15 Temmuz darbe giriþiminin ardýndan FETÖ mensuplarýnýn Avrupa’da en çok sýðýndýðý ülke Almanya oldu.
Berlin, Türkiye Adalet Bakanlýðý ve MÝT’ten gönderilen yüzlerce suç dosyasýna raðmen FETÖ’cüleri korudu.
Alman Ýç Ýstihbarat Servisi (DfV) 25 Temmuz 2014'te internet sitesine koyduðu eleþtirel bir Gülen raporunu 15 Temmuz 2016'dan sonra kaldýrdý. Zira, Türkiye FETÖ’cüleri isterken bu rapora atýfta bulunmuþtu!
Almanya Dýþ Ýstihbarat Servisi BND, MÝT’in gönderdiði 300’den fazla isim ve kuruluþun yer aldýðý dosyayý medyaya sýzdýrdý. Üstüne, “Türk istihbaratý Almanya’da casusluk yapýyor” diye soruþturma açýldý.
BND Baþkaný Bruno Kahl, Mart 2017'de “Gülen yapýlanmasýnýn darbe giriþiminden sorumlu olduðuna dair Türkiye bizi ikna edemedi. Gülen hareketi dini ve laik eðitim hedefi güden sivil bir oluþumdur” dedi.
***
Ancak Türkiye siyasi, diplomatik, hukuki ve istihbari çabalarýný öfkeli ama sabýrlý bir þekilde sürdürdü.
Nihayet, Ocak 2018’de Almanya’nýn Ankara Büyükelçiliði, Berlin’e, “Gülen yanlýlarý Türkiye'de emniyet, yargý ve diðer devlet kurumlarýna sýzmýþ bir yapýdýr. Hareketin komplocu kýsmý sýký bir hiyerarþi ile kendini gösteriyor ve yapýsý organize suç oluþumlarýný andýrýyor.15 Temmuz darbe giriþiminin içinde bulunmalarý yadsýnamaz. Üyelerini acýmasýzca sömüren bir tarikat” içerikli bir rapor gönderdi.
Rapor, Haziran’da Alman medyasýna sýzdýrýldý, ‘FETÖ aleyhine görüþlerle’ geniþletilerek yayýnlandý.
Bu bir baþlangýçtý.
***
Geçtiðimiz Cuma günü, 13 Temmuz 2018’de Alman resmi haber sitesi Deutsche Welle, “Gülencilerin yeni merkezi Almanya” ve “Alman medyasýnda Gülencilerin izleri” baþlýklý iki haber yayýnladý.
“Almanya'da Gülencilerin izini sürdük”diye baþlayan haberlerde;
- Gülen yapýlanmasýnýn Almanya'da yeniden örgütlenmeye çalýþtýðý;
- Kapatýlan kurumlarýnýn yeniden açýlmaya baþlandýðý;
- Ýltica baþvurularýnýn yüzde 90'ýnýn kabul edildiði;
- FETÖ’cülerin; Alman medyasýnda boy gösterip ‘siyasi muhalif’ olduklarý imajýný yaymaya çalýþtýklarý;
- Zaman gazetesi ile TV kanallarý ve DTJ internet haber portalýnýn kapandýðýný; ancak elemanlarýnýn ‘gazeteci’ kimliðiyle Alman resmi televizyonlarý WDR, ARD, ZDF ile DLF radyosunda çalýþtýklarý;
- Kurduklarý Pinien Art&Media ajansý üzerinden Almanya'nýn resmi yayýn kuruluþlarýna ve uluslararasý medyaya “Erdoðan’ýn baskýlarýna” ve“Gülen’in dini görüþlerine” dair haberler saðladýklarý;
- Yayýn kuruluþlarýnýn, izleyicilerine bu kiþilerin ‘Gülen baðlýsý’ olduðunu bildirmemekte ‘beis görmediði’;
- Adil Öksüz'ün Berlin'de oturduðu binadaki komþusunun, “Öksüz'e çok benzeyen bir adamla karþýlaþtým” dediði;
- Frankfurter Rundschau gazetesinin, Öksüz’ün eviyle ilgili haberlerden sonra Berlin eyalet polisi tarafýndan güvenliðe alýndýðýný yazdýðý;
- Bütün bunlardan sonra Alman Federal Meclisi Bundestag’da, “Türkiye’de adil yargýlanmayabilirler ama bu Gülencilerin Almanya’da yargýlanmasýna mani deðil” seslerinin yükselmeye baþladýðý ayrýntýlarýyla anlatýldý. Haberlerde FETÖ’cü ajans, dernek ve kiþi isimleri tek tek sýralandý; FETÖ ile iliþkili geçmiþleri ortaya kondu.
***
15 Haziran’da ‘ABD, Almanya ve iyi þeyler’ baþlýklý yazýmda, “Alman kamuoyunun, FETÖ’nün karanlýk yüzüyle tanýþtýrýlmaya baþlandýðýný; bazý FETÖ’cüler ülkeden gönderilecek, belki Türkiye’ye iade edilecekse Alman halkýnýn bunu çok yadýrgamayacaðýný” yazmýþtým. Almanya medya üzerinden Türkiye’ye de mesaj veriyor. ‘Paket’ trafiði hýzlanacak anlaþýlan.