Alternatif Sinemalar

100. yýlýný aþtýðýmýz Türk sinemasýný önemli safhalara taþýyacak mütevazý çabalardan biri olan senaryo ve kýsa film yarýþmalarý deðiþik mahfillerde, farklý mahiyetlerde seyircinin ilgisine mazhar oluyor. Zemin ve mahiyetteki bu fark yarýþma ortamlarýný serbest ve verimli kýlan bir unsur olarak addedilebilir. Kendine has yapýsýyla uzun metraj denli komple ve özgün bir dile sahip olan kýsa film, benzetmek gibi olsun ama edebiyattaki roman-hikaye konumundaki gibi bir iliþkiyle irtibatlandýrýlabilir. Romanýn zaman ve mekana dayalý hacimli ve geniþ tasvirlere dayalý anlatýmýna göre, hikayenin görece daha kýsa bir dünya resmetme kabiliyeti ve ehliyeti mevcuttur. Ayný biçimde kýsa film de, yer yer kendi içinde kýsa ve daha uzun olmak üzere kategorilere ayrýlarak, tamamen baðýmsýz, kendi estetiðini kuran, daha geniþ bir zaman diliminde anlatabileceðini kendi bütünlüðü içinde veren biricik dünya kurarak, hatta bir biçimde fýkra, kýssa, felsefi bir metin veya bir þiir olma potansiyelini kendi içinde taþýmaktadýr. Dolayýsýyla kýsa filmin muhteviyata dair nitelik bakýmýndan, sinematografik unsurlar gözetildiðinde uzun metrajdan hiç de geri kalýr bir yaný yoktur.

En son karþýmýza çýkan Alemlere Rahmet kýsa film yarýþmasýnda da tematik bir özgünlüðün yanýsýra, estetik ve ahlaki kaygýlar da olabildiðince gözetilerek, baðlama ve çerçeveye uygun olarak anlamlý çalýþmalar ortaya konmaya gayret edilmiþtir. Bedir Acar, Bünyamin Yýlmaz, Tarýk Tufan, Merve Kavakçý, Nihal Þahin Utku, Mehmet Kaman ve Ýhsan Kabil'den oluþan jürinin yaptýðý seçime göre birinciliði Orhan Dede'nin Ev, ikinciliði Bülent Þahin'in Karanlýða Doðmak, üçüncülüðü de Seyit Çolak'ýn Serender adlý çalýþmalarý aldý. Ayrýca jüri özel ödülünü Zahit Ali Kilit'in Kýrýntý, mansiyonlarý Bünyamin Duranoðlu'nun Deðirmen, Kevser Canbal ve Harun Reþit Canbal'ýn Ben Olmasam, O Olsa ve Siyer Vakfý özel ödülünü de Mehdi Encü'nün Cennete Yolculuk adlý filmleri kazandý.

Mikrokozm manasýnda uzun metrajýn bir provasý niteliðindeki kýsa film çalýþmalarý, belli bir zaman içinde çarpýcý bir dille arzetmek istedikleri hususu perdeye yansýtma becerisini gösterebilmektedir. Üstelik de belirleyici bir tematik sözkonusuysa, bununla mütenasip þekilde bir anlatým kurmayý gerçekleþtirmektedirler. Anadolu’daki kýsa film çevrelerinden biri olan Erciyes Film Festivali de böylesi bir iþlevi ziyadesiyle yerine getirme rolünü azimle devam ettirmektedir. Erciyes Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Dekaný Prof. Hamza Çakýr'ýn ve tabii çok azimli bir ekibin yýlmak bilmeyen gayretleriyle 29-31 Ekim tarihleri arasýnda yedincisi düzenlenen insaný ve insani unsuru öne çýkaran festivalde, kýsa film kategorisinde Ýsmail Güneþ, Nazif Tunç, Mehmet Güleryüz, Hasanali Yýldýrým ve benden oluþan jürinin tercihiyle en iyi film Emir Can Göksu ve Deniz Reka'nýn Geç Gelen, ikinci Serhat Karaarslan'ýn Dondurma ve üçüncü Mehmet Gülkanat'ýn Ukde baþlýklý filmleri seçildiler.

Burçak Evren, Sadýk Yalsýzuçanlar, Kamil Koç, Ertuðrul Karslýoðlu ve Kerime Þenyücel'den meydana gelen belgesel film jürisi de, Emre Karapýnar'ýn Hafsa'sýný birinci, Turgay Kural'ýn Cibik'ini ikinci ve Ahmet Onmaz'ýn Hasret Çiçekleri'ni üçüncülüðe layýk gördü. Festivaldeki yan faaliyetlerden biri de, Ýsmail Güneþ'in yöneticiliðinde konuþmacý olarak Sadýk Yalsýzuçanlar, Hasanali Yýldýrým ve benim katýldýðýmýz "Ayþe Þasa'nýn Ardýndan" paneliydi. Panelde konuþmacýlarýn özellikle þahsen Ayþe hanýmla, fikir bazýnda ve manevi bir hareyle kuþanmýþ paylaþýmlarý, hatýralarý, kendi sinema serüvenlerinde Ayþe hanýmýn yaklaþýmlarýndan beslenen deðerlendirme ve yorumlama çabalarýnýn örneklenmesi hakikaten çok geniþ katýlýmlý bir dinleyici kitlesi için ilginç bir deneyim oldu.