Almanya, Irak’ýn siyasi bütünlüðünden yana olduðunu bildirerek, yaklaþýk üç yýldan beri Peþmerge'ye yapýlan askeri yardýmý askýya alýyor.
Savunma Bakanlýðý’ndan yapýlan açýklamaya göre bugüne kadar IKBY’ye 32 bin otomatik ve makineli tüfek ile 90 milyon Euro’luk silah verilmiþ. Ayrýca 130 Alman Erbil’de askeri eðitim veriyormuþ. Askeri yardýmlarýn yapýlma nedeni ise DEAÞ’la mücadele imiþ.
Ýlk günden beri merak edilen ve yanýtýn zaman içinde alýnacaðý anlaþýlan sorularý, bu noktada yeniden düþünmemek mümkün deðil. Soru þu: Bugüne kadar DEAÞ ile sadece Peþmerge ve PYD mi mücadele ediyordu? Demek ki tüm dünyanýn DEAÞ ile mücadele ettiði, bunun içinde Irak ve Suriye merkezi yönetimlerinin de olduðu bilgileri doðru deðil. Nasýl oluyor herkes DEAÞ’la mücadele ederken DEAÞ hala varlýðýný koruyor diye sorup duruyorduk; demek ki bundan dolayýymýþ. Yerel unsurlardan sadece bir tanesinin verdiði, diðerlerinin seyrettiði bir mücadele söz konusu idiyse, DEAÞ’la baþ etmenin zorluðu ortaya çýkýyor. Ancak askeri yardýmlar askýya alýnýnca, DEAÞ ile mücadelenin ciddi bir zafiyet göstereceðini de tahmin etmek gerekir; muhtemelen Almanya bunu öngörmüþtür.
Geri çekilmek
Yardýmlarý askýya alma kararýnýn akýllara ilk getirdiði sorular bunlar olabilir. Ancak konuyu baþka açýlardan da ele almak mümkün. Alman Bakan, yardýmlarýn gerekçesini açýklarken DEAÞ’ýn Ezidiler’e uyguladýðý soykýrýmý gösterdi. Haklý bir gerekçe, ancak sorun Almanya’nýn dünyanýn baþka yerlerindeki soy kýrýmlarda benzer bir duyarlýlýðý göstermemesinde.
Bu durumda, ya DEAÞ’ýn soykýrým yapma kapasitesini kaybettiðini ya da söz konusu gerekçenin önüne baþka gerekçelerin geçtiði düþünülebilir. DEAÞ’ýn güç kaybettiðine þüphe yok. Ancak anlaþýldýðý kadarýyla Almanya’nýn askeri yardýmlarýnýn esas nedeni IKBY’nin siyaseten desteklenmesiyle ilgiliydi.
Kabul etmek gerekir ki çok sayýdaki bölge dýþý ülkenin Ortadoðu politikalarý açýsýndan Kürt siyasi hareketleri merkezi önemde. Kürt siyasi hareketlerinin desteklenmesi konusunda da bu ülkeler arasýnda ciddi bir rekabet bulunuyor. Dolayýsýyla geçmiþte olduðu gibi, bugün de Kürt siyasi hareketlerinin, tabir yerindeyse, sürekli “el deðiþtirdikleri” ileri sürülebilir. Aralarýnda rekabet olan bölge dýþý oyuncular ise Avrupa ülkelerinin yaný sýra Rusya ve ABD. Biri desteðini arttýðýnda, diðeri geri çekilmek durumunda kalýyor; Kürt siyasi hareketleri de bu durumu kendi lehlerine kullanma imkaný buluyor.
Ýleri gitmek
Almanya’nýn askeri desteði askýya alma kararýna bakýlýrsa, IKBY üzerindeki etkisi yapýlan yardýmlar oranýnda sonuç vermemiþ. Dolayýsýyla kararýn Irak’ýn bütünlüðü ile deðil “Kürt siyasetinin geleceði” konusuyla ilgili olma olasýlýðý yüksek.
Bu durumda ya IKBY, hareketi ileriye taþýyacak, yatýrým yapmaya deðer oyuncu olarak görülmüyor. Ya da IKBY’ye sahip çýkacak oyuncu Almanya’dan daha etkili. Irak ve Suriye’deki siyasi Kürt hareketlerinin ayný oyuncularýn desteklediði bir sürece evrilmediði söylenebilir. Sanki ABD Suriye’de etkinliðini artýrmaya çalýþýrken Rusya da Irak’ta kýrýlan ABD etkisini ikame etmeye çalýþýyor. Bu durumda Almanya ve diðer baþka ülkelerin IKBY yerine diðer Kürt gruplarý desteklemeye yönelmeleri mümkün.
Zamanýnda Saddam’ý Kuveyt’e “haddini bildirmesi” için önce cesaretlendiren, sonra tam da bunu yaptýðý için cezalandýran bir ABD vardý; bugün aynýsý Barzani’ye yapýlmakta. O dönem, Irak’taki siyasi Kürt hareketinin el deðiþtirmesiyle ve Barzani’nin öne çýkmasýyla sonuçlanmýþtý. Bugün de benzer bir süreç var; demek ki yeni destekçilerle yeni isimler öne çýkabilir.