Almanya, 2015’in 100 yýlýnda bile deðil de Türkiye ile mülteci anlaþmasýnda sýkýntýya girdiði bir sýrada, kendi suçuna ortak ararcasýna, içinde Hýristiyanlýk vurgusunun da yapýldýðý Ermeni soykýrýmý iddiasýný içeren yasa tasarýsýný parlamentosundan geçirdi.
Üstelik Türk asýllý bir Alman milletvekili olan Yeþiller Partisi Eþ Baþkaný Cem Özdemir’in önerisiyle...
Günlerdir tartýþýyoruz, Almanya neden bunu yaptý, anlamaya çalýþýyoruz.
Daha önce ayný kararý almýþ diðer ülkelerden farklý olarak Almanya’ya verdiðimiz tepki, iki ülke arasýndaki köklü ve güçlü siyasi ekonomik ve nüfus iliþkisi dolayýsýyla daha sert oldu.
Peki, Almanya bu kararý aldý diye baþýmýza felaket mi gelecek?
Almanya Yahudilerden nefret eden bir ülke olarak Yahudi soykýrýmý yaptýðýný kabul etti. Bu yüzden güçsüz mü düþtü? Bunun Almanya’ya ne tür negatif etkisi oldu?
Tam tersi aslýnda, Almanya o kadar küstah ve o kadar antisemit ki hem soykýrým yapýyor hem de yaptýðýný kabul ediyor. Yani bir beis görmüyor soykýrým yapmýþ olmakta. Bunu kabul etmeyi ise güç tezahürüne dönüþtürebiliyor. Alman milletinin süper egosu böyle çalýþýyor.
Biz niçin rahatsýz oluyoruz? Neden sol cenahýn aydýnlarý gibi “Bunu ertelemenin kimseye faydasý yok, kabul et kurtul” zaviyesinden bakamýyoruz? En azýndan umursamamayý tercih etmiyoruz? Diplomatik teamüle aykýrý olduðundan mý? Ýlle de en üst perdeden rest çekmemiz gerektiðinden mi?
Hayýr, öyle deðil.
Çünkü biz bu iddianýn gerçek olmadýðýndan eminiz.
Çünkü Ermeni soykýrýmý iddiasý, Türkiye’yi siyasi olarak sýkýþtýrmak için kullanýlýyor.
Ýddiayý kabul etmek ya da buna suskun kalmak operasyona razý olmak anlamýna gelecektir.
Balkan tehcirini de konuþalým
Türkiye söz konusu iddialarýn araþtýrýlmasý için tarafsýz bir komisyon kurulmasýný önerdi. Ýddianýn sahipleri buna sýcak bakmadý. Sýcak bakmadýlar çünkü ilgili arþivlerin uluslararasý kamuoyuna açýlmasýyla sonuçlanacak böyle bir çalýþma ayný zamanda Ermeni ve Rus çetelerinin Türk köylülerine yaptýðý mezalimi de gözler önüne serecekti. Bu manzaranýn kendisi zaten iddiayý boþa düþürecek, varsa bir kýtal bu ne tek taraflý ne de soykýrýmdýr, yaklaþýmý baskýn çýkacaktý.
Söz konusu iddianýn kendisi her daim varlýðýný koruyacaktýr, bunda kuþku yok. Zira tehcirin Ýttihat ve Terakki Hükümeti tarafýndan Ermenilerin soyunu kýrmak üzere alýnmýþ bir karar olduðu tezi Ermenistan’ýn milli tezi. Ermenistan varlýðýný bu tez üzerine inþa etmiþ. Örgün eðitimle yerleþtirmiyorlar sadece, yeni doðan bebeklerin kulaðýna okuyorlar bu hikayeyi.
Bu konuyu çalýþacak uluslararasý komisyon fikrine baþtan karþýlar çünkü Ermenistan’ý üzerine inþa ettikleri bu teze halel gelmesini asla istemezler.
Balkanlardan sökülerek sürülmüþ yüz binler yollarda öle öle Anadolu’ya varmýþken, Osmanlý 1. Dünya Harbi’nde küçülürken Müslüman tebaa mezalimin en büyüðünü yaþamýþken aradan yarým asýrdan fazla zaman geçtikten sonra Ermeni tehcirinin soykýrým denilerek Türkiye’nin boyun baðýna dönüþtürülmesine de Türkiye asla razý olmaz.
Daha geçen yýl AÝHM’nin verdiði Perinçek kararý, “1915 olaylarýný meþru bir tartýþma konusu” olarak deðerlendirmiþ ve “bu tarihte yaþananlara iliþkin farklý görüþlerin ifade özgürlüðünün korumasý altýnda olduðuna” hükmetmiþtir. “AÝHM bu kararýyla parlamentolarýn ve liderlerin yetkilerini aþarak tarihi yeniden yazamayacaklarýný ve mahkemelerin de ilgili hukuk normlarýný göz ardý ederek tarihe hakemlik yapamayacaklarýný kayýt altýna almýþtýr.”
Hal böyle iken Almanya’nýn soykýrým hamlesine en iyimser “Almanya soykýrýmý çok sevdi” yorumu yapýlabilir.
Kararýn fark edilmeyen önemli bir boyutu ise PKK’nýn “devlet Kürtleri katlediyor” tezine hizmet etmesidir. “100 yýl önce yapmýþtý, þimdi de yapýyor” diyebilmektir.