Almeida ve Oğuzhan olmayınca

Bir önceki yazımda Beşiktaş’ın ligin 2. yarısındaki gol girişimi ortalamasını vermiştim: 10,8. Peki Sivas maçında bu sayı neydi? 4’ü maçın son çeyreğine sıkışan 9 gol girişimi. Ligin ilk yarısında 13,4 olan ve benim o zaman da yetersiz bulduğum ortalama düşmeyi sürdürüyor. Aynı yazıda Beşiktaş’ın 2. yarı kalesinde gördüğü gol girişimi ortalamasını da vermiştim: 7. Bu sayı Sivas maçında da değişmedi. İşin tek iyi tarafı Beşiktaş’ın bu kez gol yememesi.

Hücum üretkenliğindeki sorun aşikar. Ben de reçete niyetine hep aynı şeyi söyleyip duruyorum: “Top tutmayı başarmak ve takımın boyunu merkezinde orta saha olacak biçimde kısaltmak.” Belli oynama alışkanlıklarını takımın tamamına benimsetmez, onları buna zorlamazsanız, birkaç taş eksildiğinde bile zorluk yaşarsınız. Beşiktaş’ın yaşadığı şey bu. Sezon başından beri neredeyse 12-13 kişiden oluşan bir iskelet kadrodan söz ediyoruz zaten.

Peki, son dönem eksikliği en çok duyulan adlar kim? Almeida ve Oğuzhan. Takım içinden bu iki ada alternatif üretilemiyor oluşu ara transfer döneminin pek de doğru planlanmadığını kanıtlıyor en başta. Almeida’nın topu ilerde tutmak ve arkadaşlarına pozisyon hazırlamak açısından bu sezon ciddi bir katkı sağladığı açık. Niang bu anlamda alternatif bir transfer değil. Almeida ile Niang birbirinin yerine oynamaktan ziyade, oyun karakteri açısından birbirini tamamlayacak oyuncular. Almeida’nın dönüşü Niang’ı da daha verimli kılabilir.

Mevcut oyun düzeninin temel taşı Fernandes-Oğuzhan ikilisine hiçbir alternatif öngörülmemiş olması ise daha düşündürücü. Madem bunu yapmadınız, o zaman “belli oyun alışkanlıklarını takımın tamamına benimsetmek” durumundasınız. Israrla vurguladığım bu. Örnekse, Necip ya da Veli buna da hazır olmalı. Schuster’in bu tür arayışları çok eleştiri almıştı. Ama doğrusu odur. Böylece sadece hızlı hücuma dayalı bir taktik kısırlığa mahkum kalmaz, Sivas gibi bu kapasitenizi kilitlemeye oynayan takımlar karşısında zorlanmazsınız.

F.Bahçe maçının Kapalı fiyatları bir derbi için ilk kez makul düzeyde. Stat dolacaktır. Taraftara da çok iş düşecek. Tribün bu maçı almalı. Yeni stat ve Kapalı üzerine söylenecek çok şey var hala, bir başka yazıya artık.