Altın Portakal’a düşman olmak

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda bu sene yaşanan Altın Portakal tartışmalarına girmiş ama çok kibar davranmış. Yıllardır Altın Portakal’a dair yazıp duruyorum. 

Mesela Menderes Türel’in ilk döneminde uygulamaya başlanan ve Türkiye’ye hem itibar hem de para kazandıran Avrasya Film Market acaba neden iptal edildi diye çok sordum hiç yanıt alamadım.

Daha önemlisi eski belediye başkanı Mustafa Akaydın’ın en parlak fikri olan televizyon ödülleri meselesiydi. İlk sene organizasyonun adı İsmail Cem Televizyon Ödülleri’ydi. Yaşanan torpil tartışmalarını haklı çıkaracak belgeyi ben bulup yazdım, Mehmet Aslantuğ dışında kimse sesini çıkaramadı ama Cem Ailesi, İsmail Cem adını yarışmadan geri çekti. Medyanın iyi ağırlanmayı seven isimleri sonra yarışmaya destek verdiler ama ölü doğdu bu organizasyon kayırmacılık yüzünden.

İşin sahibi Akaydın ve organizasyonu emanet ettiği kişi CHP’de aynı toplantılara da katıldılar ama kanlı bıçaklı oldular ya, birbirlerinin yüzlerine bakmıyorlar şimdi... Peki o dönem bu köşeden başka neden kimseden ses seda çıkmadı?

***

Menderes Türel Mart 2014’te yeniden başkan seçildi, Nisan’da göreve başladı

Bir film festivalinin organizasyonu aylar gerektirir, kısa sürede organize olundu ama sansür tartışması çıkarıldı. Mustafa Akaydın dönemince Hülya Avşar jüri başkanı olmuştu, Menderes Türel döneminde Yılmaz Erdoğan ama tartışmalar ideolojiye döküldü ya, sanat ve Ak Parti isimlerinin yan yana gelmemesi gerektiğine inanların sesi daha çok çıktı, kalan hiç konuşulamadı.

Altın Portakal’a bu sene “iyi” ve “ünlü” yönetmenlerin çektiği filmler katılmadı. Menderes Türel’in ilk döneminde festivale alınmayan çok iyi filmlerin yönetmenleri şikayetçi olurdu oysa. Menderes Türel’in ilk dönemince Altın Portakal dünya üzerinde bilinmeye başlamıştı, Doğu Akdeniz Cannes’ı diye tanımlanıyordu.

Başta sinema camiası o dönem yeterli desteği vermedi organizasyona, mesela ödül törenine kot üstü ceketle gelmekten vazgeçmedi mesela. Medya deseniz, yazarlar, biz de sinemacılarla aynı otelde kakalım derdindeydi daha çok bir de Oscar özentisi kırmızı halı yayınlarımız vardı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen iyi giden bir festival yok edildi dört yılda...

***

Altın Portakal küllerinden doğabilir mi, elbette doğar. Ama bunun için önce festivalin sahibi olan AKSAV’ın taşın altına elini daha çok koyması lazım. Medya ve sinema sektörü konuya o kadar uzak ki Altın Portakal’ın tanıtım toplantıları her zaman İstanbul’da yapılıyor, belki bunların da değişmesi lazım. Ama en önemli nokta şu, en köklü festivalimize ideolojik bağnazlıklarımız değil sanat üzerinden bakmayı öğrenmemiz gerek.

Menderes Türel kibar davranmış dememin sebebine gelince, bir zamanlar tanıtım işlerini almak için festivalde olay çıkartanları da gördü, yaşadı Menderes Türel. Ne acı değil mi?