19. Adana Altýn Koza Uluslararasý Film Festivali’nin Sessiz Filmler, Çýnlayan Kahkahalar bölümünde Charlie Chaplin, Harold Lloyd, Buster Keaton ve Renee Clair komedileri gösterilecek.
PERDEDEKÝ film o kadar komik ki izleyiciler arasýndaki bir oðlan çocuðu gülmekten iki büklüm olmuþ. Koltuðunda ileri geri sallanýrken kendini kaybediyor, kafasýný öndeki koltuða çarpýp duruyor! Ablasý bir eliyle gülmekten gözlerinden gelen yaþlarý silerken diðer eliyle kardeþini tutmaya çalýþýyor ki caný yanmasýn! Onlu yýllarýn sonu...Yirmili yýllarýn baþý... Ergenlik çaðýndaki kýz anneannem, kendisinden beþ yaþ küçük kardeþi de büyük dayým. O yýllarda birlikte en büyük eðlenceleri olan sinemaya gidiyor; Þarlo’yu ve diðer “komikler”i izliyorlar, fýrsat buldukça.
Ben sessiz dönemin komedilerini bayýla bayýla izlerken anneannem ile büyükdayým anýlarýna dalardý! Zamane komedilerinde hiç o sessiz filmlerin tadýný bulamadýlar. Sessiz komedinin cazibesini asla yitirmediðini, sözlü olandan çok daha stilize ve rafine bir sinema diline sahip olduðunu geçen yýl The Artist’in parlak baþarýsýyla bir kez daha idrak ettik. Filmin en hasýný, en iyisini yapmak için sinemanýn ne renge ne söze ihtiyacý var! Komedi gibi uygulamasý en zor olan türde bile.
PASTANIN ÜSTÜNDEKÝ KÝRAZ
19. Adana Altýn Koza Uluslararasý Film Festivali’nde bu yýl biraz da The Artist’in popülaritesinden yola çýkarak geçmiþin sessiz komedilerini yeniden beyazperdede gösterelim ve yediden yetmiþe herkesin o evrensel mizahý sinema salonlarýnda paylaþýlsýn istedik. Sessiz dönem komedisi deyince sinema sanatýnýn hala daha aþýlamamýþ yaratýcýlarýndan biri, belki de en büyüðü olan Charlie Chaplin’in filmlerinden çýktýk yola: Köpek Hayatý/ A Dog’s Life, Þarlo Asker/ Shoulder Arms, Þarlo Kýrlarda/ Sunnyside, Altýna Hücum / Gold Rush, Þehir Iþýklarý/ City Lights...
O ifadesiz yüzüyle fiziksel komedinin doruklarýna týrmanan Buster Keaton’dan Ýstimbot Bill, Jr/ Steamboat Bill, Jr. ‘ý seçtik. Sakar ve naif haliyle yasalara ve teknolojiye durmaksýnýz takýlan Harold Lloyd ve unutulmaz yönetmeni Hal Roach olmazsa olmazýydý listemizin: Babana Sor/ Ask Father, Güvenlik En Sonra/ Safety Last, Sayýn Billy Blaze / Billy Blazes Esq., Lui Kolejde/ The Freshman. Harold Lloyd’un kýzý Suzanne Lloyd da babasýnýn filmlerini takdim etmek için bizzat Adana’ya gelecek. Ve bir de pastanýn üstündeki kiraz da Rene Clair! Tabii ki Uyuyan Paris/ Paris qui dort adlý filmiyle.
Senaryo, yönetmenlik, oyunculuk ve bestecilikle taçlandýrdýðý komple yaratýcý statüsünde hemen her filmini baþyapýt düzeyinde tutarak, sinema tarihindeki biricik yerini koruyan Þarlo’nun maceralarýný baþtan tatmak bir þölendir. En çok referans alýnan ve sahneleri bire bir alýntýlanan filmlere o imza atmýþtýr. Her biri ciddi toplumsal eleþtiriler içeren ama bunlarý mizahýn gücüyle tatlýlaþtýrarak, gülünçleþtirerek ama keskinliðinden ve isabetliliðinden hiçbir þey kaybettirmeden yapmayý baþarýr her seferinde. Hep iyilik ve adaletten yana, vicdanlý ve sevgi dolu küçük serserinin baþý sýk sýk aþk ve dostluk uðruna derde girer. Karnýný doyurmak için bulduðu iþlerde tutunamaz ama ne zor durumdakilere yardým etmekten ne sevmekten vazgeçer! Polisle de askerle de baþý hoþ deðildir! Baþýnda melon þapkasý, elinde bastonu, sevimli gülümsemesiyle tatlý serseriyi sevmemek mümkün deðildir!
Harold Lloyd onun temiz pak giyimlisidir. Þeritli hasýr þapkasý, yelekli takýmý, gözlükleriyle gayet þýk ve zariftir ama onun da baþý beladan kurtulmaz! Yollar, köprüler, inþaatlar, otomobiller, trenler, her türlü araç ve alet edevat ve daha nice þey düþmandýr birçok filmde canlandýrdýðý Lui karakterine! Düþer, çarpar, sarkar, asýlý kalýr, atlar, týrmanýr, sürünür! O ünlü Güvenlik En Sonra filminde yüksek bir binanýn cephesindeki bir saatin yelkovanýndan sarkmayý bile becerir!
Buster Keaton ise Chaplin ve Lloyd’un tersidir! Döneminin en yakýþýklý aktörlerindendir. Ýnce uzun atletik bir beden, hülyalý bakýþlar, hiç gülmeyen bir yüz! Asla gülmeden güldürmekte iddialý ve iddiayý hep kazanmýþ þaþýrtýcý bir aktör! Lloyd kadar akrobatiktir, dublör kullanmamasýyla ünlüdür, fiziksel komedide onun kadar ustadýr ve yönetmenlikte de tuzu vardýr. Çoðu filmi kendi imzasýný da taþýr.
Rene Clair, Chaplin’den aþaðý kalmayan bir yaratýcýsýdýr sinemanýn. Ama ne Hollywood’da üne kavuþmuþtur ne de oradan sürgüne gitmek zorunda kalmýþtýr. Paris’in avangard sanat çevresine dahil olan Clair’in filmlerinde fantastik bir boyut vardýr.
DEÐÝÞÝK BÝR ADANA MÖNÜSÜ
Filmlerin çenesinin düþtüðü, aktörlerin oynamaktan çok gevezelik ettiði, mizahýn dile kaydýðý bir dönemde sessiz komedi klasiklerinin sinemanýn aslýnda ne olduðunu hatýrlatmasý isabet olacak. Yalnýz bir endiþem var: Bir kahkaha iki pirzola ettiði için Adanalýlar meþhur kebaplarýnýn yerine bu mönü deðiþikliðin sever umarým!