Hac ve umrecileri dinlerken “Ayrýlýk çok zor geldi. Keþke biraz daha kalaydým. Ýlk fýrsatta yeniden gitmek istiyorum” türü cümleleri duya duya büyüdüm ben de.
Dedemin hac anýlarýný köyde elektrik olmadýðý dönemlerde gaz lambasý altýnda deðil “idare”nin isli parýltýsý altýnda dinledim.
Babamýn ve anneminkileri dinlediðimdeyse gençlik yýllarýmdaydým.
Hacýlarýn getirdiði küçük hacý yaðý þiþeleri, renkli renkli tesbihler, boncuklar, misvaklar, takkeler, oyuncaklar çocukluðumun ve gençliðimin anýlarýndan.
Her gidip gelen, hayýflanarak anlatýr yaþadýklarýný...
Kötü olan, kötü görünenleri hep içine atarak.
Nasip etti Rabbim ben de Hacý oldum.
Haccýn iç içe geçmiþ helezonik anlamlar dünyasýný nihayetinde bir nezaket ziyareti ile bitirdik elhamdülillah.
Okuduysanýz eðer son yazýlarýmda Kabe’de, Arafat’ta, Uhud’ta yaþadýklarýmý, hissettiklerimi paylaþtým.
Ravza’da yani ki Hazreti Peygamber Efendimiz’in yaný baþýnda Mescidi Nebevi’de yaþadýklarýmý ise sona saklamýþ oldum.
Mekke karmaþa ise, Medine duruluk.
Kabe, halden hale geçiþ ise...
Ravza, hallerden hale dönüþ.
Kabe, uluhiyetse...
Ravza ubudiyet.
Kabe, ehadiyetse...
Ravza kesret.
Hazreti Peygamberi’n Medine’ye hicretinde ilk yaptýðý mescidin yerinde yeller esse de Mescidi Nebevi vakarlý bir mescid.
Üç mescide ziyaret için yollara düþeriz biz Müslümanlar:
Ýlk kýblemiz Mescidi Aksa...
Kýblemiz Mescidi Haram...
Ve Efendimizin mescidi Mescidi Nebevi için.
Mescidi Nebevi’de sakin bir hayatýn bu dünyada da mümkün olabileceðini idrak ediyor insan.
Koþturmacadan uzak...
Telaþtan beri...
Hýzdan imtina etmiþ müminlerin...
Aðýr ve sessiz adýmlarla doldurduðu mescidde zaman zaman sadece öksürük sesleri ile kadýnlar bölümünden yükselen bebek sesleri duyuluyor.
Ayný anda onbinlerce kiþinin namaz kýldýðý mekanda öyle anlar var ki bir küçük serçenin ötüþü bile bütün sesleri bastýrýyor...
Zira sekinet kaplamýþ her yeri!
Mescide her gelenin ilk fýrsatta yapmaya çalýþtýðý iki þey var:
Birincisi, “Cennet bahçesi”nde namaz kýlmak.
Ýkincisi, ilk fýrsatta Hazreti Peygambere selam vermek.
Mescitte Haneyi Saadet (Hazreti Peygamberin evi) ile mimberi arasýndaki bölüme Hazreti Peygamber bir hadisinde “cennet bahçesi” demiþ. Bu hadis nedeniyle söz konusu bölümde namaz kýlmak için insanlar birbiriyle yarýþýyor.
Sýra ile ziyaretçiler iki rekat namaz kýlmak için bazen saatlerce sabýrla bekliyor.
Ýkincisi ise, Hazreti Peygamber’e selam vermek.
En dokunaklý, en heyecanlý, en duygusal anlar o anlar.
Yani ki Hazreti Peygamber’in kabrine geldiðinizde dilediðiniz dilde selamlama aný!
Nasýl bir büyüðünüzü selamlarken tazimde bulunuyorsanýz...
Nasýl edebinizi takýnýyorsanýz öyle yani.
Ve o selamlama canlý; hayatta olana verilen selam ile ayný selam.
Ben Hazreti Peygamber’i her selamladýðýmda karþýmdan müþfik bir karþýlýk aldýðým hissine kapýldým.
Mescidi Nebevi hem bir mescid hem Ýslam’ýn þehirleþmesi ve devletleþmesine þekil vermiþ ana karargah.
Bu özelliðiyle 4 raþit halifeden ikisi hemen Hazreti Peygamber’in yaný baþýnda medfun.
Mescidin yaný baþýndaki Cennetül Baki ise 10 bin sahabeye ev sahipliði yapýyor.
Hazreti Ayþe annemizden, Hazreti Osman’a, Hazreti Abbas’tan, Fatima annemize tarihin akýþýný deðiþtirenler burada.
Nasýl ki Yeþil Kubbe’nin altýnda Hazreti Peygamber ile buluþmuþsak, Mescidi Nebevi’de...
Kýyamet günü de O’nun dizinin dibinde buluþmayý murat ederek...
Allah’a ýsmarladýk ey Medine...
Allah’a ýsmarladýk ey Ashap...
Allah’a ýsmarladýk ey Nebi!
