Allah’a Akýl Veren Adam

Yýl 1963

Tüm dünya Wimbledon'ýn efsane tenis oyuncusu Arthur Ashe'nin AIDS'e yakalandýðý haberi ile çalkalanýr.

Dünyanýn her yanýndan binlerce mektup gelir.

Hayranlarý çok üzülmüþtür, gözyaþlarý ile doludur mektuplar.

Bu mektuplarýn bir tanesi ilgi çekicidir. Þöyle sorar hayraný:

"Neden Tanrý böylesine kötü bir hastalýk için seni seçti?".

Arthur Ashe o mektuplarýn hiçbirine cevap veremedi, hali de yoktu pek.

Ama bu mektuba cevap vermek istedi ve þöyle yazdý:

"Tüm dünyada;

50 milyon çocuk tenis oynamaya baþlar,

5 milyon tenis oynamayý öðrenir,

500,000 profesyonel tenisi öðrenir,

50,000 yarýþmalara girer,

5,000 büyük turnuvalara eriþir,

50'si Wimbledon'a kadar gelir,

4'u yarý finale,

2'si finale kalýr.

Elimde þampiyonluk kupasýný tutarken Tanrý'ya "Neden ben?" diye hiç sormadým.

Söyleyin, bugün sancý çekerken, Tanrý'ya hangi yüzle "Neden ben?" diyebilirim?"

Dünya hayatý bizi, daha çok sahip oldukça daha mutlu olacaðýmýz yanýlgýsýna itiyor. “Daha çok hýrsla istersen alabilirsin” diyor.

Kiþisel geliþim adýný verdiði bir merdivenaltý bilim dalý çýkarýp , “Bir insan isterse her þeyi yapabilir” düþüncesine diye alýþtýrýyor bizi. Tuhaf ki birkaç þeyi yapýnca da insan, bu sefer gerçekten inanýyor buna.

Ama unutuyoruz,

Düþmeler kalkmalara,

Ýniþler týrmanýþlara,

Konmalar uçmalara,ve yere kapaklanmalar koþmalara dahil.

Doðru zamaný beklemeden, “Bana ne, bana ne! Hemen olsun, þimdi olsun!” diyen þýmarýk, obez zengin çocuklarýna dönüþüyoruz.

Allah’ýn verdiðinden fazlasýný hýrçýnlýkla onun hazinesinden “Araklamaya” çalýþan hayýrsýz evlatlara benziyoruz biraz uzaktan bakýnca.

Ýþte bu yaklaþýmla yetiþtirdiðimiz çocuklar, düþtüklerinde bocalýyor. “Hani her istediðimi yapabilecektim?” diyerek düþtükleri travmalar onlarý geleceklerinden ediyor.

Üzerine bir de bir aksilik, bir musibet geldiðinde isyan edecek oluyoruz, “Neden ben!” diye. Allah’ýn hesabýný anlamaya çalýþýyor, üzerine bir de “mantýksýz” buluyoruz. “Onu öyle yapmasan daha iyiydi” diyecek kadar yoldan çýkýyoruz farkýnda olmadan.

Bunu hak etmemiþtim, bunu hak edecek ne yaptým!” diyerek adaletsizlikle suçluyoruz adalet kavramý da dahil sahip olduðumuz her þeyi yarataný.

Anneler, babalar. Düþmeyi de öðretin çocuklarýnýza. Hiç düþmemeyi öðütlemek yerine, düþtüðü yerden kalkabilmeyi öðretin. “Vardýr bir hayýr” diyebilmeyi, bulduðunda da bulamadýðýnda da þükredebilmeyi, hýrsla azimin farkýný öðretin.

Bugün yeni bir hafta baþlýyor,

Allah’a akýl veren, onun hazinesini soymaya çalýþan adam olmamak için, hayata hýrsla deðil azimle, azgýnlýkla deðil þükürle yaklaþabilmek için bir fýrsat var elimizde.

Bereketli haftalar dilerim.