Alma mazlumun âhýný...

Mehmet KayaMardin/Derik doðumlu. 1980 darbesinden sonra tutuklanmýþ. Tam on yýl 55 gün cezaevinde kalmýþ. 1990 yýlý kasým ayýnýn 27. günü “Özür dileriz” bile demeden kendisini salývermiþler... Bîgüna ve bîhüküm on yýlý çalýnmýþ kendisinden...

Ege bölgesinde temaslarýný sürdüren ‘âkil insanlar heyeti’nin karþýsýna Ýzmir’in Kemalpaþa ilçesinde çýktý Mehmet Kaya... Çoðunu Diyarbakýr Cezaevi’nde geçirdiði tutukluluk günlerinde kendisine yaþatýlanlarý anlatýrken gözyaþlarýný tutamadý.

Yalnýzca cezaevinde uðradýðý iþkenceleri deðil, serbest býrakýlma sonrasýnda reva görülen muameleyi de unutamýyor. Anlattýklarýnýn özetini kaydediyorum: “Hemen her gün karakola çaðýrýp tekme tokat dövdüler; vücudumda kýrýlmadýk kemik kalmadý...” Ancak Ak Parti iktidara geldikten sonra durumu kendisine anlattýðý ilçe baþkaný karakola gidip “Bir daha...” ile baþlayan cümle kurunca dayaklar durmuþ...

Heyet üyeleri kadar kendisini dinleyen Kemalpaþalýlar da etkilendi iþittiklerinden...

Meclis’te CHP’lilerin verdiði imzalý dilekçeyle açýlmasý istenmiþ, Ak Partililerin desteðiyle kurulmasý kesinleþmiþ ‘çözüm komisyonu’ Mehmet Kaya ve kendisi gibi darbeler maðdurlarý açýsýndan çok önemli. Devlet özür dilemediði gibi, açtýðý davalarý da ‘zaman aþýmý süresi dolduðu’ gerekçesiyle mahkemeler reddetmiþ... ‘Zaman aþýmý’ denilen süreyi zaten cezaevinde geçirdiðini göz önünde tutmadan...

‘Süreç komisyonu’ hem de ismi acele ‘yüzleþme komisyonu’ veya ‘hakikat komisyonu’ biçiminde deðiþtirilerek derhal þikâyetleri toplamaya baþlamalý.

CHP kurulmasý için verdiði dilekçedeki milletvekili imzalarýný geri çekti, ama olsun. Dün Habertürk gazetesinde okudum, CHP’nin genel baþkan yardýmcýsý Nihat Matkap, Þanlýurfa’da aþure þenliðine katýldýktan sonra, “Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesinde ve Türkiye’nin her tarafýnda bir umut doðdu” demiþ ve eklemiþ: “Barýþ sürecinden umarým dönüþ olmaz.”

Dün de Mustafa Karaalioðlu MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Kutlu Doðum Haftasý vesilesiyle yayýmladýðý mesajdan, “Bu sözlerin sahibi barýþ istiyor demektir” sonucunu çýkarýyordu.

Vatandaþýn da en fazla görmek istediði, bütün partilerin sürece bir biçimde destek vermesi...

Bölge çalýþmalarýnýn ilki Ýzmir’e giderken, KONDA araþtýrma þirketinin de sahibi olan Tarhan Erdem, “Bizdeki veriler sürece desteðin yüzde 60 oranýnda olduðuna iþaret ediyor” diyordu. Ýzmir dönüþü, Tarhan Bey’in aðzýndan, “Bir günlük temaslarýn sonucunda þunu söyleyebilirim: Sürece destek yüzde 70’den aþaðý deðil” cümlesi döküldü.

Sürekli araþtýrma yapan veya yönetenlerde varolan hassasiyet ve güvenle...

Malum, medyada süreci en baþýndan itibaren kuþkuyla karþýlayan, her fýrsatta sakatlama giriþimlerinde bulunan ve bu arada âkil insanlar heyeti oluþumunu baltalamak için elinden geleni yapan bir kesim var. Menþetlerle belden aþaðý vuruyor, dalga geçerek sonuç almaya çalýþýyor...

Þimdilerde Anadolu’yu dolaþan ‘âkil insanlar heyeti’yle dalga geçen yazarlarýný da yanlarýna alarak Diyarbakýr’a gitmiþ Milliyet’in sahibi ile yayýn yönetmeni... Aaa, o da ne, dalgacýlýkta en ileri gidenlerinden biri hemen hidayete ermemiþ mi? Birkaç gün öncesine kadar yazdýklarýný unutmasýna da yol açmýþ gördüðü hava; yazýsýnýn baþlýðý olan ‘Diyarbakýr gülümsüyor’ bunu yansýtýyor...

Dalgacý Mahmutbir sonraki aþamaya geçmiþ bile. Okuyalým: “Madem durum bu.. Madem geri dönüþ yok.. PKK öyle veya böyle çekilecek.. Bu iþin sonu silâh býrakmaya, silâh býraktýktan sonra geri dönmeye gidecek..”

Eee... “O halde bir sonraki aþamayý konuþmaya baþlayalým..” demiþdalgacý yazar...

Komik dergilerine kendisini kapak yapar terk ettiði anlaþýlan cephesinin dostlarý artýk...

Gerçekten bu kadar çabuk biter mi bu kâbus? Bitebilir; hem de pek çok baþka yerleþik yanlýþý da yerle bir ederek... En baþta da, öyle pek kalabalýk olmadýklarý halde kendilerini bir ordu gibi göstermeyi beceren ‘istemezük cephesi’ni...

Kimsenin âhý yerde kalmýyor; Mehmet Kaya gibilerin âhlarý mý kalacak?