Kimler mi?
Hala, evet hala askerin darbe giriþimlerine inanmayanlar, asker böyle þey yapmaz diyenler.
Deniz Kuvvetleri eski Komutaný Özden Örnek’in tuttuðu notlar Nokta Dergisi’ne nasýl ulaþtýrýldý bilemem ama ulaþtýran kiþinin ülkemize büyük bir iyilik yaptýðý kesin.
Bu notlarý çok anlamlý kiþisel notlarla baskýya hazýrlayan Alper Görmüþ’e de hepimizin teþekkür borcu var.
Herkese ve özellikle Ergenekon davalarýna kuþku ile bakanlara Alper Görmüþ’ün çýkardýðý “Ýmaj ve Hakikat, Darbe Günlükleri: Tam Metin” adlý kitabý okumalarýný hararetle öneriyorum.
Kitabý okuduðunuzda da zaten bu günlüklerin düzmece OLAMAYACAÐINI görüyorsunuz.
Kitap gözlerimizin önüne aslýnda hepimizin çok yakýndan bildiði ama unutmak istediði bir Türkiye manzarasý sunuyor; kitapta gerçekten çok ilginç bölümler var, bendeniz seçtiklerimi çok özet olarak sizlerle paylaþmak istiyorum.
Ýlk dikkatimi çeken dönemin Deniz Kuvvetleri Komutaný’nýn çok sayýda sivil ziyaretçisi ve hepimizin tanýdýðý bu ziyaretçilerin Komutan’a nasýl “lütfen biraz önce bu darbeyi yapýn” diye adeta yalvarmalarý; karþýmýzda gerçekten iðrenç bir sivil manzara var.
AB meselesine askerlerin yaklaþýmý da gerçekten ders alýnacak bir mesele; tüm günlüklerde çaðýmýzýn en önemli çaðdaþlýk kurumuna sözde çaðdaþ komutanlarýn nasýl yaklaþtýklarý çok acýklý bir biçimde gözler önüne seriliyor.
Sözde deðil özde laik Cumhurbaþkaný ýsmarlama cüretini gösterebilen Büyükanýt’ýn AB reformlarý nedeniyle Hükümeti nasýl eleþtirdiðini ibretle okuyorsunuz (Günlük: 27.8.2004, AG s.289).
Görev süreleri biten Anayasa Mahkemesi üyelerinin kuvvet komutanlarýna yaptýklarý ziyaretler de ayrý bir eðlence; gerçekten çaðdaþ bir ülkede, mesela Fransa’da, Anayasa Konseyi’nde görevi biten bir üyenin bir Deniz Kuvvetleri Komutaný’ný ziyareti görülmüþ müdür, bilemem (Günlük: 2.4.2004, AG s.272).
Komutanlar Tolga isimli bir türkücünün konserine gidiyorlar (herhalde Tolga Çandar), sesini Hasan Mutlucan’a benzetiyorlar, dönemin Jandarma Genel Komutaný Þener Eruygur, Özden Örnek’in kulaðýna eðiliyor ve “Bu sanatkarýn adresini alalým, lazým olabilir” diyor; Özden Örnek de bu espriyi çok beðeniyor (Günlük: 27.12.2003, AG s.208).
Resmi askeri kurumlarda sýk sýk darbe toplantýlarý yapýlýyor ve bunlarýn birinde Genelkurmay eski Baþkaný Org. Ýsmail Hakký Karadayý, hükümetin kendilerini dinlemediðini söyleyen komutanlara “Hükümet sizleri dinlemiyorsa tekmeyi vurursunuz gider” diyebiliyor, Özden Örnek’in yorumu ise þöyle: “Söylediklerinde gerçek payý var” (Günlük:23.12.2003, AG s.206).
Kitabýn çok farklý yerlerinde dönemin rektörlerinin komutanlarla çok yakýn, hatta výcýk výcýk iliþkileri anlatýlýyor; komutanlarýn rektörlerden istekleri öðrencileri sokaða dökmeleri, devlet üniversiteleri rektörlerinin isteði ise bir an önce askerin duruma el koymasý. Burada sahife kaynaðý göstermiyorum çünkü bu çirkinlikler çok yerde karþýmýza çýkýyor; YÖK Baþkaný olmak için komutanlarýn kapýsýný aþýndýran rektörlerden ise hiç bahsetmiyorum.
Dönemin Ýstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroðlu AB sürecini ve bu süreci iyi yöneten Hükümet’i, kamu yönetimi reform tasarýsýný destekleyen köþe yazarlarý için “ülkesini adeta satýþa çýkarmýþ, bir sürü satýlmýþ, adi, hýrsýz” köþe yazarlarý ifadesini Deniz Kuvvetleri Komutaný ile sohbetinde kullanabiliyor (Günlük: 7.11.2003, AG s. 181).
Darbe günlüklerinde aslýnda en ilgimi çeken konu Milli Savunma Komisyonu Baþkaný Cengiz Kaptanoðlu’nun Özden Örnek’i ziyareti sonrasý Örnek’in dahi þaþýrdýðý bir mesele. Þöyle düþünüyor Örnek: “MSB Komisyonu olmalarýna raðmen MSB bütçesine bakmýyorlar. Çok ilginç geldi. Kendilerine neden bunun böyle olduðunu sordum. Kendileri de anlamadýklarýný söyledikler” (Günlük: 27.10.2003, AG s.177).
Bu mesele bugün nasýl yürüyor, bu da bir muamma (E.K.)
Bu arada MHP’li Ömer Ýzgi’nin darbe severliðinden, OYAK’ýn ne amaçlarla kullanýldýðýndan, Coþkun Kýrca’nýn neden darbe gecikiyor diye Örnek’in yanýnda aðlamasýndan, vs. sütunun sonuna geldiðimizden detaylý bahsedemiyorum.
Alper Görmüþ’ün yayýna hazýrladýðý kitap gerçekten ibret verici.
twitter.com/KarakasEser
