Futbol her zaman futbol değildir. Mesela Glasgow Rangers- Celtic maçları... Celtic katoliklerin takımıdır, Glasgow Rangers protestanların.
Sadece mezhep rekabetinden söz edemeyiz burada.
Katolikler İngiltere’den ayrılmak isteyenleri temsil eder, Protestanlar Kraliçe ve Londra’ya bağlı kalmayı tercih edenlerdir.
Yılda 4 maç yapar bu iki takım, her maç öncesi ülke olaylar, gerginlikler yaşanır. Daha ünlü bir başka siyasi rekabet Real Medrid- Barselona rekabetidir.
Real Madrid’i büyüten, destekleyen diktatör Franco’dur, Barselona hem Cumhuriyet yanlılarının hem de Katalanların takımıdır aynı zamanda...
***
Bugün Fenerbahçe ve Galatasaray karşı karşıya gelecek. Baktığınızda kökeninde siyaset ya da mezhep gibi bir rekabet yoktur bu iki kulüp arasında.
İngiltere’nin Manchester şehrinin iki takımı, United ve City arasında oynanan maçlar gibi başarı odaklı bir rekabettir.
Buna karşın gereğinden çok anlam yüklendiği, gereğinden fazla gerginlik yaratıldığı da doğrudur...
Süper Lig’de her maç 3 puandır ama Fenerbahçe-Galatasaray maçları 3 puan artı bir sonraki maça kadar böbürlenme aracıdır.
Başarı, kupa, ödül şampiyon olana aittir ama ezeli rakibi yenmeden şampiyon olan takım taraftarı sevinmez, ezeli rakibini yendiyse şampiyonluğu kaçıran çok üzülmez...
***
Pazartesi günü kazanan takım taraftarı kaybeden takımla dalga geçecek. Hatta espriler biraz bel altına da kayacak.
Bu kadarla kalsa katlanılır maliyet ama bizim için sıkıntı başka.
Artık bir takımın taraftarı olmaktan çok bir başka takımdan nefret etme üzerine kodluyoruz kendimizi. Siyasette bir ideolojiyi savunmaktan çok başka bir ideolojiden nefret edenlerin varlığı ne kadar garipse bu da öyle bir durum işte. Altı üstü bir derbi maçı oynanacak bu akşam.
Umarım takım sevmek diğer takımdan nefret etmenin üzerine çıkar bu gece...
