Almanya nereye?

Almanya’da 24 Eylül’de seçimler yapýlacak bildiðiniz gibi. Ve bir seçim kampanyasý daha Türkiye üzerinden devam ediyor.

Dost bildiðimiz ülkelerde Türkiye’yi insaný ve fiziki sýnýrlarý, deðerleri itibarýyla bir bütün olarak görmeye tahammül edemeyenlerin varlýðýndan elbette haberdar Türk kamuoyu. Ama Almanya özelinde ilk kez bu kadar ayyuka çýktý bu tahammülsüzlük. Yok sayamadýklarý, ekonomik olarak ne kadar zorlamaya çalýþýrlarsa çalýþsýnlar bitiremedikleri Türkiye’yi formatlamaya çalýþýyorlar. Komplocu filan bir bakýþ açýsý deðil bu, gerçeðin ta kendisinden bahsediyorum. Doðularýnda bulunan herhangi bir kara parçasýný doðal sömürgesi ve dikte alaný gören Batý yaklaþýmýnýn bir sonucu elbette Almanya’nýn Türkiye’ye bakýþ açýsý genel olarak. Ancak son dönemdeki pervasýzlýðýn daha güncel açýklamalarý da var. Bir coðrafyaya ait sýnýrlarýn, kaynaklarýn, doðal zenginliklerin, dahasý kaderin ve deðerlerin kendi tekellerinde olduðunu varsayan ülkelerin izlediði yolu izlemeye kalkan Almanya, Türkiye’de kendi ajandasý çerçevesinde bazý deðiþikliklerin olmasý beklentisinde. Ve bu deðiþikliklerin, kendi kontrolündeki aktörler aracýlýðýyla gerçekleþebileceði sanrýsýndaki bu ülkenin politikacýlarý, hadlerini çoktan aþtýlar. Sanrý gören her bünye gibi, bu politikacý güruhu da kan ter içinde uyanacak ve gerçek dünyanýn sýnýrlarýný algýlayacak.

15 Temmuz darbe/iþgal giriþimi sonrasýnda gördük. 16 Nisan’da yapýlan ve cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemine geçiþi saðlayacak anayasa deðiþikliði referandumu öncesinde gördük. Almanya, Türkiye’ye karþý bir cephe kurdu ve bu cephenin de kumanda masasýna geçti.

Hemen yaný baþlarýndaki patolojiyi tedavi etmeden, Türkiye sosyolojisine müdahale edebileceklerini sandýlar.

Avrupa’da yükselen ve okyanus aþarak ABD’de de piyasaya sürülen aþýrý sað, yabancý düþmanlýðý ve ýrkçýlýk, kendi sonlarýný getirecek, farkýnda bile deðiller.

Hoþ belki de, bu patoloji, tam da Alman siyasetçilerin Türkiye’ye karþý hadsiz açýklamalarýnýn temelinde yatan gerçektir.

Türkiye ile Avrupa Birliði arasýndaki Gümrük Birliði’nin güncellenmesi gündemine destek vermeyeceðini açýkladý son olarak Alman Baþbakaný Angela Merkel. Bu da aslýnda birbirini izleyen açýklamalar zincirinin son halkasý oldu.

Darbe giriþiminin alt edilmesinden duyduklarý hayal kýrýklýðýný saklamayý beceremeyerek, darbenin aktörlerine kapýlarýný sonuna kadar açtýlar. 16 Nisan referandumu için yapýlmasý planlanan toplantýlarýn sadece “Hayýr” bloku tarafýndan organize edilenlerine izin verip, “Hayýr” kampanyasýnýn orkestra þefliðine soyundular. Ýadesi istenen ve baþta PKK ile FETÖ olmak üzere terör örgütü üyelerine kol kanat gerdiler.

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn Cuma günü yaptýðý açýklamada, Almanya’dan gelen mesajlara yanýt vermesi de, Alman siyasetçilerin dillerinin altýndaki baklayý tamamen çýkarmalarýna neden oldu. Türkiye’deki taþeronlarýný ele verir þekilde, “Özgür ve demokratik Türkiye için mücadele verenlerin daha çok yanýnda olacaðýz,” açýklamasýný yapan Alman Sosyal Demokat SPD Lideri Martin Schulz’un sözlerini bir kenara not edelim.

Beyefendiler Türkiye’de yapay bir þekilde kendi gündemlerini tatbik edecek olan yasal ve yasadýþý siyasi çevrelere açýkça destek olduklarýný her vesileyle dile getirirlerken bir problem yok. Ancak Türkiye karþýtý her türlü düþünce ve siyasetin serasý haline gelmiþ olan Almanya’da yaþayan milyonlarca Türk’e, liderleri tarafýndan, bir yorum yapýlýnca kýyamet kopuyor.

Bazý fotoðraflar hiç bu kadar açýk olmamýþtý.

Öte yandan, demografik tabloya bakýldýðý zaman, Almanya’nýn ülkesinde yaþayan baþta Türkler olmak üzere yabancýlara yönelik dikte çabalarýnýn fazla uzun ömürlü olmayacaðýný da dipnot olarak kayda geçirelim. Nüfusu giderek yaþlanan Almanya’nýn geleceðinde siyaseten ve ekonomik olarak Türkler daha fazla etkin hale gelecek. Belki de bunun farkýnda olduklarý için Türkiye siyaset ve sosyolojisine bu kadar müdahale etmeye çalýþýyorlar. Ama keþke Türk insanýnýn genetik hafýzasýný da biraz tanýmýþ olsaydýlar da, Türk insanýnýn bünyesinin dýþ müdahalelere nasýl tepki verdiðini bilmiþ olsaydýlar.

Neyse, bir kez daha tecrübe etmiþ olacaklar nasýl olsa.