Aman Esad’a bir þey olmasýn!

Reyhanlý’da insanlarýmýzý katleden esas faili biliyoruz; Suriye’nin katil diktatörü Esad’týr... Ona yardým ve yataklýk eden ülkeleri de biliyoruz. Katliamýnýn Suriye kaynaklý olduðuna dair çok güçlü þüpheler var ve bu hiç þaþýrtýcý deðil.

Belli ki, PKK’nýn denklemden çýkmaya baþladýðý þu günlerde Türkiye’nin elinin güçlenmesini istemeyen eli kanlý Baas yönetimi ve kana yatýrým yapan kadim dostlarý Türkiye’nin canýný yakmak ve huzurunu kaçýrmak için bu katliamý planladýlar.

Elde edilen bilgiler ýþýðýnda yapýlan resmi açýklamalar gösteriyor ki, bu vahþi katliamýn failleri El Muhaberat ve Türkiye’deki taþeron ortaklarýdýr. Bu, iþin sadece görünen yüzü, bombalarýn üzerindeki parmak izi, diktatör Esad’a katliamlar konusunda destek veren daha derin diplomatik faillere de iþaret ediyor elbette... Mesela, Tahran ve Moskova’nýn masum olduðunu söyleyebilir miyiz?

Ýki ülke de fiilen bu eylemin içinde olmayabilirler ama Esad’ýn Suriye’de 100 bine ulaþan katliamlarýnýn sorumluluðundan kurtulamazlar.

***

Esad’ýn dostlarý sadece Tahran ve Moskova deðil elbette. Bir de Türkiye içinde katil diktatöre gönül borcu olan siyaset esnafý var. Reyhanlý’da yaþadýðýmýz derin acý sonrasýnda, muhalefet partilerinden gelen tepkiler kelimenin tam anlamýyla ürkütücüdür.

Muhalefet partisi genel baþkanlarýný ve sözcülerini dinlediðinizde, sanýrsýnýz ki Türkiye’de deðil, baþka bir ülkede siyaset yapýyorlar. Mesela CHP ve MHP, Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn Suriye katili Esad’a yüklenmesinden çok rahatsýz. Reyhanlý katliamý vesilesiyle Baþbakan Erdoðan’a yüklenmekten büyük keyif alýyorlar.

Katliamdaki El Muhaberat’ýn yani Esad’ýn parmak izleri net bir þekilde ortadayken, Bahçeli, Baþbakan Erdoðan’ýn Esad’a karþý eleþtirilerini “tahrik” olarak deðerlendirirken, CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Gürsel Tekin, “Sayýn Baþbakan bu sevdadan vazgeçsin” açýklamasý yapýyor. Yani, Baþbakanýn da ‘insanlýk sevdasý’ndan vazgeçip diktatöre temenna çekmesi mi gerekiyor?

***

Dikkat ederseniz, þu ana kadar hiçbir CHP yetkilisinden, Türkiye’ye karþý açýk bir düþmanlýk sergileyen Suriye diktatörü ile ilgili bir tek eleþtiri açýklamasý gelmedi.

Muhalefet partileri elbette iktidarý eleþtirebilirler. Ancak, iktidara karþý hakarete varan kampanyalar baþlatýp, sýra diktatöre gelince suskunluða gömülürseniz burada bir arýza var demektir. Maalesef CHP’liler, Suriye katiline karþý pek þefkatliler. Bu yüzden de, zaten zaman zaman bizzat Þam’a da giderek baðlýlýklarýný gösteriyorlar.

Muhalefet, Reyhanlý’daki acýdan siyaset üretebilmek için çok tehlikeli bir istikamette ilerliyor. Þu anda Türkiye’de, çoðu þiddete bulaþmýþ ne kadar devrimci örgüt varsa hemen hepsi, Esad’ýn katliamlarýný kahramanlýk olarak lanse ederken, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini katil olarak görüyorlar.

Ýþin dramatik tarafýna bakýn ki, CHP ve MHP bilerek ya da bilmeyerek bu devrimci örgütlerle ayný paralelde siyaset yapýyor. Normal bir zamanda MHP’yi bu tür devrimci örgütlerle birlikte telaffuz etmek bile mümkün deðildir. Ama eðer, her kritik olaydan mutlaka ‘iktidar karþýtlýðý’ üretmek gibi gereksiz bir siyasete kendinizi mahkum etmiþseniz, sonunda tehlikeli örgütlerle söylem kardeþliðine de düþebilirsiniz.