Demek, “baðýmsýz” ve “tarafsýz” hukukçular iþin içine girdiðinde gerçeklere ulaþmak tahmin edilenden kýsa zaman alýyor. Yeni Þafak’ýn haberi (64 kiþilik VIP liste-VAHÝM TABLO, 28 Mayýs 2014) bunu gösteriyor.Ankara Gölbaþý Cumhuriyet Baþsavcýlýðý, TÝB bünyesindeki “yasadýþý dinlemelere” iliþkin “casusluk soruþturmasý” baþlatýyor, müfettiþler kayýtlarý inceliyor ve devletin içine odaklanmýþ bir yapýlanmanýn“korkunç” iþlemleriyle karþýlaþýp, Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na suç duyurusunda bulunuyorlar.
Listede, sahte isimlerle kimler dinlenmemiþ ki, dört meslektaþýn kýsmetine terör ve uyuþturucu kaçakçýlýðý iddialarý düþmüþ, merhum Erbakan “terörist”(!) CHP liderinin özel kalem müdiresi ise meðer ÝBDA-C’liymiþ!.. (Bakýn burada “müstehaktýr” kelimesi tam oturdu, sen, yasadýþý dinleme tapelerini Meclis çatýsý altýna getirirsen...)
Casusluk þebekelerinin gazeteci telefonu dinleme merakýný öteden beri anlamamýþýmdýr. Yaþamýyla kamunun karþýsýnda görev yapan insanlarýn özel görüþmelerinden ne “mama” yakalayacaksýn? Üstelik, bütün gazetecilerin telefonlarýnýn þu veya bu teþkilat tarafýndan dinlendiðini bildikleri bir dünyada... Tabii, derdin, özel yaþamdan “þantaj malzemesi” üretmekse, o ayrý dava, istihbaratçýlýk da diðer tüm meslekler gibi, belli ilkeler çerçevesinde yürür, þantajcýysan, casus deðil, “adi suçlu” olarak deðerlendirilirsin...
Geçelim... Derdim, Ertuðrul, Akif, Fikret ve Abdülkadir’in baþýna gelenler deðil, ortada son derece “stratejik” bir casusluk vak’asý var...
Kim adýna dinledin?
Listeyi devlet için “korkunç” kýlan, yasadýþý dinlemede, Savunma Sanayi Müsteþarlýðý, ASELSAN, TÜBÝTAK ve HAVELSAN’ýn hedef alýnmýþ olmasý... Hele, Ýnsansýz Hava Aracý (ÝHA) Proje Mühendisi Mehmet Demir Çiðdemoðlu’nun telefonunun dinlenmiþ olmasý “çok hassas bir detay...” Hatýrlayacaksýnýz, biz, son yýllara kadar bu ÝHA’lar konusunda Ýsrail’e hayli baðýmlý hale getirilmiþtik, þimdi deðiliz, ama devletin içindeki yapýlanma -nedense- bizi baðýmsýz kýlan projenin içindeki mühendisi yakýn takibe almýþ...
O zaman, savcýlardan ricam, Türkiye’nin stratejik savunma projelerinde görev yaparken intihar eden o genç mühendislerin rafa kalkmýþ tüm dosyalarýnýn kapaklarýný yeniden açmalarýdýr.
Ýran’da nükleer alanda çalýþan bilim adamlarý açýkça öldürüldüler, anladýðýmýz kadarýyla bizim genç mühendislere de “intihar senaryolarý” uygun bulunmuþ.
Tablo vahim...
Savcýlarýn ve müfettiþlerin yaptýklarý çalýþmalar, devletin içinde yapýlanmýþ bir grubun, baþka ülkelerin casusluk taþeronu olduklarýný iþaret ediyor.
Dýþiþleri dinlemesi ne oldu?
Bu durumda, Dýþiþleri Bakanlýðý’ndaki “dinleme ihanetinin” takipçisi olmak, basýndan izlediðim kadarýyla üzerlerinde çok ciddi þaibe bulutlarý dolaþan Ýzmir ve Ýstanbul’daki “casusluk davalarýnda” neler yaþanýldýðýný, hedefin ne olduðunu çok net sorgulamak zorundayýz. (Hanefi Avcý’nýn hala neden hapiste olduðunu sormaya da devam edeceðim.)
Siyaset üstü yaklaþmalýyýz
Konu, siyaset üstüdür, devletin bekasýný ilgilendirmektedir, salt “hükümete dönük darbe giriþimi” rotasýnda deðerlendirilebilecek yapýda da deðildir. Belli ki, arkasýna önemli dýþ güçleri almýþ bir yapýlanma, devlet içinde sürdürdüðü pervasýzlýðý hükümete darbe yapmaya kadar vardýrma cesaretini göstermiþtir. “Darbe giriþiminin” doðrudan Baþbakan Erdoðan’ýn kiþiliðinden çok, Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef aldýðýný yürütülen soruþturmalar gösteriyor.
Açýk söylüyorum: Günlük siyasi kaygýlar ile bu yapýlanmanýn ipine sarýlanlar, hükümete karþý muhalefet ettiklerini düþünürken, devletlerine dönük büyük bir komplonun parçasý olmuþlardýr.
Millet olarak iki yönlü “özeleþtiri” bekliyoruz: 1- Bu þebeke, devletin içine bu ölçüde yerleþirken devlet kurumlarý neredeydi, siyaset buna nasýl izin verdi? 2- Þebekenin kucaðýnda siyaset üretenler, bunu hangi sebeple yaptýlar, Türk siyasetinin ve medyasýnýn muhalefet kanadý “þantaj tehdidine” boyun mu eðdi?
Ýhanetin tescillisini yaþýyoruz, yahu...