yeni bir vesayetle daha karþý karþýyayýz.
Nedir bu dershaneler etrafýnda kopartýlan kýzýlca kýyamet?
Gençlerin, çocuklarýn psikolojilerini yok sayan bir hoyratlýk ve nobranlýkla yürütülen kampanyanýn nasýl bir izahý olabilir?
Sanýrsýnýz ülkede eðitim hakký yasaklanmýþ birileri de bir vatandaþ olarak eðitim hakkýný savunuyor!
El insaf...
Günlerdir yapýlan yayýnlarla hükümetin elinde bulunan eðitim reformuna dair projelerini, politikalarýný sabote ediyorlar. Oysaki ‘suçumuz neydi de bizi kapatýyorlar?’ komedisinden bir çýkmýþ olsalar, ülkenin en büyük sorunlarýndan birisi olan eðitim sorununu enine boyuna ele alýp, alternatifleriyle birlikte çözüme kavuþturma noktasýnda tartýþmýþ olacaðýz.
Ama yok!
Hükümetin uzattýðý ele yumruklarla cevap verip, gelin konuþalým diyerek oturduðu masayý deviriyorlar ve kendileri gibi düþünmeyenlerin üzerinde de mahalle baskýsý kuruyorlar.
Hükümet sözcüsü Sayýn Bülent Arýnç’ýn ‘paydaþlarla yeniden görüþülecek, istiþareler yapýlacak” açýklamasýna binaen Milli Eðitim Bakanlýðý Türkiye genelinde konunun paydaþlarýyla bir araya gelmeye baþladý.
25 Kasým Pazartesi günü de ilk toplantýlarýný Antalya ve Samsun’da gerçekleþtirdi.
Daha doðrusu gerçekleþtiremedi. Çünkü toplantý sabote edildi. Her iki ilde de birileri toplantýya davet edilen bütün dershanecileri çalýþtay öncesi toplayýp, kendi sabote planlarýný dayattýlar.
Malum gazete zaten günlerdir yapýlacak bu toplantýlarý ‘ikna odalarý’ olarak sunduðu yetmiyormuþ gibi daha bu toplantýlar yapýlmaya baþlamadan ‘istiþare deðil, dayatma toplantýsý’ olacaðý üzerine yayýnlar yaptý.
Sonrasýnda da gene ayný genelleyici dili kullanarak haberi ‘paydaþlar toplantýyý protesto etti, salonu terk etti’ diye verdiler...
Sonra da ‘iþte dershanecilerin cevap alamadýðý sorular’ diyerek kamuoyunu bir kez daha yanýltýp bir kez daha kýþkýrtacaksýn...
Üzerlerinde ‘O toplantýda kalmayacaksýnýz, siz bilirsiniz’ baskýsý kurulan dershaneciler o toplantýda ‘mahalle baskýsý’ hissetmeden kalsalardý ya da ‘hizmet’in dershanecileri o toplantýyý terk etmek yerine kalýp dinlemeyi tercih etselerdi hiçbir soru cevapsýz kalmazdý eminim.
Türkiye’nin eðitim sorunu önemli ve bu iktidar iyi niyetle bir þeyler yapmaya çalýþýyor.
Gerçekten ‘Allah aþkýna’ bir kez müsaade edin ve þu meseleyi etraflýca konuþalým ve izin verelim anlatsýnlar...
Hem Allah aþkýna ne deðiþti?
Daha dün bu hükümet bu Baþbakan hakkýnda þöyle düþünmüyor muydunuz?
“Bu hükümet, Cumhuriyet tarihinin gördüðü en icracý, en uyumlu, en gayretli, en baþarýlý hükümettir. Demokratikleþme konusundaki siyasi iradesi, baþta Sayýn Baþbakan Erdoðan olmak üzere þimdiden tarihe geçmiþtir. Ülkesini seven, insaf ve vicdan sahibi hiç kimse, bu hükümetin tökezlemesini istemez. Bunun Türkiye’nin geleceðine, istikrarýna, demokratikleþmesine mal olacaðýný bilir.”
Bir yýl içerisinde ne oldu da darbeci oldu, Firavun oldu, totaliter oldu.
Daha bir yýl önce 4+4+4 eðitim sistemini savunurken bugün niye tu kaka oldu?